• (bkz: apandis)
    (bkz: apandisit)
  • bacak kasılması en önemli belirtidir derler hiç öyle olmadan da direk kusma ve ishalle de kendini gösterebilen birseydir bu apandisit. yarım saat surer ameliyatı. 10 gun civarında rapor verirler. dikişler alınana kadar yavas hareket edilmesi gerekir, yoksa patlar dikişler..
  • (bkz: apendektomi)
  • bir günde taburcu ediliyor hasta. aynı gün ayağa kalkabiliyor ayrıca. öncesinde çekilen acıların yanında sonraki acılar hiçbir şey değil diyorlar.
    hastayı güldürmemeye dikkat edin, çok canı yanıyor(muş).
  • (bkz: appendectomy)
  • iltihabın yavaş yavaş kana karışmaya başladığı ve hatta apandisitin bağırsağa yapışmış olduğu durumlarda (bkz: ben) normalden biraz daha fazla süren ameliyat.

    bu durumda iltihap için diren, bir süre de yerimden kalkmamam için sonda takılmıştı ki, acısını hatırladıkça azı dişlerim kamaşır hala.
  • hamileliğin ileri dönemlerinde olunduğunda, gittikçe büyüyen gergin bir göbek sebebiyle dikişlerin kaynamaması gibi bir güzellik yaratan ameliyat.
    (bkz: yasayacak miyim doktor)
  • mide bağırsak karisik kuvvetli bir gaz ağrısıyla baslayan daha sonra karın sol ve karın alt tarafa gecen ve en son agrinin sag alt karin bolgesinde karar kilmasiyla hasteneye gittikten sonra olmaniz gerekebilen ameliyat.

    1 hafta hastanede , 2 hafta da evde vakit gecirdikten sonra unutursunuz. ameliyat sonrasi yatağa yatması ve kalkmasi cok buyuk sorun yaratir. yataktan kalkmak, yataga yatmaktan cok daha zordur. yataga yatmak icin oturduktan sonra ayaklar yatagin ustune konur ve kendinizi arkaya birakirsiniz. yataktan kalkmak icin de, yatakta bacakları kirip, yarigin oldu tarafa donup ( evet aynen oyle, bisi olmuyor ), bacaklari yere biraktiginiz anda sol kolunuzla yataktan destek alip az aciyla kalkabilirsiniz.

    gulmek ve oksurmek acayip aci yaratir. bunun da kolay yolu, yine bacaklarinizi kirip elinizi yarigin ustune koyarak kibarca gulmek ya da oksurmektir.
  • lise ikide sezon açılışına heyecan katan ameliyattır.

    çanakkale'de yatılı okuduğum yıllar. okul açılmış daha ilk haftasonu. sıradan bir pansiyon* günü olacaktı güya. sabah uyandım böyle bir rahatsızlık var üstümde. karnım ağrıyor hafiften. "peh anasını satiyim gene mi kıç açıkta kaldı uyurken! üşüttük gene ,cık cık... :( " dedim kendi kendime. karın ağrısından mütevellit iştah yok. kahvaltıya iniyorum, bişey yemeden gene yatağa dönüyorum. surat bir karış. yatıp uzanıyorum. yatakta her türlü hareketi yapıyorum karın ağrısına iyi gelir diye. ı-ıh,geçmiyor.

    ikindi vakti yurda eski mezunlar geliyor, eskiden kaldıkları koğuşları geziyolar. girdiler bizim koğuşa. birisi doktor olcakmış yakında.

    -hayırdır genç,nen var?

    -aga bi karnım ağrıyo sabahtan beri,ne yemek yedirtiyor ne de uyutuyor..

    -hmm sıcak bir kuşburnu çak bişeyin kalmaz. (bu doktor adayına kariyerinde başarılar diliyorum)

    -olur deneriz bakalım.

    içtik ne kadar kuşburnu, oraleti, nane çayı varsa. bir numara yok. saatler geçtikçe ağrı artıyor. ama bildiğin karın ağrısı ha başka bişey değil. gece oldu herkes yattı 12 civarı. "bi uyusam şimdi sabaha kadar geçer herhalde" diyorum kendi kendime. uyku bize haram. kaldırdım edirneli arkadaşı "oğlum ben çok kötüyüm lan gel belletmeni bulalım da hastaneye gidelim".

    acil serviste doktor karnıma üç-beş kere bastırdıktan sonra son seferde avaz avaz bağırttı namussuzum gözümden yaş geldi.

    - hazırlan ameliyata giriyosun.

    - ney???

    telefonda kontür yok her zamanki gibi, arkadaşın telefondan evi arıyorum gece 01:30 suları.

    - anne ben ameliyata giriyorum telaş yapmayın. (he sen öyle deyince sakinleşti tabi annen. te allaam!)

    ameliyathanede televizyon var kral tv açık. pala remzi çok meşhur o sıralar, klibi var kralda. "allahım nereye düştüm ben?" diyorum. narkoz veriliyor damardan bir yandan. ne güzel şeysin sen narkoz,suratımda salak bir sırıtma beliriyor. uçuyorum...

    aniden yanaklarımda bişeyler hissediyorum. birisi vuruyor ama kim? açamıyorum gözlerimi kendimde değilim tam. arkadaş sonradan anlatıyor buraları.

    - noluyo amına koyim vurma lan! kim vuruyo lan??? vurmayın laaaan!

    - olm küfür etme lan manyak. ahahaha. hasta bakıcı o, narkozdan çıkarmaya çalışıyo seni. ahahah.

    bu yöntem türkiyeden başka yerlerde de uygulanıyor mu şüpheliyim. ameliyat 55 dakika sürmüş. sabah uyanınca annemi görüyorum karşımda. ne güzel bir duyguydu o yarrabim. içime bir huzur doldu.

    beş gün hastanede tuttular. üçüncü gün galatasaray - barcelona maçı var ali sami yen'de. tırım tırım televizyonlu oda arıyorum. en sonunda ağır hasta bir teyzenin odasına daldım gece. ölürüm de bu maçı kaçırmam. "oğlum napıyosun çok ayıp aaaaa!" dedi annem. "anne valla şu maçı izliyim sonra yicem buz gibi ıspanak yemeğini söz. hem bak teyze de izin verdi maçı izlememe." (on numara bir teyzeydi, öpüyorum ellerinden)

    galatasaray'ın da ikinci fatih terim dönemiydi. felipeli kadro. 2-2 bittiydi maç yamulmuyorsam. "2 ortada 2 gol yenir mi lan lanet olsun!" diye diye yatağıma dönüyorum. iyileşme sürecimi uzattı bu maç.

    velhasıl doktor iki ay top oynamak yok dedi. "ne diyon doktor tek başıma çişe gidemiyorum ne topu!" demek istediysem de diyemedim, hep içimde bir uktedir.
  • narkozun kusularak atıldığı fakat dikişlerinin acısının biraz zorladığı ameliyat. iki günde ayağa kalkılıyor evet ama dikişlerin alınması ve dik yürümek on günü bulabiliyor. karın ağrısı ve mide bulantısı çekenlerin patlamasını beklemeden doktora başvurmaları işleri daha bir kolaylaştırır sanki.
hesabın var mı? giriş yap