• lise ikide sezon açılışına heyecan katan ameliyattır.

    çanakkale'de yatılı okuduğum yıllar. okul açılmış daha ilk haftasonu. sıradan bir pansiyon* günü olacaktı güya. sabah uyandım böyle bir rahatsızlık var üstümde. karnım ağrıyor hafiften. "peh anasını satiyim gene mi kıç açıkta kaldı uyurken! üşüttük gene ,cık cık... :( " dedim kendi kendime. karın ağrısından mütevellit iştah yok. kahvaltıya iniyorum, bişey yemeden gene yatağa dönüyorum. surat bir karış. yatıp uzanıyorum. yatakta her türlü hareketi yapıyorum karın ağrısına iyi gelir diye. ı-ıh,geçmiyor.

    ikindi vakti yurda eski mezunlar geliyor, eskiden kaldıkları koğuşları geziyolar. girdiler bizim koğuşa. birisi doktor olcakmış yakında.

    -hayırdır genç,nen var?

    -aga bi karnım ağrıyo sabahtan beri,ne yemek yedirtiyor ne de uyutuyor..

    -hmm sıcak bir kuşburnu çak bişeyin kalmaz. (bu doktor adayına kariyerinde başarılar diliyorum)

    -olur deneriz bakalım.

    içtik ne kadar kuşburnu, oraleti, nane çayı varsa. bir numara yok. saatler geçtikçe ağrı artıyor. ama bildiğin karın ağrısı ha başka bişey değil. gece oldu herkes yattı 12 civarı. "bi uyusam şimdi sabaha kadar geçer herhalde" diyorum kendi kendime. uyku bize haram. kaldırdım edirneli arkadaşı "oğlum ben çok kötüyüm lan gel belletmeni bulalım da hastaneye gidelim".

    acil serviste doktor karnıma üç-beş kere bastırdıktan sonra son seferde avaz avaz bağırttı namussuzum gözümden yaş geldi.

    - hazırlan ameliyata giriyosun.

    - ney???

    telefonda kontür yok her zamanki gibi, arkadaşın telefondan evi arıyorum gece 01:30 suları.

    - anne ben ameliyata giriyorum telaş yapmayın. (he sen öyle deyince sakinleşti tabi annen. te allaam!)

    ameliyathanede televizyon var kral tv açık. pala remzi çok meşhur o sıralar, klibi var kralda. "allahım nereye düştüm ben?" diyorum. narkoz veriliyor damardan bir yandan. ne güzel şeysin sen narkoz,suratımda salak bir sırıtma beliriyor. uçuyorum...

    aniden yanaklarımda bişeyler hissediyorum. birisi vuruyor ama kim? açamıyorum gözlerimi kendimde değilim tam. arkadaş sonradan anlatıyor buraları.

    - noluyo amına koyim vurma lan! kim vuruyo lan??? vurmayın laaaan!

    - olm küfür etme lan manyak. ahahaha. hasta bakıcı o, narkozdan çıkarmaya çalışıyo seni. ahahah.

    bu yöntem türkiyeden başka yerlerde de uygulanıyor mu şüpheliyim. ameliyat 55 dakika sürmüş. sabah uyanınca annemi görüyorum karşımda. ne güzel bir duyguydu o yarrabim. içime bir huzur doldu.

    beş gün hastanede tuttular. üçüncü gün galatasaray - barcelona maçı var ali sami yen'de. tırım tırım televizyonlu oda arıyorum. en sonunda ağır hasta bir teyzenin odasına daldım gece. ölürüm de bu maçı kaçırmam. "oğlum napıyosun çok ayıp aaaaa!" dedi annem. "anne valla şu maçı izliyim sonra yicem buz gibi ıspanak yemeğini söz. hem bak teyze de izin verdi maçı izlememe." (on numara bir teyzeydi, öpüyorum ellerinden)

    galatasaray'ın da ikinci fatih terim dönemiydi. felipeli kadro. 2-2 bittiydi maç yamulmuyorsam. "2 ortada 2 gol yenir mi lan lanet olsun!" diye diye yatağıma dönüyorum. iyileşme sürecimi uzattı bu maç.

    velhasıl doktor iki ay top oynamak yok dedi. "ne diyon doktor tek başıma çişe gidemiyorum ne topu!" demek istediysem de diyemedim, hep içimde bir uktedir.
  • nedendir bilinmez bu ameliyatı kim geçirdi ise, doktor ona '5 dakika geç gelsen ölüydün' demiştir.
    aksiyon filminde 1 saniye kala imha edilen bomba klişesi.
  • kardeşim 6 yaşında geçirmişti bu ameliyatı. yaz tatiliydi denizde epey kudurmuş sonra eve gelmiştik.. kardeşim uslu uslu otururken bahçeyi sulayacağım diye baştan aşağı ıslatmıştım çocuğu. akşam çocukta bir karın ağrısı belirdi. annem başladı söylenmeye "çocuğu hasta ettin" diye. yavrum git gide daha çok acı çekiyordu. ben de korkuyordum içten içe. en sonunda hastaneye gittik işte. ameliyata aldılar bunu apar topar. hala her saniyesinde nasıl korktuğumu hatırlarım. narkoz sonrası halini görünce çok üzülmüştüm. bu yaşımda bile ara sıra acaba ben sebep olmuş olabilir miyim diye düşünür vicdan azabı çekerim.
  • genel olarak kolay bir ameliyat. ama üç gün boyunca çektiğim sancıyı apandisit patlamasına yoramayan dahi doktorlar sayesinde iltihap tüm organlarıma yayılmış.

    zaten ameliyata, apandisit diye başlanmadı; lan bu çocuk acıdan kıvranıyor girelim bakalım kamerayla diye başlandı. bakmışlar iltihap anasını belliyor organların; açık ameliyat. bir buçuk saat sonunda problemin apandisit patlaması olduğunu öğrenen yakınlarım halay çekiyordu az kalsın, en azından sebebi belli oldu diye.

    sonuç olarak vücuduma 30 dikiş atıldı. günlerce ateşim düşmedi, yaram iltihap kaptı ve 6 tane dikişim alındı ve her gün akıntı için pansuman yapılıyor. hastanede 2 hafta yattım. üç gündür evdeyim. yani diyeceğim o ki apandisit amaaaan kaynımda da var durumu yapmayın. ölüyordum anasını satayım.
  • bir günde taburcu ediliyor hasta. aynı gün ayağa kalkabiliyor ayrıca. öncesinde çekilen acıların yanında sonraki acılar hiçbir şey değil diyorlar.
    hastayı güldürmemeye dikkat edin, çok canı yanıyor(muş).
  • mide bağırsak karisik kuvvetli bir gaz ağrısıyla baslayan daha sonra karın sol ve karın alt tarafa gecen ve en son agrinin sag alt karin bolgesinde karar kilmasiyla hasteneye gittikten sonra olmaniz gerekebilen ameliyat.

    1 hafta hastanede , 2 hafta da evde vakit gecirdikten sonra unutursunuz. ameliyat sonrasi yatağa yatması ve kalkmasi cok buyuk sorun yaratir. yataktan kalkmak, yataga yatmaktan cok daha zordur. yataga yatmak icin oturduktan sonra ayaklar yatagin ustune konur ve kendinizi arkaya birakirsiniz. yataktan kalkmak icin de, yatakta bacakları kirip, yarigin oldu tarafa donup ( evet aynen oyle, bisi olmuyor ), bacaklari yere biraktiginiz anda sol kolunuzla yataktan destek alip az aciyla kalkabilirsiniz.

    gulmek ve oksurmek acayip aci yaratir. bunun da kolay yolu, yine bacaklarinizi kirip elinizi yarigin ustune koyarak kibarca gulmek ya da oksurmektir.
  • ne apandisit ağrısı, ne ameliyat sonrası acı beni sonda kadar etkilemedi... o sondanın ben amına koyayım. o nasıl bir yanma, nasıl bi acıdır arkadaş. çıktıktan sonra ağlayarak işedim lan resmen.

    (bkz: gerildim ya la)
  • ameliyattan bir hafta sonra kontrole gittiğimde doktor nasıl yaptığını anlatırken göbekten giren kameradan falan bahsediyordu, tabi hemen metalciliğim tuttu görüntüleri bir cd olarak istedim*, "naabıcan cd yi çok merak ediyorsan gel izle" dedi, geçtim adamın yanına bilgisayarının başına ne göreyim.. (hassas olanlar bu kısımdan itibaren okumayabilir) o alet edevat göbek deliğinin oradan girip dolanıyor içinde, kesiyor biçiyor... bildiğin iç organlarını görüyosun kanlı canlı çok acaip. nasıl kontrol ediyor o aletleri doktor inanamadık. onu bırak en ilginç sahne göbeğimden içeri başka bir tutamaçla çöp poşedi sokuyorlar*, aletle boğup koparttığı apandisiti alıp poşedin içine atıyor ve çöpü dışarı çıkarıyor. onu görünce iyice betim benzim attı zaten, yiğitliğe bok sürdürüp te "aiiiyy kapatın lütfen şunu öekhh" de diyemedim. kontrolden sonra ziyafet falan düşünürken ailece sessiz bir şekilde eve gitme kararı aldık. olsun bir daha nerede göreceğiz böyle bir şey...

    yeni ameliyat olanlara sesleniyorum dayanabilen/meraklısı kontrole gittiğinde kasedini izleyebilir. zaten topu topu 7-10 dakika kadar sürüyor.

    ha ayrıca artık kasıkta ucubik bir kesik izi yerine göbek deliğinizle birleşen belli belirsiz 1cm uzunluğunda
    minik bir iz bırakıyor bu ameliyat.
  • iltihabın yavaş yavaş kana karışmaya başladığı ve hatta apandisitin bağırsağa yapışmış olduğu durumlarda (bkz: ben) normalden biraz daha fazla süren ameliyat.

    bu durumda iltihap için diren, bir süre de yerimden kalkmamam için sonda takılmıştı ki, acısını hatırladıkça azı dişlerim kamaşır hala.
  • hamileliğin ileri dönemlerinde olunduğunda, gittikçe büyüyen gergin bir göbek sebebiyle dikişlerin kaynamaması gibi bir güzellik yaratan ameliyat.
    (bkz: yasayacak miyim doktor)
hesabın var mı? giriş yap