• "corgim var, biraz sesli ama sevimli hayvanlar. geceleri tutturdu mu havlıyorlar da ama bir insanı uyandırma ihtimalleri pek az."

    benim sese uyanma eşiğim seni ilgilendirmez, psikolojik tedavi gören bir insan mesela bir kez uyandı mı geriuyumayabilir ve toparlaması haftalarını alabilir. senin sahte köpek sevgin yüzünden eziyet çekmek zorunda değil.

    hasta olan var, bebeği olan var, sadece sessiz uyumak isteyen var. ayrıca o hayvanları 4 duvar hapisaneye kapatınca elinize ne geçiyor anlamıyorum.

    bir de hayvan düşmanı pislik deniyor. apartman ortak yaşam alanıdır arkadaşım. müstakil evinde istersen 100 tane köpek sok evine.

    bir de devam ediyor bak ne yazmış:

    "ben de bunu öğrendiğimden beri sabah yürüyüşlerinde köpeğimin dışkılarını poşete koyup bunun paspasına atıyorum."

    ne acayip insanlarsınız. ben gece havlama duymak istemiyorum, nasıl kendi çocuğumu sıklıkla uyarıp sustuyorsam sen de köpeğini ya susturursun ya da yapamıyorsan taşınırsın müstakil eve.

    not: evcil hayvansız günüm geçmedi bu hayatta, müstakil evde yaşıyorum.
  • bazı insanlar zannediyor ki, yurtdışına kaçan gençlerin hepsi sadece akp zihniyetinden kaçıyor.

    oysa kaçanların büyük çoğunluğu bir tarafta akp, diğer tarafta "benim köpeğim sabaha kadar havlasa da benim köpeğime tapacaksin, yoksa köpeğimin boklarını evine atarım" zihniyeti olduğu için kaçıyor.

    iki ucu boklu değnek, cahiller tımarhanesi.
  • desteklediğim yasak.
    çekilecek çile değil köpek havlaması.
  • sen köpek seviyorsun diye komşuların köpek sesi çekmek zorundamı? birde uyandırmıyorki diye saçmalamışsın. belki evde uyku problemi olan var, bebek var. neyi hangi hakla belirleyebiliyorsun?
    ortak binada yaşamak müstakil evde yaşamaya benzemez. apartman kültüründen yoksun isen kimse seni veya köpeğini çekmek zorunda değil.
  • bu kadar bencil olmayın ya. apartmanda belki bebek, yaşlı var. belki uyku sorunu olan insanlar var. kimse sabahın köründe veya gece köpek havlaması çekmek zorunda değil. apartman ortak kurallar bütünü demek. kurallar zorunuza gidiyorsa veya uymak istemiyorsanız işte kapı işte sapı derler.

    edit: mesaj kutum ee bebek sesi ne olacak diyenlerle dolmuş durumda. sevgili yazarlar bir aile apartmanında(çoğunluğu çocuklu aile) köpek besleme yasağı olabilir. benim de demek istediğim buydu. yoksa isteyen yılan beslesin isteyen köpek. üstte yazarlardan biri köpek pisliğini komşusunun önüne attığından bahsetmiş. açıkçası bu aptallığa binaen yazma ihtiyacı hissettim. ''tapulu malım istediğimi yaparım.'' bu anlayış maalesef apartmanda geçerli değil. bir apartmana yerleşmeden önce kiracı ve ev sahiplerinin durumunu öğrenmeniz hatta bir avukata danışmanız sorunlarınızı bir nebze çözebilir.
    üniversite son sınıfta kaldığım apartmanda köpek de vardı kedi de. çoğunluğu öğrenci ve bekarlarla dolu bir apartman olduğu için kimse kimseye karışmıyordu. ekstrem gürültü olmadığı müddetçe ne şikayet ne kavga oluyordu. gül gibi yaşıyorduk. uzun lafın kısası köpek bakılacak apartman var bakılmayacak apartman var.
  • kendi tapulu malınız olması istediğinizi yapacağınız anlamına gelmiyor.toplu yaşam kuralları diye bir şey var! ha uymuyorsa bu kurallar sana siktir git dağ başında yaşa.birisi de çocuk ile evcil hayvani kiyaslamis.oglum ne yiyip ne içiyorsunuz da böyle oluyorsunuz siz.paspasa bok atıyor bir de bununla övünüyor fırfırını siktigimin yavsagi.hayvan sevmek böyle bir şey değil yahu.
  • türkiye'de çok büyük kişisel alan ve ses problemi var.

    ne bebeğin ağlamasını ne köpeğin havlamasını duymak zorunda değilim, avrupa'nın keşke bu huyuna özenseniz her şey çok güzel olacak.

    hayvanları apartmana sıkıştırmakla, hayvanat bahçesine sokmak arasında fark yok.
  • benim bir hobim var, biraz sesli ama sevimli bir hobi. geceleri tutturdum mu matkapla duvar deliyorum da ama bir insanı uyandırma ihtimalim pek az.

    imza toplatıp attıracakmışlar apartmandan, keza ev sahibime de haber göndermişler.

    ben de bunu öğrendiğimden beri sabah yürüyüşlerimde izmaritlerimi poşete koyup bunun paspasına atıyorum.
  • 17 sene kopekle apartman dairesinde yasamis, yillardir kopek beslemeyen birisi olarak soyleyebilirim ki iki tarafin birbirleriyle empati kurmasi cok ama cok zor.

    bebek aglamasina ses cikartmayiz, biliriz ki bu dogaldir. bebek aglamasina laf edip bebegini sustur diyemeyiz. kabul etmek zorundayizdir.

    kopek sahipleri icin de kopeklerinin havlamasi bu kadar dogal. kopekleri de ailelerinin bir ferdi, o evde yasayan bir birey. ancak o empatiyi hic kopegi olmamis kisiler kolayina kuramaz.

    diger taraftan bakinca, zorunda da degiller. sen hayvan seviyorsun diye adam sevmek zorunda degil, apartmanlar insanlar icindir burasi koy yeri mi diyebilir. bu fikre katilmam ama, kendi bilgi setine gore boyle dusunur. anlasilabilir.

    dogrusu apartmanlarin hayvan dostu veya hayvan karsiti olarak kural koyup, iceride yasayanlarin kurallarin ne oldugunu bilerek saygi gostermesi.
  • anayasa ve hayvan hakları sözleşmesine göre kişinin kendi konutu içinde dilediği şekilde yaşama hürriyetine sahip bulunduğunu, dolayısı ile komşuları rahatsız etmeyecek bir köpeğin varlığının sorun olmadığı, lakin ülkemizde hala köpek beslemenin hoş karşılanmadığı ve hırs sebebi ile açılacak davaların, köpek besleyenleri hallice rahatsız eden yasak.

    6 ay önce, 11 yaşında, sosyalleşme problemleri yaşayan kardeşime arkadaşlık etsin diye evimize aldığımız golden retriever cinsi, havlama yetisi olmayan, uysal bir köpeğin, sırf hırs uğruna ciğeri beş para etmez, sevgiden nasibini almamış insanlarca, "apartmanı rahatsız ediyor, havlıyor(!), köpek giren eve melek girmez" gibi saçma sapan iddialarla mahkemelik olmamızı sağlayan yasak.
hesabın var mı? giriş yap