• tabii bir de "gonulsuzluk""isteksiz olmak" anlamina gelen ingilizce kelime
  • apathy sözcüğü, duygu, acı anlamına gelen pathos sözcüğünün başına olumsuzluk anlamı katan a'nın getirilmesiyle üretilmiştir. tutkudan, heyecandan, duygulanımdan kurtulma, etkilenmeme; duygu veya duygulanım eksikliği ya da yokluğu anlamına gelir. may'e göre duygusuzluk, dünyanın baskısı altında kişinin içe dönmek zorunda kalmasıyla gündeme gelir; birey bu yüzden yeni bir kimlik problemiyle yüzyüzedir: "kim olduğumu bilsem de, hiçbir anlamım yok. diğer insanları etkileme olanağım yok." böyle başlayan sürecin bir adım ötesi duygusuzluk, daha sonrası ise şiddete başvurmaktır. may, duygusuzluğu seks olgusu içinde incelediğinde, kişinin "ölü" olmadığını kanıtlamak için sekse abandığını anlatır. iç yaşam kuruduğu, duygu azaldığı zaman duygusuzluk artar, kişi bir diğer insanla has bir etkileşim kuramayıp, ona dokunamazsa, şiddet, iblisçe bir zorunlulukla olası olan en dolaysız dokunma itkisi halinde ortaya çıkar. bununla birlikte, may duygusuzluğu, modern çağda yaşamanın zorunlu sonucu olarak görüp, bu durumu trajik bir paradoks olarak niteler: "bir çeşit duygusuzlukla kendimizi korumalıyız," der. duygusuzluk, insanın aşırı dürtüldüğü bir ortamda, "iz bırakacak bir hasara uğramadan yenilgiyi yaşamasıdır, ancak duygusuzluk hali uzarsa, salt zamanın geçişi ile, kişi zarar görür." duygusuzluk, bir havlu atma, es koyma, geçici bir pes etme gibi görüldüğünde, "insan en büyük iflassı içinde tekrar bir şey şapabilecek duruma gelene kadar kişiliği koruyan bir mucizedir." (ç.n.)

    rollo may, yaratma cesareti, metis yayınları
    s.41
  • (bkz: apati)

    duyguların körelmesi, durgunluk; dışarıdan gelen uyaranlara cevap verme güçlüğü. heyecan/duygu yoksunluğu.
  • 1979 doğumlu connecticut'lı rapçi ve prodüktör. celph titled, army of the pharaohs, styles of beyond, get busy committee, jedi mind tricks ve demigodz gruplarıyla olan bağlarıyla da bilinir. ilk albümü 2006 çıkışlı olan eastern philosophy, bu sene çıkardığı albüm ise perestroika* .

    şu, şu, şu ve şu şarkıları fazla iyidir.

    edit: ve şu, ve şu.
  • eski yunancadaki pathos kelimesine "a" olumsuzluk eki eklenerek türetilmiştir.
    sıfat hali için (bkz: apathetic).
  • yeni bir sozluk yazari. diger yazarlardan farki gorevini yapmaya calisan insanlari bes para eder veya bes para etmez diye ayirmasi.
  • solistin* söyleme tarzı ve kısık sesi sebebiyle içimi gıpraştıran şahane tea party şarkısı.
    "well come on over here child talk it all to me
    don't you come here wasting my time
    i'm going to make it just fine " * *
  • normalde bir duyguyu harekete geçirmesi beklenen bir şeye karşı ilgisizlik, umursamazlık. psikolojik her şey gibi çoğunluğa dayanır, bu nedenle bir raporu bir sonraki gün teslim etmezse işinden çıkarılacak birinin bu raporu yapmaya başlamaması, yapmadığı için hiçbir suçluluk hissetmemesi ve endişeye kapılmaması apathy olarak görülür. zaman zaman kısa süren anlık duygu yoğunlukları hissedilebilir.

    hissizleşmenin bir sebebi olabilecek gerçeklikten kopmak durumunu anımsattığı için uyuşturucu kullanımıyla ya da kişi korktuğundan dolayı kaçtığı için düşük - orta seviye depresyonla bağdaştırılsa da tam tersi de geçerli olabilir: kişi gerçeği fark eder, böylece whatever happens happens anlayışını benimseyerek apathetic olduğu şeyi oluruna bırakır*.

    indifference'tan farklıdır.

    ataraxia'nın apathy'ye yakınlığını sorgulatır.
  • “if only i had an enemy bigger than my apathy i could have won.”

    vücut bulmuş hali için:
    i gave you all
hesabın var mı? giriş yap