apathy
-
yeni bir sozluk yazari. diger yazarlardan farki gorevini yapmaya calisan insanlari bes para eder veya bes para etmez diye ayirmasi.
-
tabii bir de "gonulsuzluk""isteksiz olmak" anlamina gelen ingilizce kelime
-
tabi ki de bir the tea party parcasi..(bkz: interzone mantras)
you want to look at the edge of madness
just to see to see
you want to find what you're missing out on
well come on over here child talk it all to me
don't you come here wasting my time
i'm going to make it just fine
now you're bent on the edge of blindness
what you trying to see?
you want to walk with a soul of darkness
but stepping on those coals
you get those blisters on your feet
well, don't you come here wasting my time
i'm going to make it just fine
can't there be some other way
can't we make you stay
in apathy?
so take a chance a soul divided stance
and bend before your needs
the waiting room is full you've pressured and you've pulled
and now your soul's tired crawling on the barbed wire
so don't you come here wasting my time
child i'm going to make it just fine
can't there be some other way
can't we make you stay
in apathy?
well can't there be some other way
can't we make you stay
in apathy?
don't you feel it all the love?
as below and so above
apathy
can't you feel it all the love?
i feel apathy
can't you feel it all the love?
i feel apathy -
solistin* söyleme tarzı ve kısık sesi sebebiyle içimi gıpraştıran şahane tea party şarkısı.
"well come on over here child talk it all to me
don't you come here wasting my time
i'm going to make it just fine " * * -
apathy sözcüğü, duygu, acı anlamına gelen pathos sözcüğünün başına olumsuzluk anlamı katan a'nın getirilmesiyle üretilmiştir. tutkudan, heyecandan, duygulanımdan kurtulma, etkilenmeme; duygu veya duygulanım eksikliği ya da yokluğu anlamına gelir. may'e göre duygusuzluk, dünyanın baskısı altında kişinin içe dönmek zorunda kalmasıyla gündeme gelir; birey bu yüzden yeni bir kimlik problemiyle yüzyüzedir: "kim olduğumu bilsem de, hiçbir anlamım yok. diğer insanları etkileme olanağım yok." böyle başlayan sürecin bir adım ötesi duygusuzluk, daha sonrası ise şiddete başvurmaktır. may, duygusuzluğu seks olgusu içinde incelediğinde, kişinin "ölü" olmadığını kanıtlamak için sekse abandığını anlatır. iç yaşam kuruduğu, duygu azaldığı zaman duygusuzluk artar, kişi bir diğer insanla has bir etkileşim kuramayıp, ona dokunamazsa, şiddet, iblisçe bir zorunlulukla olası olan en dolaysız dokunma itkisi halinde ortaya çıkar. bununla birlikte, may duygusuzluğu, modern çağda yaşamanın zorunlu sonucu olarak görüp, bu durumu trajik bir paradoks olarak niteler: "bir çeşit duygusuzlukla kendimizi korumalıyız," der. duygusuzluk, insanın aşırı dürtüldüğü bir ortamda, "iz bırakacak bir hasara uğramadan yenilgiyi yaşamasıdır, ancak duygusuzluk hali uzarsa, salt zamanın geçişi ile, kişi zarar görür." duygusuzluk, bir havlu atma, es koyma, geçici bir pes etme gibi görüldüğünde, "insan en büyük iflassı içinde tekrar bir şey şapabilecek duruma gelene kadar kişiliği koruyan bir mucizedir." (ç.n.)
rollo may, yaratma cesareti, metis yayınları
s.41 -
eski yunancadaki pathos kelimesine "a" olumsuzluk eki eklenerek türetilmiştir.
sıfat hali için (bkz: apathetic). -
bumblefoot'un forgotten anthology albumunun 3. sarkisi
apathy and afterbirth
wasted seeds growing in the dirt
could it be our paths always weave
i believe in mortality
but i don't care
i don't care at all
i don't care no more
in the air apples leave the tree
in the garden snakes are scheming
misery and the merciful
company for the gullible
i don't care at all
i don't care no more
i'm just wastin' time
got you on my mind...
empathy for the cynical
apathy and i don't care
seeds are sewing behind every glare
cruel roots anchor into the earth
afterbirth never leaves the dirt
i don't care at all
i don't care no more
i'm just wastin' time
got you on my mind... -
(bkz: lost to apathy)
-
(bkz: dying i only feel apathy)
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap