• "türkiye aydan daha ilginç" yorumunun yapıldığı ziyaret olmuş.

    adana'ya mı götürdünüz adamları.
  • tanıştığım neredeyse her yabancının hakkında bir kaç şey de olsa bilgi sahibi olduğu, saygı duyduğu ulu önderimize yapılmış ziyarettir. yurtta sulh, cihanda sulh demiş bir lidere hangi yabancı nasıl saygı duymasın.
    not: içimizdeki yabancılardan bahsetmiyorum.
  • insanı derin düşüncelere sevk eden ziyarettir.
  • böyle kısa bir videosu da olan ziyaret. (kayıtta anıtkabir kısmı yok.)
  • hikayesi oldukça ilginç.

    necdet eraslan 1926’da yüksek mühendis mektebi’nden (bugünün istanbul teknik üniversitesi) mezun olup yurt dışına gönderilecek başarılı öğrenciler için açtığı sınava katılıyor. sınavı kazandıktan sonra mustafa kemal atatürk’ün isteğiyle fransa’ya gidiyor ve ulusal havacılık yüksek okulu’nda uzay ve havacılık eğitimi alıyor.

    1934-1937 arasında kayseri ve eskişehir uçak fabrikasında çalışan necdet eraslan yine atatürk’ün isteğiyle 1937’de roket eğitimi almak için abd’ye gönderiliyor. alanında iyi yetişmiş bu gence, ünlü bilim insanı theodore von karman abd’de kalma ve asistanı olma teklifinde bulunuyor. ama necdet bey “beni atatürk ve türkiye okuttu, ülkeme borcum var. ülkeme dönüp vatanıma hizmet edeceğim” diyerek bu cazip teklifi reddediyor. dönüyor ve türkiye’deki ilk dizel motoru yapıyor. köylere elektrik ulaştırmak için su türbinleri icat ediyor. üniversitelerde dersler veriyor. 1963 yılında ise bir davet üzerine abd’deki louisiana state üniversitesi’ne gidiyor. işte burada ders verirken kendisine nasa’dan bir teklif geliyor “sen roket teknolojini, dizel motoru, havacılığın teorisini ve pratiğini iyi biliyorsun nasa’nın personelini eğitir misin ?” eraslan da “tamam” diyerek gelecekte neil armstrong’u ve diğer astronotları uzaya taşıyacak apollo-11 projesinde ve başka nasa projelerinde çalışacak ekibi eğitmeye başlıyor.

    necdet bey, oğlu arsev beyi de iyi bir eğitim alması için önce almanya’ya sonra da 1959’da doktora yapması için abd’ye gönderiyor. o da babasının yolunda ilerliyor. abd’de north carolina state üniversitesi’nde uzay ve havacılık bölümünde doktora yapıyor. sonrasında ülkesine dönmek üzereyken nasa’nın apollo 11 projesinde çalışması teklif ediliyor.
    böylece arsev eraslan, babasının eğittiği nasa personelinin hayata geçirdiği apollo-11 projesinde görev alıyor. onun görevi neil armstrong, michael collins ve edwin eugene ‘buzz’ aldrin jr’dan oluşan apollo-11 mürettebatının sağ salim dünyaya dönmesini sağlamaktır. bunun için gerekli bilgisayar yazılımlarını ekibiyle birlikte yazıyor.

    16 temmuz 1969 tarihinde, kennedy uzay merkezi’nden saturn v tarafından fırlatılan apollo-11’den ayrılan ay modülü (böcek) ile ekip üyeleri 20 temmuz 1969 günü ay yüzeyine iniş yaparlar. inişten altı saat sonra 21 temmuz 1969 tarihinde neil armstrong ay yüzeyine adım atar ve tarihe geçen o konuşmasını yapar: “benim için küçük, insanlık için büyük bir adım.”

    aslında bunun öncesinde herkes tarafından bilinmeyen önemli bir olay olmuştur. armstrong ay’a iniş yapmadan önce teknik bir problem yaşanmış, tek çare neil armstrong’un manuel olarak ay’a inmesidir. yeryüzünde bir grup bilim insanı “neil acaba ay’a inebilecek mi?” diye tartışırken grubun içindeki arsev eraslan “merak etmeyin neil bunun provalarını birçok kez yaptı” diyor. kim olduğu merak edilen bu genç “ben arsev eraslan, apollo 11 projesi’nde re-entry yazılımlarını gerçekleştirdim.” diye kendini tanıtıyor.

    arsev eraslan’ın başarısı sadece apollo 11 için yazılım geliştirmek değildi. aynı zamanda abd’deki nükleer santrallerin çevreye olan etkisini minimuma indirmek için ve ay’da kristallerden mücevher yetiştirmek için yazılımlar geliştirdi. uzun süre nasa’da bilim insanı olarak görev aldı, abd’deki birçok üniversitede profesör olarak öğrencileri ve nasa personelini eğitti.

    ayrıca şu anda tüm dünyada kullanılan 3d yüz tanımlama teknolojisini de arsev eraslan gerçekleştirdi. bu yazılımla 1999 senesinde abd’de ödül kazandı.

    aya inişten tam 3 ay sonra abd başkanı nixon’un özel uçağı 20 ekim 1969 saat 11.55’te ankara esenboğa havalimanı’na iniş yapar. bu uçaktan inen kişiler ankara caddelerinde üstü açık bir cadillac ile geçerler ve kendilerini bekleyen ankaralıları selamlarlar. bu heyet, büyük saygı duydukları birini görmeye gelmiştir. saygı duruşunda bulunup çelenk bırakırlar.

    saygı duydukları bu kişi 1930’ların başında eskişehir’de ‘çok değil yüz yıla kalmaz insanoğlu ay’a gidecektir’ sözünün sahibidir. heyetin gittiği yer anıtkabir, saygı duruşunda bulundukları kişi ise atatürk’ten başkası değildir. bu arada anıtkabir’i ziyaret eden bu kişiler kim diye soracak olursanız; apollo11 projesiyle ay’a giden üç kişilik mürettebat; neil armstrong, michael collins ve edwin e. aldrin’dir.

    kaynak: atatürk’ün izindekiler-cumhuriyetin unutulan kahramanları, tolga aydoğan, mart 2020
hesabın var mı? giriş yap