• soktaresle kisa bir muhabbet akabinde aslinda hicbir sey bilmedigini farkederek ebleklesme durumu.
  • derrida'ya gore merkezsizlik, logos'suzluk, epistemolojisizlik, ontolojisizlik, linguistiksizlik halidir, butun bunlari kaybedince karsitliklarin diktasindan bagimsiz ozgur bir yol cizebilecegimize dair bir inanci vardir. nihilizm'e goz kirptigi iddialarinin temelindeki hallerden birisidir.
  • toplum bilimde de kullanıldığını gördüğüm kavram; toplumun kaos durumuna düşmesi. bu aporia durumu da, güvenlik ihtiyacı sonucu toplumun ilk çıkış seçeneğine dört elle sarılmasına yol açar. bu bağlılık, bir zumrenin otokratik bir rejim kurması için yeterli gücü sağlar.

    bu sebeple şöyle formülize edilebilir; tüm otokratik rejimler, toplumsal bir aporia'dan doğar.
  • bir metindeki ya da tartışmadaki çözülmez içsel çelişki. sözcük grekçe aporus'dan gelmektedir. aporus ise aşılmaz, geçilmez gibi anlamlar taşır. derrida'nın aporias adlı bir konferansta yaptığı konuşmasından kitap haline getirilmiş bir eseri vardır. burada ikinci bölüm "awaiting (at) the arrival" (varışı beklemek ya da varışta beklemek gibi çevrilebilir) ölüm hakkında heidegger üzerine bir denemeyi içerir ve kitabın adına cuk oturur. belki de derrida'nın okunması en kolay kitaplarındandır. bölüm, ölümü kavrama şeklilin dili, bedeni, kısaca hemen herşeyi değiştirdiği ve şekillendirdiği gibi bir savla başlar ki vurucudur. bir süre önce ölen yazarın ölüme bakış açısını merak edenler bu dolu ve zevkli bölümü okuyabilirler.
  • çağdaş yunancada merak etme
  • çocukken çok ağır bir kızıl hastalığı geçirdikten sonra sayıklamanın bilincini içselleştirmiş , büyürken dünyanın tüm kelimelerini -neredeyse- öğrenecek kadar kitabiyat şarabı da içmiş, her şeye yamuk bakmak temasıyla her an behemehal bilinç akışı tekniğiyle sayfalar dolusu akacakmış gibi ince tehditkar kaşlar çatan bünye için söz konusu ise açıcı bir haldir. dışsal bir iç açıcılık.
  • aporia, kocasının vefatından sonra eski hayatını geri getirebilecek bir makinenin varlığından haberdar olan bir kadının yaşadıklarını konu ediyor.

    vizyon tarihi: belirsiz
    tür: bilim kurgu, dram
    yapım yılı: 2023
    süre: 104 dakika
    ülke: abd

    filmin konusu:

    “sophie, alkollü araba kullanan kocasını geçirdiği trafik kazasında kaybedince büyük bir yıkıma uğrar.

    acılı kadın, bir yandan işini yapmaya çalışırken bir yandan da harap durumdaki genç kızına ebeveynlik yapmaya çalışır.

    bir gün sophie, kocasının eski bir fizikçi olan en iyi arkadaşı jabir'in hayatını eski haline döndürebilecek, ancak korkunç sonuçlara yol açabilecek gizli bir zaman değiştiren makine yaptığını öğrenir.

    sophie imkansız bir seçimle ve öngörülemeyen sonuçlarla karşı karşıya kalır.”

    yönetmen: jared moshe
    oyuncular: judy greer, edi gathegi, payman maadi, faithe herman, whitney morgan cox, rachel paulson, veda cienfuegos, adam o'byrne, lisa linke, dionne audain, elohim nycalove, grace hinson, mann alfonso, coel mahal, jeffrey sun
    senaryo: jared moshe

    vizyon tarihi: belirsiz

    filmin fragmanını buradan izlemek mümkün.
  • 10 üzerinden 5'lik bir film. zaman yolculuğu içeren bulabildiğim tüm kurguları okurum/izlerim, bunu da zevkle izledim. çekimleri ve montajı da ortalama bir seviyede. beğendiğim ahlaki sorgulamalar yapan bir senaryo kurgusu vardı. çoğunlukla olduğu gibi insan zihnine dualist yaklaşılmış ve sanki maddi dünyanın bir parçası değilmiş gibi işlenmiş, hafızanın değişmemesi vs. fakat daha vahimi zaman paradoksları konusunda kendi içinde çelişiyor, gerçek dışı bir şeyden bahsediyoruz zaten ama tutarlılık istiyor insan:

    --- spoiler ---

    filmin başında kadın kocasını kurtarmak için mucitle birlikte makineyi kullanıyor. sonrasında onun için her şey aynı kalırken son 8 ayı değişmiş oluyor. fakat kadın kocasını kaybetmese bu makineyi kullanmaya gitmeyecekti vs. gibi bir paradoks düşünülmemiş. umursamadan geçtim, her filmde muhakkak olacak bu zaten. sonrasında bir toplu katliamı engelliyor yine böyle bir katliam olmadığı için makineyi kullanması gerekmez ama yapabildi, aynı paradoksu yine atlattık. tutarlılık var sıkıntı yok. ancak daha sonra makineyi yapan adam kendi ailesini kurtarmak için makineyi kullanmaktan imtina ediyor çünkü kullanırsa makineyi yapma motivasyonu ortadan kalkmış olacakmış. gerçek bir iç tutarsızlık, senarist muhtemelen akışa göre ihtiyacı olan yere dayamış paradoksu sanki öncekilerde böyle bir sorun yokmuş gibi.

    --- spoiler ---
  • genel olarak konuşmacının konunun hangi yönü takip etmesi gerektiği, konuya nereden başlanıp nerede bitirileceği, ne deneceği hakkında yolunu yitirdiği durumun adı olarak ya da konuşmacının ne söyleyeceğini ya da düşüneceğini bilmediği bir durumda başvurduğu, genellikle yapmacıklı kuşku ifadesi olarak tanımlanır.
  • hem...hem...olma durumu.
hesabın var mı? giriş yap