• %80 olan cep telefonu vergisi nedeniyle apple'a yazıklar olsun. vergiler hariç 1.299 usd olan telefonu 30.000 tl'ye satmaları gerekirken 18.999 tl'ye satmayı makul bulmamış olmaları onların ayıbı, ne vardı yani satsalardı.

    tanım: kaliteli mağazadır. ama canına tak etmiştir bu fiyatlar.

    edit: ironi olduğu 400 km'den belli olan bu entry'i ciddiye alanların bence sözlük hesabı kapatılmalı*.

    edit 2: %80 değil, %96 diye bir bilgi geldi.
  • turkiye'de acilinca apple bizi zikerken daha nezih bir ortamda olmamizi saglayacak yerler. tasarimli zikilecez yani. cunku bu vergilerle bu fiyatlar dusmez.
  • apple markalı ürünlerin official dükkanı / servisi, otu boku. * *

    her şeyden önce, amerikadaki, ya da yurt dışındakiler hakkında hiç bir fikrim yok, ama kullananların akıl ve ruh sağlıkları açısından türkiyedekinden daha iyi olmasını temenni ederim.

    tahmin edilebileceği üzere başıma gelen bir olayı anlatacağım. ipod touch *kullanan, hatta bunu amerikadan almış olan bir kişi olarak, bugüne kadar apple'a karşı hiç bir negatif hissim yoktu. çok pahalıydı evet, ama adamlar belli bir çizgi tutturmuştu, dizayndı, değerdi, değmezdi, ama benimde ağzımın suyu akıyordu o macbookları gördüğümde. hemde film editlemekti, fotograftı, hepsinin kralı appledaydı. belki biraz hipster ve douchbag materialdı ama olsundu, çok güzeldi.

    her neyse, yaklaşık bir buçuk seneyi aşkın bir süredir kullandığım ipod touchla o kadar mutluydum ki, şarjı süperdi, hiç bir sorunum yoktu. ama gel gör ki, arkadaşımın ipod'u aynı şekilde bir gün kendi içindeki her şeyi sildikten * yaklaşık bir iki ay sonra, laptopa bağladığımda ne göreyim, no music diyor.

    pardon ?

    manyak gibi eject dedik tabii de, iş işten geçmiş. şimdi öncelikle şunu da belirtmek istiyorum, gerizekalı degilim auto sync falan yoktu. ne ipodu, ne itunesu update etmiştim, ayarlarımda hiç bir değişiklik yoktu. işin komik yanı, ipodda hala 7gb civarı data gözükmesiydi. yani şarkılar aslında duruyordu, sadece şarkı değillerdi.

    gözleri yaşlı bir şekilde itouchı apple store'a götüren ben, ilk şoke edici diyaloğumu bu arkadaşlarla telefonda yaşadım

    apple storedaki mal : iyi günler, bunu bize niye getirmiştiniz
    slade junkie : .....içindeki şarkılar kendiliklerinden format değiştirdi sanırım, data olarak gözüküyorlar, fakat ulaşamıyorum.
    asm : hmmm e resetliyim ben bunu ?
    sj : resetleyince o datalarda gidecek ama ?
    asm : evet de şu an yapabiliceğim bişi yok buna başka, resetliyim be-
    sj : <caps> bi dakka !!!! resetlemeyin bi saniye ya </caps>
    asm : o zaman teknik servise gönderiyim
    sj : *

    .....

    bana söz verilen zamandan sonra günler geçer, zat-ı alim teknik servisi arar.

    teknik servisteki mal : iyi günler, bizim bunun içindekileri almamız mümkün değil, resetleyelim mi ?
    sj : * beyefendi bende resetleyebilirdim evde, üç haftadır sizde o alet, eğer içindekileri alamıyorsanız daha önce haber verseydiniz keşke
    tsm : ......
    sj : neden oluyor bu, arkadaşıma da aynısı oldu

    aha bak delirten yer #1

    tsm : şimdi auto sync diye bir şey var,
    sj : auto sync açık değil bende.
    tsm : şimdi auto syncte, eğer bilgisayarın içinde şarkı yoksa, aleti bağladığın-
    sj : biliyorum auto syncin ne olduğunu, açık değil bende.
    tsm : bağlandığında, o zaman o bilgisayardaki şarkılar ona geçiyor, şimdi sizinde bilgisayarınızda şarkı yoks-
    sj : <anır> biliyorum be auto syncin ne olduğunu, açık değil diyorum bende, kaldı ki bilgisayarımda tonla şarkı var, sync mync etmedi kardeşim anlıyo musun </anır>
    tsm : işte kullanıcı hatası...
    sj : ...bismillah. nesi kullanıcı hatası lan bunun ?
    tsm : resetleyelim mi biz ?
    sj: hayır be hayır öf caddebostana geri gönderin, ordan alırım ben...
    tsm : bu cuma yolluyo-
    sj : dıt dıt dıt dııt..

    cuma günü teknik servis geri aranır, aletin sabah yola çıktığı, akşamüstü caddebostanda olacağı öğrenilir. cumartesi sabahı cbostan aranır, konuşulan arkadaş isimden kontrol eder, evet alet bizde, gelin alın denir.

    bir iki saat sonra.

    sj : merhaba benim itouch vardı, 16 gb, dün akşamüstü beşiktaş teknik servisten gelmiş.
    asm: isim ?
    sj : ....

    burada arkadaş mağazayı talan eder.

    asm : bu mu, elif bıdı bıdı bıdı bıdı ....
    sj : hayır ? ahaha ne alaka ? bi de bu 32 gb * *
    asm : hmmm ... bu mu ? tuğba....
    sj : adımı mı anlamadınız ????? ` :ulan allah kahretsin zor bi adım olsa`
    asm : yok yok anladım da... burdaki itouchlar bunlar.

    sj : * eeeeeh bu ne be
    asm : ama hanfendi niye bağırıyosunuz ?
    * *

    sj : çünkü hayatımda hiç bir firmadan bu kadar kötü bir servis almadım, zaten tamir bile edilemedi, bir aydır sizde duruyor, sürekli resetlemeyi teklif eden elemanlarla görüşüyorum, bende evde resetleyebiliyorum, teşekkür ederim. hatanın ne olduğunu soruyorum, cevap verebilen yok, auto sync açıktır belki denip duruyor, alakası yok. kullanıcı hatası deniyor, ne yaptığım bilinmiyor. 1.5 senedir itouch, ondan önce de ipod nano ve ipod kullanıyordum, emin olun yabancı olduğum bir alet değil. ayrıca da bize teknik servis elemanlarının yutturmaya çalıştığı kadar komplike bir prosedürden ziyade bir gerizekalının da kullanabilmesi için tasarlanmış, o yüzden lütfen bir daha kullanıcı hatası falan demeyin, delirebilirim. sabah aradım daha, burdan bir arkadaşla görüştüm, alet geldi dedi, şimdi siz aleti bile bulamıyorsunuz, bu ne rezalet be !

    asm : hmm. tamam ben bi daha bakayım.

    sj : *dumur*

    ordan başka bi eleman çağırdılar falan, neyse, bomba #2.

    abi benim ipod apple storedaki bilgisayarlardan birinin arkasından çıktı.

    he ya, bildiğin displayde duran bilgisayarlar. onu oraya kim niye koydu hala bilmiyorum. kafaları güzeldi herhal.

    aldım ipodu, iki gerizekalı bir birleriyle kavga ederken çektim gittim, bi daha da tövbe. ciddi ciddi macbook almayı düşünüyordum, şu olaydan sonra yurt dışında yaşamadıkça siksen almam.

    ps. apple'ın teknik servisinin yapamadığını sikindirik çakma tamirci yaptı bu arada, hani o bildiğin sokakta gördüğümüz, ipod tamir edilir yazan dükkanlar varya, hah onlar.
  • az once montreal'deki subesine, 6 ay once aldigim iphone'un bozulan kulakligi icin gittim. 10 dakika sonrasina randevu verdiler. 10 dakikalik bekleyisin ardindan bir arkadas geldi, sorunumu sordu. 10 saniyede anlattiktan sonra, "hemen geliyorum" diyerekten yeni bir kulaklik paketiyle geldi.
    kutusundan cikarip bana takdim ettikten sonra kusura bakmayin sizi beklettigimiz icin dedi ve tesekkur ederek, gulumsemeyle magazadan ciktim.

    ne bir fatura, ne de bir garanti sorgulamasi yapildi.

    iste boyle, ufak hesaplar icin musteriyi bezdirmektense, bu sekilde gonlumu kazanmis oldular.

    hatirliyorum da, turkiye'de bilgisayarimi goturdugumde, ne magazadan aldigim faturami kabul etmislerdi ne de apple'in garanti sorgulama sitesinden aldigim ciktiyi (bkz: #18909805)

    yani apple, kendi ahlaki anlayisini turkiye'ye getirip, bilkomdan kurtulmadigi surece, ki bu sadece bilkom'a degil cogu diger turk ya da turklesmis (mediamarkt) teknolojik marketlere de ozgu bir durum, sadece goze guzel apple store'larimiz olur.
  • dün zürih'teki şubesine girdiğim, içerdeki teknoloji kullanımı ve verdiği hizmetiyle "bir gün iphone alırsam sırf şu keyfi yaşamak için buradan alacağım" dediğim mağaza.

    bahnhofstrasse üzerindeki bu mağazaya bir arkadaşla beraber girdim. arkadaş kendine iphone alırken iki katlı bu mağazayı gözlemledim. ilk katta farklı bölgelerde çeşitli apple ürünleri var. bu ürünlerin başına gidip bunları istediğiniz gibi inceleyebiliyorsunuz. iphone ve ipod'la birer ipad'a bağlı durumda ve ürün özelliklerini, fiyatı, çeşitli bilgileri bu ipad'lerdeki bilgiler sayesinde okuyabiliyorsunuz. hepsi bu kadar değil. eğer ürünü almaya karar verirseniz yine ipad'deki ekranda bir düğmeye basarak yanınıza bir görevlinin gelmesini sağlıyorsunuz. eğer içersi kalabalıksa kaçıncı sırada size hizmet verileceği yazıyor. sıra size geldiğinde görevli, ipad'den yapmış olduğunuz çağrının düştüğü elindeki iphone'la çıkageliyor, sorularınıza cevap veriyor ve sizi genius bar'ın bulunduğu, her tür teknik hizmetin verildiği ve aksesuarların satıldığı alt kata götürüyor. bu arada yine elindeki iphone'dan ürün siparişinizi geçiyor, fatura için isminizi vs. giriyor. alt katta başka bir görevli ürününüzü getiriyor. ilk görevli, elindeki iphone'un arkasına monte edilmiş barkod okuyucusuyla ürünün barkodunu okutuyor. daha sonra ödemenizi alıyor ve eğer ürününüzün ilk ayarlarını yaptırmak isterseniz sizi başka bir görevliye aktarıyor. burada beklerken internet kafedeymişcesine imac'leri kullanabiliyorsunuz. son olarak ayarlarınızı yapacak olan görevli de işini yapıyor ve mağazadan mutlu olarak ayrılıyorsunuz.

    kısaca teknolojinin amına koymuş arkadaşlar!

    müşteri memnuniyeti ya da müşteri odaklılık adına bir kaç da detay.

    - bize yardımcı olan eleman bir bilgi öğrenmek için arkadaşının yanına gidip geldikten sonra (teknik bir bilgi değildi, tax free geri ödemesini nereden alabileceğimizi sorduk) isviçre almancası ile konuşmaya başladı. anlamadığımızı belirtince de özür diledi ve "ach, hochdeutsch" (yüksek almanca anlamında, istanbul türkçesi gibi düşün sözlükçü) diyerek bilgiyi anlayacağımız şekilde tekrarladı.

    - ailesi alışveriş yaparken vakit geçirmek isteyen küçücük veletler imac'lerin başına geçmiş, oyun oynuyorlar ve hiçbir görevli de gelip kızmıyor, bir uyarıda bulunmuyor. bizde olsa, o-hooo!

    son olarak;

    bir htc ve android kullanıcısıyım (hayır sözlükçü, apple ve/veya iphone'u tukaka olarak görenlerden değilim. sadece bütçeme daha uygun ve işimi gördüğü için tercih etmiştim.) ama adamlara hayran kaldım arkadaş. eğer tüm mağazalarında durum böyleyse, fanları olmayı hak ediyorlar.
  • adamların ne suçu var anlamadım? tim cook cumhurbaşkanı mı oldu haberimiz yok?
  • stokçuluk yapmakla suçlanan mağaza. hahaha. adam ürünü kendi üretiyor, kendi satıyor. sana noluyor lan? ister satar ister satmaz.

    iki saniye sonraki döviz kurunun belli olmadığı ülkede satışları durdurmakla gayet de mantıklı bir karar verilmiş ayrıca. şirketlerin ilk amacı kâr etmektir, senin cebindeki parayı ister. sana zararına mal mı satacaktı? olağanüstü anlamlar yüklemeyin.

    apple fanboyları, bu lafım da size. ortalığı çok velveleye vermeye gerek yok. iki bindirim yapıp açarlar yine satışları, bir iki gün bekleyin.
  • otomobil piyasasındaki gibi “bugün 10’a alırım, haftaya 15’e okuturum” fırsatçılarına imkan vermemek için satışları durdurduklarını düşünüyorum.

    ha fiyat arttırsın, kuru 12,50 yapıp satsın diyenler de var. o durumda da kur hızlı geri çekilirse tüketici mağdur olacak. iptaller, iadeler, apple kazıkladı diyenler çıkacak.

    böyle volatil ülkede en temizi satışı bir süre durdurup ortalığın durulmasını beklemektir bence de. aferin lan apple türkiye.
  • tezgahtarlarından biri, laptoplar hakkında tavsiyesi istendiğinde; "valla ben evde toshiba kullanıyorum, çok da memnunum onu öneririm" diyerek beni dumurdan dumura sürüklemiştir..
  • londra regent streette ki magazasindayim su anda. iphone 4 kuyrugundaki arkadasimi beklerken biraz gezindim. bayagi saskinlik verici bir mekan. hele gorevlinin birisinden, shiftler halinde asagi yukari 500 kisinin calistigini ogrenince iyiden dumur oldum. sanirim apple turkiye'de toplam bu kadar calisan yoktur.

    bos bos gezecegime istatistik calismasi yapayim dedim. usenmedim, saydim; asagi yukari 80 tane iphone 4, 15 kadar iphone 3gs, 100'den fazla ipod touch, ipod nano vesaire, 45-50 tane ipad, cesitli modellerde ve boyutlarda 70-80 kadar macbook, macbook air ve imac var. ve tamami calisir durumda. insanlar geliyor, kurcaliyor, oturuyor oyun oynuyor, maillerine bakiyorlar. aksesuarlari inceliyorlar, almayacaklarsa bile almaya karar veiyorlar. alt katta iphone 4 sirasinda bekleyen yaklasik 150 kisiyle dalgalarini geciyorlar falan.

    ayrica arkada konferans salonu gibi bir yerde, bi gorevli duvardaki dev ekranda habire iphone 4'un ozelliklerini anlatiyor, demolar yapiyor.

    etrafta mavi tisortlu bir suru calisan var. ve tamaminin elinde ya ipad, yada ipod touch var. butun islemleri neredeyse bu aletlerin uzerinden gerceklestiriyorlar.

    onu bunu bilmem ama, magaza isinde oldukca iyi bu abiler. bu kadar seyi doldurmalarina ragmen magaza hala ferah, hala genis gozukuyor.
hesabın var mı? giriş yap