• adil (bkz: fair) faiz oranının sıfıra eşit olması gerektiğini savunan ilginç bir peder hatta aziz.
  • aristo'ya tapınma geleneği scholasticism (skolastik) düşünce akımını doruk noktasına taşıyan dominiken 13.yy ortaçağ düşünürü. en koyu hristiyan. hristiyan bağnazlığının sancak gemisi.

    engizisyona giden yolu o açtı. görüşleri o denli uçtaydı ki aydınlanma çağına geçişi de onlara duyulan tepki başlattı denilebilir.
  • oncelikle, iki baslik birlesene dek, aquinos thomas basligina da bir goz atmanizi oneriyorum. (acaba entrym simdi de kendisinden onceki basliklari refere ettigi icin mi ispiyonlanacak?)

    ote yandan, thomas d'aquin'in felsefesini sundugu kitap olan "somme theologique"'den soz edilmemesi beni cok sasirtti; bu konuda bir seyler soylemek istiyorum. insanlar nasil olup da bu kitabi referans almadan azizin felsefesi hakkinda entry girebilmisler, anlamis degilim.

    "somme theologique" eseri -ki orijinal adinin "summa teologiae" mi, "summa theologica" mi oldugu tartismasi bizi ilgilendirmez, saniyorum ki tarihin en onemli surrealist kitaplarindan biridir. (burada breton'un degil magritte'in surrealizminden bahsediyorum.) "alice s adventures in wonderland"*, "gulliver'in maceralari", "animal farm" gibi eserlerin yaninda onlarin atasi olan "somme theologique"'i de okumali; "locus solus" gibilerine burun kivirmaliyiz. ne dali yalakaliginin, ne de din felsefesi tartismanin luzumu yok; biz hayal gucumuzu gelistirelim yeter.

    son olarak, bu eserin surrealist oldugu konusunda ikna olamayanlara, kitaptan bir parca sunmak istiyorum:
    "la femme-scorpion" der, aquinas--akrep kadini--ve devam eder;
    "sur ses jambes ou jambons."--salam bacakli olur.--**.
  • thomas aquinas genç bir rahip adayıyken saflığı manastırdaki arkadaşları tarafından alay konusu olmuştur. herkes thomas'la dalga geçmektedir. bir gün adaylardan biri yeni gelen rahip adaylarına thomas'tan bahsetmektedir: "o kadar saftır ki inanamazsınız" der. "nasıl?" diye sorduklarında, "akşam yemeğinde size gösteririm" der.
    akşam yemeği sırasında bu cin arkadaş tam thomas'ın karşısına oturur ve bir sessizlik anında ayağa kalkarak bağırır "thomas bak pencerenin önünden bir inek uçarak geçiyor" thomas döner bakar, bir şey göremez. ayağa kalkar pencereye gider eğilip bir süre etrafa bakar. sonra geri gelip, "göremedim. herhalde gitmiş" der. gülüşmeler olur. bunun üzerine arkadaşı "bak thomas iyi çocuksun, hoş çocuksun ama bu kadar da saf olunmaz ki. yani bir ineğin uçtuğuna inanılır mı?" der. thomas'ın cevabı bütün gülüşmeleri ve kendisi hakkındaki tüm alayların sonu olur: "bir rahip adayının yalan söyleyeceğine inanmaktansa, bir ineğin uçtuğuna inanmayı tercih ederim"*
  • aristonun nichomachean ethics'inden direk etkilenmiş.almış sağına aristoyu soluna platon tepeye de isa,ortaya da kendini koymuş.ben geldim diye çıkmış piyasaya.antik yunan-hristiyan sentezi.deneyimler dünyasına burun kıvıran ama phronesis konusunda bile bi muallakta kalan habis isa.yasak elmadan yola çıkıp insanoğlunun açgözlülüğüne oradan da inzivaya geçen eleman.saygı duyar mıyım?duyarım, ama için için de nefret ederim.
  • st.thomas, thomas d'’quin, thomas aquinas, aziz thomas, aquino’lu thomas, jean philoponus, johannes philoponos, gramerci yahya, yahya en-nahvi (v.yüzyıl); jean damascene, st.john of damascius, saint jean damascene, şamlı yuhanna (viii.yüzyıl) ; alexander aphrodisias, afrodisias’lı iskender, iskender el-afrodis olarak adlandırılan filozof ya da feylosof...
    (bkz: aslında kimsin sen)
  • (bkz: gülün adı)
  • fransızca sentomadaken diye okunur.
  • dominikenlerin yetiştirmiş oldukları en büyük düşünür, aziz thomas aquinas'tır (1225-1274). katolik kilisesi'nin resmi öğretisini kuran aquinas, kutsal olan ve kutsal olmayan bilgilere akılcı bir temel aramış ve summa contra gentiles (kafirlere karşı) adlı eserinde, müslüman düşünürlerden ibn rüşd gibi, bilginin iki kaynağı bulunduğundan söz etmiştir; bunlardan birisi inanç, diğeri ise akıldır.
    inanç, kutsal kitap'tan, akıl ise düzenlenmiş ve yorumlanmış duyu verilerinden beslenir ve her ikisinden üretilen bilginin dayanağı tanrı'dır. tanrı kendi kendisi ile çelişmeyeceğine göre, bu iki bilginin birbirleriyle bağdaşır olması gerekir; yani platon ve aristoteles felsefelerini hıristiyan dini ile uzlaştırmak olanaklıdır; böylece skolastik düşünce'nin temelleri atılmış ve inanç ile akılın bağdaşabileceği düşüncesi bu dönemde kesin bir biçimde oluşturulmuş olmaktadır.
  • yedi ölümcül günahtan en az biri ona da nasip olmuştur, nitekim.

    (bkz: gluttony)
hesabın var mı? giriş yap