• bazen yapılması gereken şeydir. ilişkilerde, iş yerinde, sosyal hayatta yapılması gereken şey. bu aralar benim de sözlüğe dair yapmayı planladığım şey.

    özel sohbetimizin olduğu dostlarım bilirler, iş, özel ve sosyal hayatıma dair sıkıntılı bir dönemden geçmekteyim, bu süreç içerisinde bir süre bir kenara çekilip düşünme ve karar verme vaktidir benim için.

    bir süreliğine kayıp olacağım anlayacağınız. kimse merak etmesin, gene fırsat buldukça okuyacağım buraları. arkadaşlara selam ederim, iyi bakın kendinize, siz normal yaşamınıza devam ederken bu kardeşiniz için artık efendi gibi bir köşeye çekilip düşünme ve karar verme zamanı.

    merak eden olur mu bilmiyorum ama edenlere söyleyeyim dedim, kendinize iyi bakın ve kalın sağlıcakla, geldiğimde hepinizi ziyansız görmek isterim, gözünüzü seveyim mıkıyat olun kendinize.

    eyvallah...
  • iç huzuru arayışı içindeki insanın sessizliğe olan ihtiyacıdır bazen; bir nevi istirahat dönemidir, ruhu ve zihni dinlendirmektir.

    olayların seyri biraz hızlıca ilerlediği için herhangi bir not bırakamadan gidivermiştim ama içime sinmediği için birkaç bir şey söylemek istedim.

    bir süreliğine buralardan uzaklaşmak sanırım benim için daha iyi olacak. annemi düşünürken bir yandan da buraya yazarak, başka şeylerle uğraşarak kafamı dağıtabileceğimi düşünmüştüm ama bu ihtiyacımın buradaki bazı saçma sapanlıklarla pek de örtüşmediğini fark ettim. ekstra şeyler için çok fazla yerim olmadığını ve bunun beni daha fazla yıprattığını fark ettim. bu yüzden de en güzeli kendi köşemde sessiz sedasız takılmak olacak diye düşünüyorum. hem de evdeki huzurum açısından da daha güzel sonuçlanacağını umuyorum.

    her şeye rağmen burada bana gerçekten değer veren, samimi hislerle yaklaşan insanlar olduğunu biliyorum, zaten bu notu da o tatlı ve güzel insanlar için bırakıyorum. şifa ve iyilik dileklerinizin benim için ne kadar kıymetli olduğunu bilmenizi istiyorum. annem yoğun bakımdan çıkınca müsait olduğum ilk fırsatlardan birinde buraya girip bir edit bırakacağımı da not düşmek istiyorum.

    entrylerimi gizleyip, tamamen bir 'ghost' olmak istiyordum ama varsın böyle olsun ne yapalım :)

    şimdilik tekrardan kapatıyorum, sevgiler, mutlulukla kalın...
  • öğretmenlere ve ebeveynlere önerilen ılımlı bir ceza biçmidir. istenmeyen davranışı yapan çocuğun, davranışı yaptığı sırada içinde bulunduğu pekiştirici durumdan uzaklaştırııp kısa bir süre haz verici durumdan yoksun bir ortamda bekletilmesidir.
  • ilişki bazında, bir daha asla eskisi gibi olamamayı beraberinde getirir.
  • hayattaki en güzel eylemlerden biri...

    çabuk yorulan, üzülen biriyseniz; ara veriyorsunuz bazı şeylere...

    zaten bazı şeylerden uzaklaştıkça, unuttukça onun değerini anlıyoruz, ya da yokluğuna alışıyoruz.

    ara vermek lazım evet!...
  • dün okuduktan sonra kova ile ilgili bildiğim her şeyi ters çeviren o entry ile durmam, şöyle bir ara vermek oldu..
    ben de yıllardır, kova mucittir kovadan bilim insanı olur diye bir yandan edebiyat okuyup bir yandan çılgınca bilim yapıyordum, bir taraftan da ev işleri zor oluyordu.
    daha küçük bir çocukken annemden istediğim, ona göre olmayacak her malzemeden sonra “kızım yine icat çıkarma” sözleri mucit yapmıştı zaten beni. okul zamanı ne matematik ne fizik derslerinde varlık gösteremesem de, edison'da okulda tembelmiş örneğini gösterdim kendime. kova için yazılanları okudukça tüm enerjimi uzay yolculuğu ve zaman içinde yolculuğu olası kılmak için harcadım. olaylara hep bir bilim adamı gözüyle yaklaştım, yaptığım her iş bir deney, bulunduğum her ortam laboratuvarım oldu. gözlemler yaptım hipotezlerim, kurmak için didindiğim sistemlerim, icatlarım beni bilim adamı yapmıştı. tesadüflerin, araştırmalarım ve icatlarım üzerinde önemli bir yeri vardı; markette tesadüfen bulduğum santrifujlu plastik marul kurutma kabını komşularım gördüğünde “nasıl buldun bunu?, nerden buluyorsun böyle şeyleri?” şeklindeki geri dönütleriyle pekiştireç olurdu, hiç şüphe yok ki bilim adamıydım. newtonun yerçekimi ayaklarım yere bastıkça, merkezkaç kuvveti santrifujlu plastik marul kurulama kabını çevirdikçe ilham verdi. okumam gereken kalın kitapların sayfalarını toplayıp bölmem, kitabı okunabilir makul parçalara ayırmam, kıyafetlerimde yaptığım sonsuz kombinasyon hesapları matematikte bir dahi olduğumun adeta kanıtıydı. her kırdığım yumurtanın yapısını inceledim, her yumurtayı haşlayıp soyduğumda meraklı gözlerle baktım ve hava boşluğunu fark edebildim. en inatçı lekeleri çıkartmak konusunda deterjanları karıştırarak yaptığım kimyasal deneylerden zarar görsem de hiç yılmadım, en kötüsü tuz ruhu ve çamaşır suyunu karıştırarak yaptığım temizlik deneyimimdi, zehirlenmiştim. aldığım riskler, sahip olduğum şapşal cesaretim beni bilim adamı yapıyordu, problem yoktu. eşim ne zaman “seni seviyorum” dese, hep “neden?” sorusunu sordum, belki romantizmin içine ediyordum ama sorumluluk sahibi bir bilim insanı olarak hiç bir şey atlamamalıydım. bilim adına nesneler ve insanları bir kobay gibi kullandım, kullanmak zorundaydım pragmatiktim. en son çalışmam leprecaun yetiştirmek, ufak bir hesaplama hatası dışında, leprecaun'u 100%600 oranında büyütmemle başarıya ulaştı. her şeyin ötesinde benim için de, işlev kadar boyut da önemliydi.
    hayatım, bunca zaman böyle bilim ile birlikte iç içeyken. okuduğum o entry yüzüme soğuk bir su gibi çarptı ve o güne kadar yaptığım tüm bilimsel çalışmalarımı ıslattı. bilim adamı olmam mümkün değildi, o entry de bahsedildiği gibi kafamın içindeki beyin değil suydu. kafamı her salladığımda oluşturduğum fırtına ve fırtınanın dalgalandırdığı su. yalnızca fırtına ve su. içinde ne bir balık ne de balığın peşinde yaşlı bir balıkçı..
    ne kadar aptalca!
  • herhangi bir şeye bağımlı olunması durumunda yapılması gereken eylem. yapılmazsa bağımlılık kronik hale gelebilir.
  • sevgisi bitmis fakat bunu henüz kabullenememiş ve alışkanlıklarından vazgeçemeyen dolayısıyla da ayrılmayı götü yemeyen tarafların ilişki sonlarında tercih ettikleri yol. dünyanın en saçma çözüm yoluyla yarışabilecek yol. çözüm değil zira bariz sonuç aslında. ne uzlaşamayan iki farklı kafanın uzlaşmasını sağlayabilir, ne yitirilen şeylerin geri gelmesini. özetle, ilişkiyi kurtarmak adına tercih ediliyorsa bir boka yaramayacaktır, ancak ilişkinin bitirilmek istenip bitirilemeyen o çırpınış sürecinde büyük yardımı olabilir, deneyin.
  • bi ilşkide ara verme muhabbeti başladıysa eğer o ilişkide uzatmalar oynanıyodur maçın bitiş düdüğüne saniyeler kalmıştır. birbirimizi yıpratıyoruz ara verelim sözünün gerçek anlamı sıkılıyorum, bunalıyorum düş yakamdan yoluna devam et ben zaten yeni biriyle flörti durumlarındayım demektir.
hesabın var mı? giriş yap