• her merdiven çıkışınızda "aha bak şimdi dengemi kaybedicem ve geri geri düşücem. ağzım burnum kan içinde kalacak", her merdiven inişinizde "aha bak şimdi ayağım takılacak ve merdivenlerden aşağı yuvarlanıcam. ağzım burnum kan içinde kalacak", düz yolda yürürken "lan şimdi ayaklarım birbirine dolaşabilir ve ben pat diye yere kapaklanabilirim. ağzım burnum kan içinde kalır lan o zaman" gibi şeyler düşünen bir insanız, bıçakla bir şeyler soymak/doğramak şahsınıza intihara teşebbüs gibi geliyorsa, kayak yapan insanlara taaccüple bakıp "lan bunlar hiç korkmuyo mu. bi düşseler o kayaklar bunların ağzına burnuna girse abboo" şeklinde korku dolu görüntüler geliyorsa gözünüzün önüne, ehliyet kursunda direksiyon dersi alırken "gaza bassana" diye kızan hocanıza panik halinde "ama gaza basarsam araba gideerrğğ=/" - evet, bunu da yaptım - diye şuursuzca çığırıyorsanız araba kullanmak sizin için ütopik bir şeydir. ilk trafiğe çıkma girişimimden sonra yürümeyi öğrenebilmeme mucize gözüyle bakıyor ve şükrediyorum. bisiklete binmeyi öğrenmiş olmam ise mucize ötesi. ama daha fazlasını isteme benden, yalvarırım. ben bittim artık, kalmadım.
  • araba kullanırken yolcu olduğunuzdan çok daha fazla izlersiniz dışarıyı..
    babam araba kullanırken yolun herhangi bir yerinde, bak şahin var havada solda, tilkiyi gördünüz mü? ahanda çakal, kirpi geçti diye bildirir, nasıl görürsün be adam yolun solunda 100 metre açıktaki canlıyı, biz de hani nerede derdik en fazla.
    ne zaman direksiyon başına geçtim, hepsini görür oldum, ahanda şahin bey, hey tilki arkadaş, tavşan kardeş, kirpi biraderler, selamlar nasılsınız....
  • yıllarca önce aldığım ehliyet sayesinde yapmaya hakkım olan eylem. ama derseniz ki yeterliliğin var mı şöyle cevap veririm;
    fizik kurallarına aykırı olmasa kendi kullandığım arabaya binmem. budur!
  • bu yaşıma kadar direksiyon gördüğüm yerde korkup kaçar "yok ben ehliyet alamam" derdim. meğersem işin ehli biriyle çalışınca içinizdeki araba sevdası şıp diye ayyuka çıkıyormuş. mesela ben şu birkaç gündür kendime hayret ediyorum. özellikle sabah en erken saatlerde terapi gibi araba kullanmak istiyorum.
    en güzeli de, artık yaz geldiğinde dostlarım ve tintin müziklerimle birlikte güneye inme hayalleri kurabiliyorum. buna muktedir olmak her şeye bedelmiş. korkanlara sözüm: "korkmayın, ben yaptıysam herkes yapabilir".
  • en tehlikeli süreç acemiliğin henüz atlatıldığı(yada atlattığınızı düşündüğünüz) zamanlardır.acemilik evresi sürekli birilerinin arkadan kornaya basması ve duyulmayan ama kimi zaman görülen küfürlere maruz kalınmakla süren, buna karşın temkinli ve kontrollü bir dönemdir.ustalaştığını sanan bünye ise burnunu ordan burdan sokmaya, camdan el kol sarkıtıp bir yandan da dudaklarının arasındaki sigarayla karizma yapmaya başlamıştır.tabi allahın da sopası yoktur bu tip artizler için.sonra kendinizi (şanslıysanız) oto sanayide kaportacılarla pazarlık yaparken bulursunuz.bugün edindiğim bu tecrübeyi herkesle paylaşmayı ve önemli bir konuya dikkat çekmeyi vazife bilirim.bu noktada ders aldık mı almadık mı bunu zaman gösterecek tabi.
  • korkusuzca kullanmanin marifet oldugu eylemdir.

    zira korku aninda vucudun salgiladigi bi takim alengirli seyler hata yapma sansinizi artirir.

    korkarak degil tedbirli kullanmak marifettir.
  • genellikle ehliyet alındıktan sonra öğrenilen şey.
    (bkz: ehliyet sınavı)
  • araba kullanirken bazen sanki arkamdaki araba bana not veriyomus gibi bir his olusur icimde... ona gore daha bir guzel kullanmaya calisirim, frene az basarim filan... halbuki ben hic bizaman ondekine not vermemisimdir... anca buyuk bir ayilik yapicak da o zaman yuh diyecem...
  • bir tutkudur, bir aşktır. ama ne yazık ki özellikle ülkemizde gün geçtikçe altından kalkılamayacak kadar bir hal alan pahalı bir aşktır.

    50 liraya ancak ve ancak 13,5 litre benzin alınabilen*, bir şehrin diğer yakasına 3,5 liraya geçilebilen, altı aylık muhtelif rakamlar*,senelik 250*, iki senelik 300* gibi fahiş rakamlar ödenen bir ülkenin durmadan söğüşlenen sürücüleriyiz biz...

    evet, araba kullanmak bir aşktır. ama bu aşk türkiye'de "sikerim böyle aşkın ızdırabını" dedirtmektedir.
  • yaşadığını fark etmektir. otobüslerde süründükten sonra fark ediyor insan. camı da açacaksın şöyle püfür püfür. oh.
hesabın var mı? giriş yap