• babamın ameliyat olasılığını değerlendirirken, tipik türk insanı gibi internet doktorluğumla hipek (sıcak kemoterapi) , pipac (aerosol kemoterapi) ve sitoredüktif cerrahi (src) yöntemlerini uygulayabilen bir merkez ararken bin farklı referansla yönlendirildiğim çiçeği burnunda profesör. genç yaşına rağmen yüksek bilimsel puan ile bu göreve getirilmiş. hipek* dışında diğerleriyle ilgili gram fikrim yok bu arada. tek bildiğim dokuz eylül üniversitesi hastanesinde kolorektal cerrahi ekibi tüm bu alanlarda epey iyi.
    ablam iki uzmanlığı olan bir doç dr bu arada. bin tane arkadaşı var onkoloji alanında bize fikir ve bilgi veren, yardım eden. ama tabii beni ikna edebilene aşkolsun.. ilk şok da var, dibine kadar çalışıyor inkar mekanizmam. ameliyat opsiyonuna o kadar inanmışım ki olmayacağını asla kabul etmiyorum. sinirliyim. onkoloji doktoru neden olamayacağını anlattı, yok. ablamın arkadaşları tek tek aradı, anlattı, yok. inadım inat. emre bey'i aradım hemen. tüm programı haziran sonuna kadar dolu.. yılmadım tabii. yine çok sevdiğim bir tanıdığımız aracı oldu sağ olsun.. dosyaları yüklenip gittim. inanın o salonda tüm insanlık kendisini bekliyordu. minnoş ev kedisi gibi oturup sakin sakin sıramı bekledim.
    iyi ki gitmişim. tek başıma girdim yanına.. tüm soruları soracağım ya, dışarıdan müdahale istemiyorum. ailenin heyecanlısı sen misin dedi.. artık nasıl anladıysa. yööö dedim , kararlısı benim *.
    tüm gelişmeleri anlattırdı, raporları inceledi, elinde fosforlu kalemleri, tek tek çizdi baktı. hastalıkla ilgili yapılabilecek / yapılamayacakları sabırla tek tek anlattı. sakin sakin ikna etti beni. doktor-hasta ilişkisi algımda bir devri kapadı.. ablamdan ötürü doktorların arasında büyüdüm ben. iletişim yöntemlerinden mütevellit epeyce soğuğum kendilerinden. her şey öylesine normal ve olağan ki onlar için, çoğu zaman karşımda doktor değil sınıf öğretmeni varmış gibi hissediyorum. bu yüzden hastaneleri de doktorları da sevmem. ancak emre bey böyle değil. çok sabırlı.. çok net. olanı biteni tam anlamasanız, kariyerini bilmeseniz dahi gözü kapalı güvenirsiniz. sıkışmışlık anlarında öyle değerli ki böyle hissetmek..

    umudum, o ameliyatı olabilecek kadar iyileşmesi babamın..

    eyyorlamam bitti. gelişmeler olursa editlerim. saygılar, kelebekler.

    hipek - hipertermal intraperitoneal kemoterapi: hastanın karnı dikilmeden veya dikilip drenlerin aracılığıyla ısıtılmış kanser ilaçları ile karnının içinin yıkanması işleminin tıbbi adı

    edit: tam bir sene oldu.. hastalıkla ayrı, hastaneyle ayrı mücadele ediyoruz. prosedürü, sırası, vırtı zırtı.. en çok emre bey'i beklersiniz misal. çünkü tüm insanlık kendisini bekliyor. beklesinler de zaten, değiyor. orta düzey zeka, kültür ve okuma kabiliyetine sahip birinin biraz araştırmayla erişebileceği sonuca bizim doktorlarımız erişmezken, bakın erişemezken demiyorum erişmezken, emre bey çat diye söyleyiverdi. başarısına güveniyorum çünkü şehir efsanesi olmayan çook hikaye dinledim. şu bir senelik serüvenden sonra kabullendiğim bir gerçek daha var. şans faktörü. bizim ilk şansımız emre bey, diğeri de sanırım benim inancım. babam yanımda kalacak.
    aklıma gelirse yine editlerim.
    ayrıca gerçekten süper doktor. iyi ki!

    edit 2: bugün doğum günü.. asla da yaşını göstermiyor bu arada. o yaşa gelince muhtemelen kedili teyze olurum ben (diyorum ama pek de olmayacağım gibi, geçen birine yaşımı söyledim inanması için kimliğimi göstermem gerekti) ama o maşallah değil prof, bildiğin yeni asistan gösteriyor.. enerjisi de öyle. iyi ki doğmuş.
  • dokuz eylül üniversitesi'nin 40 yaşındaki başarılı genel cerrahi profesörü. bugün gittim. kendisi gayet ilgili ve sorduğum meraklı sorularımın hepsine sabırla cevap verdi. ameliyatımdan sonra, gidişata göre tekrar düzenleme yapacağım.
    aylar sonra gelen güncelleme: ameliyatı olmamın üzerinden epey bir zaman geçti ve kendisi hakkında şunları söyleyebilirim: kendisinde profesör egosu kesinlikle yok. hastaya kesinlikle güven aşılıyor ve ameliyat sonrası süreç boyunca kendisiyle rahatlıkla iletişim kurabiliyorsunuz. asla mesajınıza geri dönmemezlik yapmıyor.
    sadece benim tarafımdan değil, hastaların ağzından şimdiye kadar hiç kötü söz duymadım. hastasıyla yakın ilişki kurabilmesi gerçekten işini ne kadar umursadığını gösteriyor. umarım geleceği daha da parlak olur çünkü ülkemizin böyle idealist insanlara ihtiyacı var. emre bey hakkında soruları olanların bir mesaj uzağındayım...
hesabın var mı? giriş yap