• bir konunun dogru oldugu cunku dogru olmadiginin ispatlanamadigi kabulune dayanan tarti$ma argümanı. ornegin tanrinin varligini "olmadigina dair bir kanit yok" teziyle ispatlamaya cali$an biri ad ignorantiam bir argüman kullaniyor demektir.

    (bkz: ad hominem)
  • bir şeyin tersi ispatlanamadığı için o şeyi doğru kabul etmek gibisinden bir safsatadır.

    o telefonu sen çaldın; çünkü eve senden başka girip çıkan birisi olmadı ve sen bu durumun tersini ispatlayamıyorsun.
  • cehaletin kanıt olarak sunulduğu bir çıkarım hatasıdır. en genel formu "ben bilmiyorum öyleyse yoktur" biçimindedir. örnekleyelim:

    simplicio--abi biliyon mu fizikçiler, hede hödöyü ispatlamışlar!
    sh --ben hiç böyle bir ispat duymadım.
    simplicio--o senin cehaletin; ignorantia non est argumentum.

    işte böyle. ama eğer bu sh, stephen hawking ise ignorantia bittabiki de est argumentumdur
  • ufoların, adları üzerinde, ne olduklarını tanımlayamıyor olmamızın*, onların akıllı uzaylıların gemileri olduğunu ispatlaması da buna örnektir.
  • (bkz: argument from ignorance)
    (bkz: cahillik argumanı)
    tanrı konusunda sık sık başvurulan yöntem. "tanrının olmadığını ispat edebilir misin? o zaman yoktur diyemezsin" safsatası.
    flying spaghetti monster mevzusu,buna cok güzel cevap içeren bir parodidir. "ucan spagetti canavarınının olmadıgını ispat edemezsin,o zaman vardır" gibi ironik bir yaklaşımla bu kavramı eleştirir.
    bu kavrama yönelik diğer örneklemeler için (bkz: garajımdaki ejderha) (bkz: invisible pink unicorn) (bkz: russell'ın çaydanlığı)
  • "bir kanıtın yokluğu, o yokluğun kanıtı değildir." argümanıdır. ve genelde eksik kullanılır, anlaşılır, anlatılır veya aktarılır bir kavramdır. bir şeye dair kanıtlarımızın olmayışı, onları tamamen reddetmemiz için yeterli değildir. evet ancak kanıt noksanlığı bir şeyi reddetmek için "yeterli" olmasa da "geçerli" bir sebeptir. dahası sözün aslı, genellikle kullanılandan fazlasıdır. argüman, aslen şöyle olmalıdır veya anlaşılmalıdır: "bir kanıtın yokluğu, o yokluğun kanıtı değildir; ancak varlığın kanıtı hiç değildir!" yani eğer ki bir şeylerin varlığına dair kanıt bulamıyorsanız; onların var olmadığını iddia etmek için kanıt yetersizliğinden fazlasına ihtiyacınız olabilir (kimi durumda). ancak bu size, onların var olduğunu iddia etme yetkisini kesinlikle ama kesinlikle vermez. insanların düştüğü hata budur. kanıt yokluğunu, varlığın kanıtı olarak lanse etmeye meyillidirler. bir iddiaya (argümana, "şey"e) dair yeterince bilgimiz olmayışının, o iddiayı (argümanı, "şey"i) gerçekte olduğundan daha geçerli kıldığı yanılgısına düşerler. buna felsefede argumentum ad ignorantiam, ya da cehalet safsatası, cehalete başvurma veya cehalet argümanı adı verilir. bu, bilimle ilgili halkın genelinin anlamakta güçlük çektiği konularla ilgili geliştirdikleri uydurma kavramların birçoğunun arkasında yatan, sıkıntılı konulardan birisidir.

    kaynak: evrim ağacı
  • (bkz: hiç böylesine mükemmel bir sistem kendi kendine var olabilir mi) sorusu ile bir şey ispatladığını düşünenler aynı çelişki, muğalata ve safsata ile maluldür.

    diyelim ki, hiç sorgulamadık sistem mükemmel mi sanatlı mı değil mi kasmadık, abi aynen dediğin gibi bu sistem mükemmel, nasıl oluştuğuna dair bir fikrim hatta (bkz: olası açıklama)m bile yok diyorum. sen de bak o zaman tanrı yarattı diyorsun. e tanrı nasıl yarattı böylesine mükemmel bir sistemi, nasıl yaratmış olabilir? ona aklımız ermez diyor. tanrıyı bilemeyiz bizi aşar diyor. bir konuda bilgimizin açıklamamızın olmamasını, o konuda "kendisinin ispatsız açıklamasız varsayımı"nın ispatı olarak görüyor. abicim bi şeyi bilmeyen bilemeyen benim, sen bu sayede başka bir şeyi bilip ispat ediyor değilsin ki?

    ben sana desem ki tanrı yoktur ama böylesine mükemmel bir sistemin kendi kendine nasıl var olduğu meselesi insan aklını aşar, kapasitemiz yetmez o yüzden olduğu gibi kabul et evrenin muhteşemliğini falan desem sen ne dersin? ikimiz de, "bir açıklama var, ama kendi açıklamamızın nasılına aklımız ermez" diyoruz sonuçta.

    bilim abimiz ise "sakin olun, çok yol katettik, evrenin başına sonuna, fiziğine dair bir sürü soru ve cevap var", "karmaşıklığın içinden düzen (insan gibi varlıkların düzen diye algıladığı kalıplar patternlar) nasıl ortaya çıkar meselesi ile uğraşılıyor, çalışmaya devam, ama pek de bi şey bilmiyoruz" diyor. bu üçüncü hak yola doğru gelin eey cemaati müslimin...
  • bilgisizlik üzerinden temellendirilen argüman anlamına gelir.
    yani "bir tartışmada, üzerinde konuşulan olgu eğer muğlaksa, sunulan teze karşıt olan tezinin doğruluğunu ispatlayamayorsan doğruluğunu ispatlayamadığının zıttını doğru kabulederim" saçmalamasıdır.
    bu dogru olmayan kıyas, ıspatlama mecburiyetine dayalı bir uydurma argumandır. safsatadır.
    örneğin; uzaylıların varlığı ispat edilemez. ancak yokluğu da ispat edilemez. uzaylılarin yokluğunu ispat edemediğin sürece varolduklarını kabul etmek zorundasın.
  • bir şeyin tersinin ispatlanamadığı durumda, düzünün doğru olduğunu kabul eden görüş. son derece saçma ve konuşmayı anında tıkayan bir görüştür. ancak düşüncelerini uçlarda yaşayan bireyler için geçerlidir. sorgulayan biri için engel olamaz.

    örneğin "tanrının olmadığını kanıtlayamazsın, o zaman yoktur diyemezsin" cümlesi yanlış değildir. ama sorudaki mantık hatası, bir şeyin olmadığının değil olduğunun kanıtlanması gerektiğidir. olmadığına kanaat getirilebilir ve bunun yolu farklı bir çok fenomenden bunu destekleyen kanıt bulmaktır. kara delikler gibi. içinden ışık bile kaçamayan bir olgunun varlığını nasıl biliyoruz? çevresindeki hareketlerden. tanrının olmadığını nerden biliyoruz? çevresindeki hareketsizlikten mi? bilmiyoruz. dolayısıyla kişiyi agnostik bakış açısına götürür.

    özellikle dinsel tartışmalarda çok görülür ama dinsel olmayan tartışmalarda daha sıkıntılı bir hale gelebilir durum.

    bunu genelde ad hominem ile harmanlayıp kullanırlar.
hesabın var mı? giriş yap