• 3-4 ayda bir oluyorsa tespit edilmesi çok zordur. doktora 15 dakika sürüyor dedim, çok ciddi bir süre dedi. hık diye gitmem değil mi dedim, bilemem dedi. yakalamak için ne yapacağız dedim, bilemem belli olmaz dedi. şimdi sessizce bir kenara oturdum ölmeyi bekliyorum.
  • insan kalbi, yumruk büyüklüğünde bir kastır. içleri kan dolu dört odacıktan oluşur. kalbin üst bölümünde iki kulakçık, alt bölümünde iki karıncık vardır. kalp kası düzenli aralıklarla kasılarak, oksijeni azalmış kanı akciğerlere, oksijenli kanı da vücuda pompalar. kalbin pompa görevini sürdürebilmesi ve kan dolaşımını devam ettirebilmesi için ömür boyu ritmik şekilde kasılıp gevşemesi gerekir. kalbin kasılması için gereken elektrokimyasal uyarı yine kalbin içinde üretilir. kalbin sağ kulakçığında yer alan ve elektrik üreten bölgesine sinüs düğümü denir. sinüs düğümünde başlayan elektrik uyarısı aşağı doğru yayılarak kalbin ritmik kasılmasını sağlar. erişkin bir insanın kalbi eşit aralıklarla yani ritmik olarak dakikada 60 ile 80 arasında, günde yaklaşık 100.000 kez atar. egzersiz sırasında ve stres altında kalındığında kalp atım hızı 100’ün üzerine çıkabilir. kalp atışları arasındaki sürenin düzensizleşmesi, yani kalp ritminin bozulmasına aritmi denir. aritmi sırasında kalp hızı normal olabileceği gibi 60’ın altında (bradikardi) veya 100’ün üzerinde (taşikardi) olabilir. kalp damarlarındaki tıkanıklıklar ve kalp kasındaki değişiklikler aritmiye sıklıkla yol açan durumlardır. kalbin jeneratörü konumunda olan sinüs düğümündeki işlevsel bir bozukluk nedeniyle düzenli sinyal oluşmaması veya burada üretilen sinyallerin kalbin alt tarafındaki karıncıklara iletilememesi (av blok) en sık karşılaşılan ritim bozukluğu nedenleridir. sinüs düğümündeki sinyal üretiminin bozulmasına hasta sinüs sendromu denir. bu hastalıkta, elektrik sinyalinin oluşmamasına bağlı olarak ani kalp durması ve ölüm görülebilir. av blok denilen sinyal ileti mekanizmasındaki bozuklukta da kalp ritmi düzensizleşir ve vücudun ihtiyacını karşılayacak kan dolaşımı sağlanamaz. kulakçık ve karıncıklar arasındaki sinyal iletimi tam olarak kaybolduğunda (tam av blok) kalpteki başka elektrik merkezleri, yaşamsal işlevlerin devamlılığını sağlamak için yavaş bir yardımcı ritim üretir.

    aritmi sırasında, kalbin düzensiz kasılmasına bağlı olarak vücudun ihtiyacını karşılayacak kadar kan pompalanamaz ve organlarda işlevsel kayıplar oluşabilir. ritim bozuklukları kalp içinde pıhtı oluşmasına ve bu pıhtıların yerinden kopup akciğer ve beyin gibi organlara giderek hayati sorunlar doğurmasına yol açabilir. vücudun oksijen ihtiyacının yeterince karşılanamaması durumunda baş dönmesi, göğüste rahatsızlık hissi, halsizlik ve bayılma gibi şikâyetler görülebilir. aritmi tedavisinde kalp ritmini düzenleyen çeşitli ilaçlar kullanılır. bu ilaçların faydalı olmadığı durumlarda hastaya kısa süreli elektrik şoku (kardiyoversiyon) uygulanabilir. kalpte düzensiz elektrik sinyalleri oluşturan ve buna bağlı aritmiye yol açan bölgeye, bir kateter aracılığıyla yüksek frekanslı elektrik enerjisi verilmesi diğer bir tedavi seçeneğidir. kateter ablasyonu denilen bu tedavide, düzensiz sinyal üreten bölge elektrik uyarısıyla baskılanarak o bölgedeki sinyal üretimi durdurulur.

    kalp ritmini normale çevirmek için dış elektrik kaynağından kalbe sinyaller gönderilmesi, ritmin düzenlenmesinde hayli etkin bir tedavi şeklidir. kalp pili denilen elektrik kaynağı ve bunu kalbe taşıyan kablolar (elektrotlar) sayesinde kalp kası düzenli olarak uyarılarak kalbin istenilen sayıda atması sağlanır. kalp pilleri, acil durumlarda devreye girmek üzere geçici olarak kullanılabileceği gibi, uzun süreli tedavi amacıyla kalıcı olarak da yerleştirilebilir. cilt altına yerleştirilen kalp pilinin kalbe gönderdiği elektrik sinyallerinin sayısı, vücudun değişen ihtiyacına göre otomatik olarak belirlenir. yürüme ve egzersiz gibi etkinlikler sırasında kan basıncı ve organların oksijen ihtiyacı artar. bunu algılayan kalp pili, uyarı sayısını artırarak kalbi hızlandırır. kuvvetli elektrik alanları oluşturan cihazlar, yüksek gerilim hatları, radyo, televizyon ve telefon için kurulan yayın tesisleri kalp pilleriyle etkileşime girecek düzeyde elektromanyetik sinyaller oluşturur. bu nedenle kalp pili taşıyan kişilerin bu tür cihazlara ve tesislere yaklaşmaları sakıncalı olabilir. kalp pillerinin ömrü 5-10 yıldır. belirli aralıklarla pil kontrol edilir ve gerektiğinde değiştirilir.

    -doç. dr. ferda şenel
  • birkaç zamandır bir garip emareler veren kalbimin bayram günü gece yarısı ağzımdan çıkacak gibi atmasıyla hastaneye koştuğumda doktorun söylediği hastalık. geçici de olabilirmiş, kalıcı da olabilirmiş. ritmi bozulan kalp aniden duradabilirmiş(!), bir ömür boyu arada düzensiz atmak dışında hiç zararı da olmayabilirmiş. ya da ilaçları düzenli kullanırsam geçedebilirmiş. şimdi hangi senaryoya göre yaşasam bilemiyorum.
    3 gündür yarın ölecekmiş gibi yaşıyorum valla çok yorucu. üstüne üstlük ölmedim de. bakalım.
  • hastalarının internetten araştırma yapmaması gereken hastalık. her defasında kalp krizi geçiriyorum sanarsınız bi bok olduğu yoktur. 5-6 senedir çekiyorum bunu, başlarda ölüyorum sanıyordum, artık soğukkanlı şekilde "zaten geçecek" kafasına girip oturuyorum bi köşeye geçmesini bekliyorum. sakin kalmak çok önemli, daha önce ölmediniz şimdi de ölmezsiniz..
  • kimi zaman ergenlikten sonra geçen kalp rahatsızlığı. kalp ritminin bozuk olması, arada fazla veya eksik atması.

    hiçbir zararı olmayanı da var, çok zarar vereni de. benim üstümde pek yaşam kalitesi düşürme, yorgunluk gibi yan etkileri de olmadı bunca zaman. yaşayıp gidiyoruz beraber. ama takip edilmesinde fayda var.
  • kalbin içinde uyarı üreten "sinüs düğümü" adlı bir merkez vardır. kalp normal de atsa, taşikardik ya da bradikardik de atsa ilk elektrik uyarısı bu noktadan çıkar. bu noktadan uyarı çıkmayıp kalp içerisinde başka noktalardan elektirk uyarısı çıkması hali aritmi olarak tanımlanıyor.
  • bu rahatsızlığın allah belasını versin. günlerdir psikolojim yerlerde. ağır bi soğuk algınlığı ile başlayıp sonrasında her gece uykuya tam dalacağım sıra beni yakaladığı gibi sabaha kadar yatakta dönmeme sebep oluyor. ne keyifli uyku çekebiliyorum artık ne gün içinde kendimi rahat hissedebiliyorum ne de iştahım kaldı. yakınlarıma sevdiklerime bu gece de oldu demekten de bıktım onları endişelendirmektende. günlerdir parmağımda nabız ölçer ile birlikte ritim kontrolü nabız kontrolü yapıp duruyorum. gün içinde hiçbir problem hissetmiyorum nabız ve ritimde de bi sorun görmüyorum fakat geceleri tam uykuya dalacağım sıra başlayan hafif nefes yetmiyormuş hissi ile çarpıntı hissi baş gösteriyor. bu durumda nabız/ritim kontrolü sağladığımda kalbin duraksayarak atımlarını izleyerek uykuya dalmak zorunda kalıyorum. günlerdir istemsiz biçimde o kadar kafama taktım ki kalp üzerinde inceden bir batma hissi, sol sırt kısmında hafif tutulma hissi ile birlikte acaba kriz mi geçiriyorum? korkusuyla durumun daha da ilerlediği, ne keyif ne uyku bıraktığı lanet olası bi durum. bu uyku şikayetiyle beraber hastane aciline attım kendimi ve tansiyon, ekg, kan, röntgen testleri yapıldı her şey temiz çıktı. sadece ekg de ilk gittiğimde 145 civarı seyreden nabız sonrasında 100-110 bantlarında seyrettiği için, doktorumun taşikardi gibi duruyor fakat %99 panik atak başlangıcı olduğunu düşünüyorum demesiyle olayın seyri daha farklı bir yol aldı gibi. kardiyolojiye gidip eko testi yaptırmamı ardından temiz çıkması durumunda psikiyatri ya da psikolog desteği almam gerektiğini söyledi. fakat bu aritmiye her ne sebep oluyorsa da allah kimseye yaşatmasın. sağlığımın kıymetini hiç bu denli anlamamıştım. günde 1 ya da 2 sigaradan fazla içemiyorum, ekmeği şekeri tuzu anında kestim. neler oluyor anlamıyorum. yarınki kontrolden sonra edit atacağım. sağlığınızın kıymetini bilin.

    edit: bugün kardiyolojiye gittim, ekg ve eko testlerinin ardından hiçbir şeyim olmadığını, yaşadığım durumun tamamen psikolojik olduğunu öğrendim. durumun neyden kaynaklandığını psikoloji/psikiyatri den öğrenebileceğimi ama yüksek ihtimalle panik atak olduğunu öğrendim. iki gündür yüksek tansiyon durumu yaşıyordum fakat hastaneye gittiğimde tansiyonum normale döndüğünden, bunun hakkında da net bir tanı konulmadı. bu hipertansiyon durumunun panik atak ile birlikte oluştuğu nu, günlerdir içinde bulunduğum stresli ve korkulu süreçten kaynaklanabileceğini düşünüyorum. şimdilik sinüs taşikardimde azalma var nabzım normal seyirde gidiyor. en kısa zamanda psikolog ile randevu ayarlayıp duruma bu şekilde müdehale edeceğim. ama bu durum her neyden kaynaklandıysa da bana çok iyi bir ders verdi. sağlığın ve hayatın ne kadar değerli olduğunu gösterdi ve hem beslenme düzeni hem bağımlılıklarım konusunda hayatımı yeni bir yola sokacağım. bu durumu yaşayan herkese geçmiş olsun.

    edit: entry i gireli belki seneler geçmiştir, psikiyatri destegi ile ilk 1 2 ay içerisinde kesin ve net bir şekilde kurtuldum, hayatım eski kalitesine geri döndü diyebilirim. artık aritmi vb durumlar varsa da farketmiyorum, farkedersem de umursamıyorum. bu sorunu yaşayan arkadaşlara tek tavsiyem, sorunu kalbinizde veya bedeninizde değil beyninizin içindekilerde aramanız gerekiyor. her şeyin çözümü ve tedavisi olduğu gerçeğini bilerek herkese sağlıklı günler diliyorum.
  • kalp ritminin normalin dışında olmasıdır. normal ritim dakikada 60-100 arasıdır. tık diye götürebileceği gibi arada pıtpıtlamak suretiyle ömür boyu hiçbir problem yaratmayabilir de. kalbin içindeki normal iletim yolları haricinde örneğin wpw ' de* kısa devre yaptıracak bir yol bulunur. yol yakılır hayata kalınan yerden devam edilir.
    çay, kahve, stres, uykusuzluk, heyecan, yakışıklıya rastlama durumunda aritmi gözlenebilir.
    aritmilerde hastanın çarpıntıdan başka şikayeti yoksa ilaç tedavisi uygulanır.hasta ilaç kullanmak istemiyorsa , durumu kötüleşiyorsa ameliyat yapılabilir.
  • tam "epeydir yok, demek ki iyileşiyorum" derken, bir haftadır saçma sapan ritimlerle kalbimde şov yapan bozukluktur kendileri.
    iki sene önce kalp kapakçığında doğuştan gelen hafif bir çökme var dendi. (bkz: mitral kapak prolapsusu) concor adında bir ilaç yazıldı lakin bir süre sonra işe yaramaz oldu.
    bir sene önce başka bir doktora gittim ve kendisi "kapakçık da kalp de gayet normal. çayı, kahveyi ve sigarayı kes" diyerek 50 mg. beloc yazıp gönderdi. başta işe yarıyor gibi görünse de son günlerde yarım doz arttırmama rağmen en başa dönmüş durumdayım ve beloc da işe yaramaz oldu.
    bu arada yine doktor tavsiyesiyle dideral'i de denemişliğim var. o da sadece iki üç gün idare edip yarı yolda bırakınca beloc'a geri döndüm.
    yarın için başka bir doktordan randevu aldım. bakalım o ne diyecek. yeminle bezdim. genetiğine sıçtımın kalbi!
hesabın var mı? giriş yap