• ilk kural menfaatçi olmayacak. baktınız menfaat gözetiyor eleyin.

    her şartta ve koşulda yanınızda olacak, asla neden diye sormayacak. birde hiç nedensiz bir ara hiç konuşmayın, durup dururken muhabbeti kesin bayağı bir süre geçene kadar da ararsa cevap vermeyin, konuşursa bir bahane bulup konuşmayın ve süre sonunda hiç bir şey olmamış gibi konuşun, eğer bir şey olmamış gibi davranırsa gerçekten arkadaştır...
  • - bir vizyonu, durusu, amacı olan insanlarla arkadas olun.

    - fikirlerinizden dolayi sizi yadirgamayacak, sizinle ayni fikirde olmasa bile tartisma uslubunu bilen ve hakli oldugunu ispatlamak icin degil, cozum odakli tartisan, yapici insanlarla arkadas olun.

    - ustteki maddeyle ilintili olarak, aranizda yasanacak herhangi bir tartismadan veya birlikte alacaginiz bir karardan dolayi alesiyle sizi karsi karsiya getirmeyecek, ucuncu kisileri dahil etmeyecek olgunluga sahip, mahremiyet cercevesinde cozum uretebilen insanlarla arkadaslik olun.

    tecrubelerimden yola cikarak, uzun sureli ve gercek arkadasliklardaki kilit noktanin bunlar oldugunu dusunuyorum.
  • arkadaş seçmeyiniz arkadaş eleyiniz.
  • yıllardır duya duya pek çoğu klişe haline gelmiş kimi öğütler vardır. kötü gün dostu olması, canınız bir şey sıkıldığında yanınızda olması, güvenilir olması, ketum olması vs gibi pek çok şeyi anne babadan büyüklerden duyarız. filmlerde dizilerde can ciğer arkadaşlıklar görüp imreniriz. misal kuzey güney'i izleyip de kuzey-ali arkadaşlığına gıpta etmeyen yoktur herhalde. peşinen söyleyim yok öyle arkadaşlıklar. boşuna uğraşmayın hiç. zaten benim vereceğim öğütler delikanlılıkla şunla bunla ilgili de değil.

    benim arkadaşlarım kendilerince iyi insanlardır. zararları dokunmaz. fakat fazlasıyla vizyonsuzlardır. iyi kötü 4 yıllık üniversiteyi bitirip lise mezunlarının hatta lise terklerin yapacağı işlerde çalışırlar. kıçıkırık bir firmada satış danışmanı denen ki aslı tezgahtarlıktır bunun, pozisyonda çalışırlar. diyeceksiniz ki abicim türkiye şartları kötü napsınlar? tamam şartlar kötü de yani burada kendilerini zerre geliştirmeyen, sadece üniversite diplomasından ibaret olan insanlardan bahsediyoruz.

    bunları muhteşem vizyonu olan biri olarak söylemiyorum. sadece bir şeyler yapılmazsa, kişinin kendini geliştirmezse, mücadele etmezse üç kuruşa talim edeceğinin farkında olan ve bu uğurda iyi kötü mücadele eden biri olarak söylüyorum. arkadaşlarım da bunun farkındalar ama bunun için kesinlikle tepki de geliştirmiyorlar. şimdi ben bu arkadaşlarımın yanında fazlasıyla başarılı, önü açık, hırslı biri olarak duruyorum. halbuki eksiklerim öylesine fazla ki. üniversite yıllarında yapmam gereken pek çok şeyi mezun olduktan sonra yapıyorum. zamanında arkadaşlar yapmıyor ben de yapmayayım ne olacak ki diye düşündüğümden hep erteledim pek çok şeyi. ve bunlar için fazlasıyla pişmanım.

    diyorum türkiye'de şartlar kötü gelin avrupa'ya çeşitli projelerle gidip oralarda kalma yollarını arayalım, kimse yanaşmıyor. istiyorlar ki birileri gitsin de bizi de aldırsın. diyorum bakın artık her şeyde ingilizce lazım gelin ingilizce kursuna gidelim hem beraber gidersek ekstra indirim de yaparlar belki yanaşmıyor kimse. bakın artık çok iyi bilgisayar bilmek lazım sertifika alalım, geliştirelim bu işi gene kimseden çıt çıkmıyor. artık daha önceki tecrübelerimden dolayı onlar yapmıyor diye ben de yapmamazlık etmiyorum ama gene de insanın arkadaşlarıyla beraber birtakım şeyler yapmaya çalışmaları hoş olur tabii ki de.

    tüm bunlardan dolayı seçeceğiniz arkadaş diplomanın iyi bir iş için yetersiz olduğunun farkında olabilen, memnun olmadığı şartları değiştirmek için kıyasıya mücadele eden tiplerden olmalı. olmalı ki sizler de onların yanında yetersiz olduğunuz noktaları görüp bu uğurda mücadele edebilesiniz.
  • arkadaş seçilmez. sevildiğinde sevmesini bilenlerle yaşanır.

    agah aydın
  • çok sevdiğim sözdür '' bana benim hakkımda söylenileni değil senin yanında ne kadar rahat konuştuğunu anlat''
    arkandan konuşanı boşver sana o lafı yetiştirene bak asıl ondan uzak dur
  • arkadas sececek kisilere "ipiyle kuyuya inilecek" cinsten insanları arkadas olarak kabul etmeleri üzerine soylenen seyler.
  • ilk kural; tuvalet eğitimi olsun. gerisini halledersiniz.
  • kısa bir örnek vericem. bu adam benim 15 yıldır nadir de olaa görüştügüm birisi.

    araç al sat yapıyor bu ara asıl işi güzel bir iş yetkinlik gerektiren ama ek kazanç saglasın diye araba satıyor. neyse işin özüne geleyim. bir gün laf arasında ucuza araba satan arkadaşın olursa haber et bakayım dedi. şansıma iki gün sonra gerçekten piyasasının 25 bin tl altına araba buldum. bu arada hala 500-1000 tl indirim yaptirtmaya çalışıyor. neyse hatrım olduğu için konuştum o indirimi de yaptırdım. dün kahve içerken şakayla karışık, kardo iyi para kaldırdın ha düğüne bi tam takarsın artık dedim, yüzü gözü düştü oha dedi.

    neyse sonra şirket aracımın süresi bitiyor ve şirketler ilk satış hakkını ordan sürücüsüne sunuyor, biliyorsunuzdur. bana diyoki kanka sen söyle ben alırım yarısını sana veririm. (bkz: sinirli mode on) lan yavşak sana daha anca kafasını veririm.

    daha çok sövmeden konuyu kapatıyorum. paraya tapan insanla muhattap dahi olmayın. çıkarcı şerefsiz piç

    (bkz: mutlu mode on): saglıcakla kalın..
  • bir insan en çok birlikte zaman geçirdiği 5 kişinin ortalaması imiş.
    bunu bilerek seçim yapalım...
hesabın var mı? giriş yap