• ölene kadar yanında olacağıma söz veriyorum.
  • on yıl kadar evvel kendisine okuması için verdiğim bilim ve teknik dergisini geri verirken, arka sayfalarda hiç dikkat etmediğim depresyon ile ilgili bir yazıyı gösterek. "kardeş sen bildiğin depresyondasın" demesidir.
  • "parasız erkek, siksiz erkek"
    baştan maddiyatçılığını eleştirmiş olsam da.. parasızlığın erkekte güven eksikliğine güven eksikliğinin ereksiyon kaybına ve seksten uzaklaşmaya kadar gittiğine şahit olmuşluğum üzerine sevgili arkadaşımın önünde saygıyla eğilmişimdir.
  • birlikte büyümüş olmasakda çok uzun yıllar arkadaşlık ettiğim bir arkadaşımla uzun süre ( bir kaç yıl ) görüşmemiştik. ben okul için başka bir şehire gittim o da çalışmak için başka yerlere. sonra benim okul bittince o da gittiği yerlerde pek mutlu olamayınca aynı şehirde karşılaştık yine. oturduk konuşuyoruz. sorulacak çok soru var fakat laf lafı açsın aşamasına gelmeyi bekliyoruz. ben sürekli soruyorum " eee n'aptın? anlat." diye. çok ısrar ettim galiba:

    - neyi öğrenmek istiyorsun? insanlar için bir gemi gitti sonra da geri geldi. gitti mi? gitti. geldi mi? geldi. onlar için önemli olan bu. giderken ne oldu? demir attığında ne oldu? dönerken ne oldu? önemli olan bunlar ama bunları merak etmiyorlar.
    - gitti mi?
    +gitti.
    - döndü mü?
    +döndü...
  • "aaa tabi senin sevgilin yok ya anlamazsın." gibi insanı hayattan soğutan sözlerdir.
  • belki de unutulmak istenen sözlerdir.

    kendini savunman gereken önemli bir tartışmanın içerisinde, tek şahidinin, en yakın dostun bellediğin kişinin sırf diğer bir arkadaşı korumak iç güdüsüyle söylediğin her şeyde; "hatırlamıyorum" demesi yüreğe bir bıçak indirir mesela.. bu şu demektir aslında; "ulan hak versem; diğer arkadaş üzülecek. şu an onu korumam lazım, o mağdur, yardıma muhtaç. aksini söylesem; o zaman yalan söylemiş olurum. bana yakışmaz. en iyisi hatırlamıyorum diyeyim de aradan sıyrılayım." tabi bu arada psifizikopatım'ın paramparça olduğunu göremez... bu yaşıma kadar bir çok ortama girdim, bir çok insan tanıdım, bir çok kavgalar ettim.. ama duyduğum hiçbir söz o arkadaşımın "hatırlamıyorum"u kadar yakmadı canımı.. ve o arkadaşımla ilgili hiçbir şeyi şu anda "hatırlamıyorum"u kadar net hatırlayamıyorum.. keşke bu "hatırlayamıyorum"u unutabilsem, onu da yapamıyorum.. bana 2 yıl önce biri gelip, sana birisi "hatırlamıyorum" diyecek ve sen bunu unutamayacaksın, hatta bundan o kadar etkileneceksin ki kurduğun hiçbir arkadaşlığa güvenmeyecek, kimseyle dost olamayacaksın, bu nedenle kimsenin dostu da olamayacaksın dese affedersiniz ama neticemle gülerdim azizim.. başa gelmeden anlaşılmıyormuş bu gibi şeyler.. ve en üzüldüğüm de beni bu kadar etkileyen bu olayı anlattığım bu entry i o arkadaşım okusa bile muhtemelen "hatırlamıyorum" insanının kendisi olduğunu hatırlayamayacak...
  • kalbini kıran kıza ithafen, "sen benim dry clean only kalbimi 90 derecede makinaya attın."

    nerd edebiyatı bu kadar oluyor ama ne zaman aklıma gelse gülümserim. öyle süssüz, gösterişsiz ama bir o kadar da amaca hizmet eden bir laf etmiş sevgili arkadaşım.
  • ruhunu dizime yatırıp sevesim var, dedi.
  • bilmeden pembe pastel boyanı mı kırdım?
  • ''medet umdugun kendini acındırdıgın, dolayısıyla kendilerini tanrı gibi hissettirdigin insanların aslında buna hiç değmediklerini, baskalarına kul köle olduklarını görürsün. acizlikleri ve hafiflikleri senden az değildir kimsenin. ama sen ezik durdukca onlar büyük davranırlar ve gıdım gıdım damlatırlar merhametlerini...''
hesabın var mı? giriş yap