• bir de sen uyanır onu uyandırmak istemezsin, o uyanır seni uyandırmak istemez halbuki ikiniz de uyanmış birbirinizi beklersiniz ve bir kısır döngüye girersiniz. o daha da beterdir.
  • yatı misafiri olacak kadar samimiysen bi zahmet, "kalk lan amınagoduğum karpuz gibi yatıyon göt" diye nazikçe kaldırabilirsiniz. meyli olan öperek de uyandırabilir.

    yatakta duruyorlarmış, bekliyorlarmış. arkadaşlığınızı sorgulayın bence.
  • normal bir hareket.

    öğleye kadar uyunmaz. ayıp bir kere.
  • telefonum yokken çok zor bir olaydı. uyandırsan ayıp olur, uyandırmazsan yatakta tavanı izlersin. ayağa kalkıp evde bir şey yapamazsın çünkü senin evin değil, ne yapacaksın ki? öylece kaderini beklersin işte. telefon edindiğimden beri bu sefer internette aptal aptal gezinerek bekliyorum. bir nebze daha iyi.
  • ergenlik döneminden beri çalıştığım için deli gibi para kalıyordu..

    hafta sonları kaldığım çocukluk arkadaşımın öğrenci evinde alışkanlıktan sabah 07:00 ye müteakip kalkar , şarküteriye gider peynir , zeytin , sucuk , ton balığı , tus salatasına kadar üstüne pastaneden fırından börek , simit vs alıp salonda sofra kurar tv açardım.

    tüm bu aşamalar olana kadar 2 saati geçtiğinden midem kazınır , bu yatalaklardan ayrı yemek istemediğim için odalarına girip tekmelerdim şakayla , kalkın lan ayılar diye.

    gram şikayet etmezlerdi , kahvaltıyı yapıp , atardık istanbulun genci seven güzel yollarına kendimizi. ben evinde götümü dönüp yatamayacağım , sabah 6 da kalkıp dolabını açıp kahvaltı hazırlayamayacağım adamın / kadının evine girmem. kimseye de tavsiye etmem , tavan izlemek ne ulan ? bunalıma mı girdiniz ?
  • ve televizyonu açamamak, mecburen oflaya puflaya ev ahalisinin uyanmasını beklemek.
  • kalkıp güzelce çayı demleyip, kahvaltı hazırlamak kadar güzel bir şeyi yok hele bir de sabahlanmışsa o güzel arkadaş ile.
  • çaresizliğin, bicareligin vücut bulmuş halidir.
  • arkadaşlarımın evinde kalmak istememe sebebimdir. ne kadar samimi olursam olayım, biri bana "sabah beni uyandır" demiş dahi olsa uyandıramıyorum. bir insanı uykudan uyandırmak kadar zor bir şey yok benim için. genelde de erken uyanan ben oluyorum. bir müddet telefona, biraz tavana bakıyorum, oyalanıyorum bir şekilde ama acıkıyorum. acıkınca da başım ağrıyor genelde. bazen midem de bulanır. hele hangover isem aman aman. başkalarının mutfaklarında bir şeyler yapmayı da sevmem. mutsuz bir sabah oldu bile işte.
  • sabaha "ne yaptım ben?" endişesiyle, sorusuyla başlıyorsun bir kere, akşamdan bir taciz darbesiyle uyanmışsın hissiyatıyla da tekrar uyumaya çalışıyorsun.
hesabın var mı? giriş yap