• botoxlu gulumseme gibidir. goz cevresinde hic bir cizik gorulmez. yanak ve dudak ifadesiyle idare ettiren gulumseme cesiti.
  • arkaik dönem yunan heykellerinin(m.ö. 6'ıncı yy) ifadesi için kullanılmış bu.
    sonra daha yaygın bir kullanım olmuş.

    benzer ve benzemez gülümsemeler için:
    (bkz: on the verge of a smile)
    (bkz: afyonlu gülüşündür hayalimdeki)
  • arkaik dönemin başlıca özelliklerinden sayılabilecek olan ve yüze ifade verme çabası sonucunda doğmuş, çoğuna göre komik olan gülümsemenin ismidir.

    m.ö. 570 yıllarında heykeltıraşlar, ilk defa bir ifadeyi heykellerde belirgin bir şekilde gösterebilmiştir. bu buluş aynı zamanda sanat tarihçilerine de bir 'oh' çektirmiş olan gelişmedir bence. sonunda m.ö. 570 yıllarını erken arkaikten, yüksek (olgun) arkaik dönemine geçiş olarak kabul edebilmişler. ayrıca bir şeye daha sevinebiliriz... bugün olduğu gibi o dönemde de insanlar her şeyin suyunu çıkarıyormuş! öyle ki savaşta kalbinden hançerlenmiş birini tasvir ederken bile heykelin yüzüne bu arkaik gülümsemeyi kondurmuş zalimler.

    zamanında benim sorduğum gibi ''iki dudak kenarını yukarı doğru kıvırmak nasıl yıllarını almış?'' diye sorabilirsiniz. buna, arkaik dönemde henüz gözlemin yeterince gelişmemiş olduğu cevabı verilebilir. fakat bence en önemlisi teknik imkanlar konusu. heykeltıraşlar; sert taşları istedikleri gibi işleyebilmesini sağlayacak teknikten yoksun oldukları için, iyi bir gözlemci olsalar bile bunu tasvirlerine yansıtmaları zordu. bu yüzden uzun bir süre hantal, şematik ve durağan heykeller görülüyor; bu yüzden bu döneme arkaik (bir uygarlığın ilk evresi) deniliyor.
  • korkma bebeğim. bana değil derdini savcı arkadaşa anlatırsın.
  • mutluluğun değil esenliğin ifadesidir.
  • m.ö. 6 yy civarında yunan heykel sanatındaki ilerleme ile görülen bir ifade şeklidir. dönem içerisinde tarihleme yaparken oldukca yardımcı olur. gülümseme ile heykeleri durağan formdan kurtularak, dönemin başka bir kaygısı olan canlılık vermek için yapıldığının söylene bileceği gibi, yanaklardan dudaklara geçilirken yaşanan zorluk sonucuda oluşturulan, teknik olarak da ele alınabilir.
  • m.ö 7. ve 6. yüzyıl başlarında yunan kouros ve korai suratlarında görülen ifadesiz ifadedir. dudaklar köşelerinden yukarı doğru kıvrılmıştır, gözler anlamsız ve boş bakar.
    gözünüzde canlandıramadıysanız uyumadan önce veya uyandıktan hemen sonra süresini kestiremediğiniz bir süre boyunca tavanı izlerken kafanızda hayatın anlamını sorgulayarak başlayan düşüncelerle hormonlarınızı göz kapaklarınızdan daha hızlı harekete geçirecek seksüel deneyimlerinize dair oluşan düşünce silsilesi sırasında oluşan surat ifadenizi tahmin etmeyi deneyin.
hesabın var mı? giriş yap