• seviyesiz, orantasız, ölçüsüz inat tipi.

    arnavatuz. iki tane kız kuzenim var. bunlar çocukken saçma sapan bir iddiaya tutuşmuşlar. neymiş, birisi demiş ki benim kızım olursa adını defne koyacağım. sorun şu ki önce hangisinin dediği belli değil. ikisi de bir diğerini doğmamış kız çocuğunun adını çalmakla suçluyor. yaşları yirmiyi geçtiğinde hala bu kavga zaman zaman alevlenirken aile eşrafı kuzenlerin çocukluklarını hatırlatacak şakalar yaptığını sanıyordu.

    bir gün birisi evlendi.

    kısa süre sonra da diğeri.

    sonra birisi hamile kaldı.

    kısa süre sonra da diğeri.

    ve önce hamile kalan, bebeği kız olduğu taktirde ismini defne koyacağını söyledi.

    diğeri hamile haliyle öyle sinir krizi geçirdi ki bebek düşüyordu.

    sonra önce hamile kalanın bebeğinin erkek olduğu öğrenildi.

    nefesler tutuldu, diğer ultrason sonucu beklendi.

    "kız"

    bu sefer de önce hamile kalan çıldırdı. kocaman tosun vardı karnında yazık olacaktı.

    neyse efendim vakti geldiğinde ilk bebek teşrif etti.

    bebeğin adı ali defne xxxx.
  • şu tarz olaylara sebebiyet verir bazen;

    + kuzen ne oldu evlilik işi?
    - oturacağımız yere karar veremiyoruz
    +neden ki?
    -aslı'nın annesi üsküdar'da ya, ona yakın oturmak istiyor
    -eee
    +ben avrupa yakasında çalışıyorum, köprü geçemem yani...
    -beşiktaş'da oturun...
    +evler eski ya beşiktaş'da..
    - e bulursun bir yolunu...

    (bir sene sonra)

    + naaptınız abi ev işini?
    -ya aslı'nın annesi üsküdar'da oturuyor ya...
    (...)

    aynı şeyi anlatıyor tekrardan. onun için hiç bir şey değişmemiş. ya annesi taşınacak, ya kadın ölecek ya da iş yeri anadolu yakasında bir yerde olacak. mevcut şartlarda ilerleme sıfır...
  • genellikle ''arnavut damarı tuttu yine '' şeklinde kullanılan cinnetin ve inadın had boyutlara ulaşmasıyla karşılaşılan durum
  • var boyle bir gerceklik, bilimsel olarak da ispatlanmis birsey hem de. salt arnavutlara ozgu mudur biinmez, ancak bilinen birsey varsa o da ilgili damarina basilan arnavutun gosterdigi inat-israr-ofke zincirinin, magdur kisiyi uzun sure gulemeyecek hale getirmesidir. birisi bildiginiz birsey hakkinda aksi yonde bir iddiada bulundu ve ustune ustluk sizin bilginizin de guvenilirligine iliskin temelsiz onermeler uretti ornegin. sigortalariniz kisa surede atacak ve karsinizdaki kisiyi itin gotune sokmak icin korkunc bir istek, bu dogrultuda korkunc bir heyecan patlamasi yasayacaksiniz damarina basilmis bir arnavut olarak. gerci dogrudur, hicbir rasyonel aciklamasi olmayan durumlarin gundeme gelmesi kacinilmaz gibidir, ancak kesin birsey varsa o da kurbanin hakli olsun haksiz olsun hayatinin en kotu kisilerarasi iletisim sekansi ile karsi karsiya kalacagidir. koca koca adamlarin kipkirmizi olup karsisindaki sininceye kadar bagirdigini gordukten ve kimi olaylara verdiginiz asiri tepkilere, ki bu tepkilerin rasyonel bir tahlili o an gozunuzun donmus olduguna isaret edecektir, baktiginizda bu anatomik ogenin varligina inanirsiniz...
  • bende var, babamda var. e hal böyle olunca bir mevzu üzerinde 2 arnavut damarlı adam konuşursa ne olur.
    ben sana söyleyeyim fiziki kavga olmadan lafla birbirini yerler. sonra herkes kendi bildiğini yapar, neticesinde yine verimli bir sonuç çıkmadığı için de birbirini suçlarlar.
    öyle bir damardır bu.
  • - abi bu kaldırımlarda kadınlar falan da yürüyecek. böyle yapınca topukları falan sıkışır, rahat olmaz...

    - başlatma abinden!.. aynen dediğim gibi..bööööyle bu taşları alıyorsunuz, tek tek sabitliyorsunuz yere..işte o kadar!..

    (bkz: arnavut kaldırımı)
  • mümkün olsa da iyi bir cerraha bir araba para verip aldırmak istediğim damar.
  • mazeretim var asabiyim ben demenin arnavutça bahanesi.
  • kaş hizasından başlayarak başın arkasına doğru giden damardır. bu damar tüm insanlarda olmasına rağmen rumeli kökenlilerde çok daha fazla belirgin olur. kızgınlık durumlarında bu damar şişer ve kızgınlıktan kızarmış yüzde yeşil ve ürkütücü bir görüntü oluşturur.
  • efendim, bunun inadını da, damarını da kesemiyorsunuz, genetik olarak mümkün değil.

    her arnavut'un, şahsi özelimde bildiğim, maruz kaldığım ya da şahit olduğum, babamın, dedemin, bilmukabele akrabalarımın tepesinin çok feci attırılmasına müteakip, bulundukları çevrede nükleer yıkıcılıkta etkiler gösteren sansasyonel durumlara yol açıp, ömür boyu unforgiven modunda takıldıkları insanlar var(dı). bunların da çoğu arnavut olduğu için, (bir kısmı) birbirlerini köpek gibi sevmelerine rağmen ömür boyu görüşmediler.

    benim için de (maalesef) aynı şey geçerli. nasıl bana yapılan bir haksızlığı, etik bulmadığım davranışı unutmuyorsam, bunlara karşı bazen öyle inatçı ve şiddetli tepkiler verebiliyorum ki, benden ciddi ciddi korkan insanlar olduğunu farkettim.

    misal, bana sadece bir kez apartmanımızın konteynırına çöp attırmamaya çalışan bir adamın, gözlerinin içine baka baka, iki aydır günde üç kez çöp atıyorum. ne yapmakta olduğumu ve durumun o insan üzerinde yaratacağı tahribatı inanın çok sonradan anlayabiliyorum.

    hem inatçı hem de damarlı olmak, gerçekten de, insanın hem çevresi hem de kendi sağlığı açısından zararlı. rica ediyorum akılcılık harici davranışlar sergilemeyin, sergileyeceksiniz de bana bulaşmayın, hele beni böyle bir duruma tabi kılmaya çalışmayın. ne siz çekin, ne bana çektirin.
hesabın var mı? giriş yap