• takımının oynadığı tüm finallerini kaybetmesine şahit olmaktır. ama "uefa kupası'nı alınca kutlamada içeriz" diye aldığı bilmem kaç bin dolarlık şampanya şişesiyle kupayı kazanan takımın soyunma odasına gidip kapıyı çaldıktan sonra "you have deserved this more then us, congratulations!*" diyerek rakip takımın teknik direktörüne uzatabilecek kadar olgun ve adam bir teknik direktöre sahip olmak gibi güzel yanları da vardır.

    (bkz: arsene wenger)
    (bkz: 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal maçı)
  • sonuçtan çok o sonuca giderken yapılan yolculuğun keyfini çıkartmak, oyunu skordan daha çok sevmektir.
  • (bkz: arsenal kanseri)
    (bkz: gösterip gösterip vermemek)
    (bkz: bu takımda kesin lanet var)

    2011-2012 senesi şampiyonlar liginde 2. tur maçları, ilk maç milan evinde arsenal'e 4-0 koyar.
    rövanş maçında ise ilk yarı 3-0 arsenal üstünlüğüyle biter. sonuç? arsenal 3-0 ile elendi.

    2012-2013 senesi şampiyonlar ligi 2. tur maçları, ilk maç arsenal evinde b. münih'e 1-3 yeniliyor.
    rövanş maçında ise son dakikalara 0-2 önde giriyor. sonuç? arsenal 0-2 ile eleniyor.

    2014-2015 senesi şampiyonlar ligi 2. tur maçları, ilk maç arsenal evinde monaco'ya 1-3 yeniliyor.
    rövanş maçında ise son dakikalara 0-2 önde giriyor. sonuç? arsenal 0-2 ile eleniyor.
  • arsenal takımını sistemi ve oynadığı futbol yüzünden destekliyorsanız, bu şekilde taraftar olduysanız her hafta futbola doymak demektir. vay be ne güzel oynadılar ama gol olmadı sağlık olsun diyebilmektir. maçı izlerken;

    - helal olsun çocuklara ne güzel paslaşıyorlar...

    diyebilirsiniz.

    yok eğer londra doğumlu fanatik bir arsenal taraftarıysanız durum biraz değişebilir. bir türlü gelmeyen gol ölümüne yapılan paslar sonrası;

    - la mına kodumun çocukları vursanıza artık kaleye lan, hasta etmeyin... bak ibnenin evladı hala pas veriyo...

    seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli.
  • şahsıma gurur veren bir durumdur. hayata dair sahip olduğum ve olmak isteyeceğim hemen her düşünceyi bünyesinde barındıran, bireyin yüceltildiği bir dünyada takım olmanın ne demek olduğunu gösteren bir kulübü sonuna kadar desteklemektir; kazansa da, kaybetse de...
  • (bkz: oksijeni arsenal'le daha bir sevmek)
    (bknz: o2)
  • (bkz: fever pitch)
    (bkz: nick hornby)
  • pink floyd üyeleri david gilmour ve roger waters, fanatik arsenal fc. taraftarlarıdır. kariyerlerinde birçok konuda anlaşamayan ikilinin, arsenal konusunda ortak paydada buluştukları kesindir.
  • karmasik duygular icinde olmaktir. zamaninda galatasarayin uefa kupasini kazanmasinin son asamasinda yenilen takim olarak beni oldukca uzmustu(cekemiyorum ne yapayim). sirf bu uzmesinden dolayi bile onlari bir daha affetmeyecegimi dusunurken, hemen ertesi sene uc kisi olarak oynadigimiz cm 01-02de, liverpool, arsenal ve leeds united(ki ne leeds unitedti o zamanlar) takimlarini secmistik, ben de arsenal olmustum, bircok guzel anim olmustu bu kuluple. hatta #4702640ta da bunlardan birinden bahsedilmektedir. ona ragmen, galatasaraya kaybetmelerinin acisini cikartamamis olmaliyim ki, barcelona ile oynadiklari sampiyonlar ligi finalinde arsenalin kacirdigi pozisyonlarda kendimi once uzulurken, sonra da beter olsunlar derken buluyordum. artik cok eski hikayeler bunlar, varsin yoksun arsenal diyebilirim ya, daha derine inildiginde bu sevginin buyuk bolumunun de arsene wenger kaynakli oldugu bulunabilir
  • her zaman top*un ağzında olmak, walcott'u büyütüp, fabregas'ı yetiştirmektir kucakta!
hesabın var mı? giriş yap