• eklem içi görüntüleme tekniği .futbolcuların zırt pırt yaptırmak zorunda kaldıkları ,diz eklemi içi görüntüleme konusunda sıkça kullanılır.
  • genellikle diz sakatlanmalarinin tedavisinde kullanilan yontem. hastanin belden asagisi uyusturulduktan*sonra, dizde genellikle iki tane insizyon yapilir, steril su ile ici doldurulup sisirilen dize artroskop ve kamera sokulur ve gerekli tedavi shaver ya da laser kullanilarak yapilir. artroskopi sonrasi hastalarin dizlerini kuvvetlendirmeleri* gerekir.
  • artroskopi, eklem içinin optik bir aletle görüntülenerek ekranda yansıtılması yoluyla yapılan cerrahi bir işlem.

    her yaş grubuna başarıyla uygulanan artroskopik tedavi, eklem hastalıklarının tanı ve tedavisinde kullanılıyor. en çok diz eklemine uygulanan artroskopik yöntemle, sıklıkla menisküs yırtıkları ve kıkırdak lezyonları tedavi ediliyor.

    http://www.ntvmsnbc.com/news/310666.asp?0m=o13x
  • büyük eklem tedavilerinin tanı tedavisinde kullanılan yöntem.antroskop denilen 6mm çapındaki optik bir aleti küçük bir kesiden diz eklemi boşluğuna yerleştirilerek monütör ile tanı koymaya yarayan yöntem.
  • 45 dakika gibi kısa bir sürede biten,diz çevresinde çok fazla sinir oldugu ve ameliyat sırasında refleksler doktorlara zorluk cikarmasin diye lokal anestezi yerine genel anestezi ile yapilan ilk 24 saat dayanılmaz agrilar yapan ve dizi davul gibi sisiren cerrahi operasyon.
  • okuduğum kadarıyla artık genel anestezi tercih edilirmiş, biz o döneme yetişemedik. bir yandan dizinin içini kurcalıyorlar, aralarında geyik yapıyorlar, doktor hemşireye yazıyor, sen ordaki tv'den bacağının içinde hangi eklem, hangi bağ var onları görüyorsun, evet lokal anestezi. açık söyliyeyim benim tercihim değildi, doktoru kıramadım, öyle de düşünceli bi insanım. sedyenin üzerine yatırılıp, ameliyat odasına sürülene kadar bir korku yok, ordan sonra sapsarı kesiliyorsun, damarlarına sakinleştirici zerkedilnce hafifliyorsun birden, hissizleşiyorsun. o yarım saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsun, belden aşağısını hissetmeye başladığın zaman dayanılmaz acılar başlıyor, ağrı kesici iğneler birbirini kovalıyor.

    yaşadığım en büyük sorun bu değildi aslında. lokal anesteziyle bu operasyonu geçirecek olan arkadaşıma önerim, ameliyat öncesi güzelce çişini yapsın, evet. yatakta uzun süre belden aşağısını hissetmeden yatıyorsunuz, hissetmeye başlayınca da mesaneniz patlıyacak gibi oluyor, en azından bana öyle oldu. devlet hastanesi bir de, göt kadar odada dört kişiyiz, üç tane yaşlı teyze. belki de bu durumun tek artısı sakine teyze'nin güzel kızıydı. çişe kalkarken bana yardımcı oluyordu, biliyorum pek romantik değil, hastanede ne kadar olursa işte. sonda takılmasına karşıyım, e bir pet şişeye de yapamıyorsun, etraf yaşlı teyze dolu, güzel kız da var. doktorların tüm ikazlarına rağmen, koltuk değneklerini de kullanarak ayaklandım, abartmıyorum dakikalarca, beş ya da on, durmadan işedim. o an yaşadığım rahatlamayı, ferahlamayı bir daha hiç yaşayamadım. neyse, yine konudan sapıyoruz.

    diyeceğim odur ki aman dizinize dikkat edin, ribaunt mücadelelerine girmeyin, içeri yüklenmeyin. üç sayı çizgisinin berisine geçip, topun size gelmesini bekleyin, beleşçi olun. futbol oynuyorsanız ikili mücadelelere girmeyin, pivot santrfor olun. diz sakatlığı öyle operasyonla düzelecek gibi değil, hep bir sızı oluyor. bir de çiçekleri koparmayın. olur mu.
  • yarın geçireceğim operasyon. doktora göre bademcik ameliyatı kadar basit bir ameliyat. ama gel gör ki insan korkmadan edemiyor. hayırlısı..

    753. entrim sen ol istedim
  • kesinlikle korkulmasi gerekmeyen ve "cekilen onca diz agrisini neden cektim lan keske daha once olsaydim" dedirten operasyon.
  • temmuz 2003'te yasadigim çok basit bir operasyon. tabi her ne kadar basit de olsa bu hususta uzmanlasmis doktora yaptirmakta fayda var. operasyon animi* anlatayim da dinle*.

    daha önce bir çok futbolcunun elinden geçtigi söylenen doktora gidilir. operasyon tarihi alinir. ha bu arada yirtilmis/parçalanmis menisküs ile 1 yil boyunca bazen sevinç bazen aci içersinde futbol oynamaya devam edilir. menisküsten kopan parça belli bir bölgeye sikistiginda aci ile antremanlar birakilir ve sikistigi yerden çikmasi beklenirdi. bu olayin 3-4 kere tekrar etmesi operasyonu tetikleyen etken oldu. operasyona 1* gün kala dizde agri ve sizidan eser yoktur. hatta arkadaslarla veda maçi yapilir*. ne de olsa sahalara dönüs tarihi en erken 4 haftadir. o gün gelir çatar. randevu sabah 7.30'dadir. 7.15 gibi babayla birlikte muayanehanede olunur. babaya 12'de gelmesi söylenir ve eve geri yollanir. hemsirenin biri gelir ve elime jilet tutusturur. kalemle dizimin üzeri ve çevresindeki killari alacagim yerleri isaretler. jileti dizime ilk dokunusumla uykumun açilmasi ayni zamana denk gelir. (ulan dikis izleri geçti, namussuz jiletin izi duruyor) bir diger jilet anisi için (bkz: #12466372) kan, revan içinde hemsirenin yanina dönülür. hafif gülümser ve küçük bi pansuman yapar*. serum takilir ve ameliyathaneye 200 bpm kalp atisi esliginde girilir.

    hemsire - hangi bacaginizdi?
    number nine - (ulan bu benle dalga mi geçiyo?) eeöö sol pardon pardon sag sag... eminim sag.
    hemsire - (gülümser) tamam.. kendini nasil hissediyorsun?
    number nine - (heyecanliyim, yarismaci arkadaslara basarilar dilerim, ulan nasil hissedeyim) ben iyiyim. bayiltmicak misiniz beni?
    hemsire - (diger hemsireye kas göz yapar..)
    1-2 dakika sonra...
    number nine - ben hayatimda hiç bayilmadim. o yüzden nasil bi his çok me... (sirt bölgeme bir sey saplanir gibi olur) ah ben sanki bi sey hi.. (gerisi hatirlanmaz)

    gözler yavas yavas açilmaya baslanir. saat 10.30 olmustur. içeriden* matkap sesine benzer sesler gelir ve anlasilan odur ki; benden sonraki kurban masadadir. basucumda duran küçük plastik torba dikkatimi çeker ve içinde kikirdaga benzer bi parça bulunmaktadir. evet o benim menisküsümün parçasidir. az sonra hemsire gelir ve tuvalete gitmem gerektigini söyler. binbir zorlukla o is de halledilir. nihayet saat 12 olmus ve babanin sesi duyulmustur. koltuk degneklerine sadece 1 gün ihtiyaç duyulmus, ertesi gün normal hayata ve 4 hafta sonra düz kosulara geri dönülmüstür.

    aradan geçen 4.5 yil içinde hiç bir agri hissedilmemis ve her menisküs lafi geçtiginde doktor minnetle anilmistir.
  • uygulanması esnasında çoğu merkezde genel anestezi yerine, spinal anestezi tercih edilen, kolay gibi gözükse de deneyimli ellerde yapılması elzem olan, özellikle diz hastalıklarında yaygın olarak kullanılan tanı ve tedavi yöntemi.
    ameliyat sonrası yapılacak düzenli fizik tedavi programı ile iyileşmemek için bir sebep yoktur..
    olur da ağrı devam ederse sorun doktorda değil halı sahadadır *
hesabın var mı? giriş yap