• asgari ücreti bankaya yatırınca zaten geriye bir şey kalmıyor ki.
  • tekstil sektöründe (muhtemelen bir çok diğer sektörde de ) bir türkiye klasiğidir.
  • bunu yapan bir yerde çalışmıştım, özel bir okuldu ve ankara'da çok da itibarlı bir okuldu, hala da varlar. ancak çalışanlarına bu şekilde ödeme yapar devleti kandırırlardı.
    bu vebal çok büyük bir vebal ama kimsede yanlış yaptıklarına dair bir şey söyleyebilecek cesaret yoktu çünkü anında işsiz kalabilirdin.
    fakat haram yolda olmak o şirketin yüzünü hiç güldürmedi, okul sahipleri bir aileydi ve tüm aile bireylerin başına türlü felaketler geldi. intiharlar, kazalar bir sürü şey. çalışanın da devletin de hakkına el uzattıkları için olduğunu idrak edebildiler mi bilmiyorum ama umarım yaptıklarını düzeltmişlerdir.
  • başıma bişey gelmeyecekse devletten vergi kaçırmanın artık kötü veya ayıp bir şey olmadığını belirtmeme vesile olan yöntem. bu düzende vergi veren gerek halk gerek işveren olsun enayidir. net.

    - devleti yönetenler zaten vergi kaçırıp milletin malına çöküyor.

    -ben yıllardır vergi vereceğim sonra sikimsonik bir hükümet gelip sırf seçim vaadi için vergi vermeyen asalakların vergi borçlarını silecek? oldu canım.

    -devlet bana olan birtakım yükümlülüklerini yerine getirmedikçe ben de gram vergi vermeye razı değilim. ben devlet için yokum, devlet benim için var. meşruiyetini benden alıyor. adalet olmazsa o devlet milyonların başına vurulan balyozdan öte geçemez.

    vergi vererek iyi vatandaş olmuyorsunuz, enayi oluyorsunuz. hem devlet şark kurnazı ve hırsız, kulağınızın arkası bile kalmıyor, hem de vatandaş (!) çırpıyor.

    bu yozlaşmış düzende aferin dediğim işverendir. gariban çalışanını kazıklayacağına devleti kazıklıyor.

    edit: sigorta primi hakkında bir fikrim yok. o konuda üzerine gitmek lazım fakat vergi konusunda durum dediğim gibi.
  • bazı mi ? yüzde doksan de
  • güzel ülkemde normalleşmiş durum. elden gelen kısım geç yatırılıp, maaşın gecikmesi halinde "biz zamanında yatırdık" savunmasına, bankaya yatan tutarı referans gösterip kendini haklı çıkartan arsız işverenlerdir.
  • mevcut milletvekillerinin %90 ının iş adamı (işveren) olması sebebiyle, böyle devam edecek, üzerine gidilmeyecek, sessiz kalınacak uygulamadır.
  • geçenler de 5 yıldızlı bir otel zincirinin yaptığını duyduğum uygulama. içimden dedim "ulan böyle büyüyorlar sonra kendilerini adam yerine koyuyor herkes." ve işin diğer kötü yanı ise, bu bilgiyi paylaşan eskiden orada insan kaynakları departmanında çalışan birisiydi.
    ilave etti konuya; "1-2 ayda en az 3 denetleme geçiriyorlar, şikayetler oluyor yine geliyorlar ama elleri boş dönüyorlar. üst yerlerde çok sıkı dostları var ve bunlara hiç bir şey olmaz"

    ülkemizin halidir arkadaşlar, neresinden tutmaya çalışırsanız çalışın.
  • devletten vergi kaçırmaktan fazlasıdır. çalışan kişinin sigortasından da kesmiş olur. işin en büyük kul hakkı kısmı burada doğrudan işçinin cebinden çalmaktan başka bir şey değildir. hırsızlıktır.
  • hiç unutmam 2010 yılında otobüs ile işe gidiyorum.

    asgarisi bankaya yatan bir kişi olarak durumdan çok rahatsızdım.

    radyoda bu konudan bahsediliyor. devletin vergi gelirinin az olması falan filan deniyor. dönemin çalışma bakanı "bundan sonra yok öyle bir şey, bu yıl kimse artık asgariyi bankaya yatırıp, gerisini elden veremeyecek, bu yıl kanun çıkıyor ve artık bu sorun tarihe gömülüyor" diyor.

    yıl 2018 - sekiz (8) - yıl geçti ve hala değişen bir şey yok.

    yarın seçim yatırımı olarak dillendirilmedikçe ya da chp bunu düzelteceğim (chp nin yapacağım deyip, akp nin ışık hızında yaptığı vaadlerde bugün) demedikçe düzelmez.

    tanım: yıllardan beri çalışanların kanayan yarası.
hesabın var mı? giriş yap