• aslında hepimizin yüzlerce yıldır arzuladığı göçebe bir hayat tarzıdır. pokemon izleyenler bilir ki ash ketchum pokemon yakalamak için diyar diyar gezer japon vilayetlerinde. her şehirde ayrı bir hayata, her hayatta ayrı bir drama veya mutluluğa tanık olur.
    güzel olmaz mıydı şöyle göçebe olsaydık ? her yana yürüyerek gitseydik. hayatımızı yüzyıllar önceki avcı toplayıcı atalarımız gibi diyardan diyara gezerek gecirseydik ? her meyveden tadabilseydik ? yazın niagara şelaleleri yaylalarında kışın da kahirede hayvanlarımızı besleseydik ? havalar ısındığında karpatlardaki yaylalara gidebilseydik ,soğuyunca da eylül ekim aylarından itibaren daha sıcak bölgelere doğru amansız bir yolculuğumuz baslasaydi. böylece kimimizin hiç yapmadigi ateş yakıp etrafında dans etmek rituelini gerçekleştirebilirdik .
    her seferinde otobüsle yolculuk esnasında camdan dışarıyı izlerken molada durup kendimi doğaya salıvermek hayalini kurarım.
    daha bahçesindeki yetişen ağacın ne tür olduğunu bilmeyen bir insan nesli yetişiyor tüm dünyada -ben dahil-.
    içinde yaşadığımız dünyadan soyutladik kendimizi .
    hayatım boyunca arzuladığım şeydir özetle bu. "the road" filmindeki gibi kesintisiz bir yolculuk. fakat filmdeki gibi gri bir dünya yok. ash ketchum'un dünyası gibi: yeşil, mavi, capcanlı ve aydınlık.
hesabın var mı? giriş yap