• maşuk ile alakalı olmayan ruh hali.

    aşık olmak, hatta bunu seçememek bir karakter özelliğidir. her türlü namertliği, kahpeliği göğüslemiş bir genç adam olarak ihanetlerin içinden bile tutkulu bir aşkla sıyrılmaktır. o derece yoğun bir duygu ki bunu sadece bir adem evladına atfetmek günahların en ağırı olmalı.

    şiirlerin, şarkı sözlerinin, fırça darbelerinin sadece bir kadın figürüne adanması çılgınca bir düşünce. leyla ile mecnun hikayesinin divan edebiyatı tarafından devşirilmesinin temelinde dünyevi güzelliklerden sıyrılıp aşkın kendisini yüceltmek var. inanıyorum ki benim gibi bunu sadece iki bedenin birbirine çekiminden fazlasını tahayyül edebilmiş, yanıp kavrulmuş ruhların ilahi bir lutuf olarak gördüğü azap şekli aşık olmak.

    ah bu şarkıların gözü kör olsun dinleyip içerken birine üzülmüyoruz bence. bundan haz alıyoruz, kendimize işkence ediyoruz ama bu bir ibadet şekli. yüreği mazgal gibi olan tüm delikanlı kardeşlerimin içinde aslen bu ateşin yandığına dair zerre şüphem yok.

    şairin sevdiği kadına okuduğu mısralarda kendi memleketini anlatmasının sebebi onun dudaklarının pembe ellerinin beyaz olması olamaz. buğday tarlalarına duyulan hasrette aşk vardır. naçar gezmek aşkı aramaktır, aşık olmaktır.

    cesaret ölümü arzulamak değil, bu azapla yaşamayı seçmektir. darbeleri bedeninde değil ruhunda dindirenler, yani aşık olanlar bu fani hayatı en cesur yaşayanlardır.

    selam olsun hepsine, yanınızda olsaydım her birinizi alnınızdan öperdim.
  • yas kac olursa olsun insani ergene ceviren, muthis mutluluklarla acilari ayni anda yasatabilme kapasitesine sahip duygu bozuklugu turudur.
  • çok güzel bir duygudur bütün hisleriniz tavan yapar. bana soracak olursanız ben hiç aşık olmadım sadece aşık olduğumu sanmışım.
  • tüm damarlarında onun dolaştığını hissetmek, konuşurken detaylarında kaybolmak, onunla geçirilen güzel anlar hatırlandığında bile karnında ve göğsünde oluşan o iç hoplaması, nereye gidersen git aklında ve kalbinde onu da taşıman, söyleyeceği her şeyi tahmin edebilmek... budur benim için. ekstra olarak da onun bunları asla bilmemesi :)
  • mühim bir anda söylenmesi gereken fakat dilin ucunda takılı kalmaktan başka bir şey yapmayan o kelimeyi de hep sen bilirmişsin gibi gelir bana. her şeyi biliyor gibi duruş
  • olmak mı daha zor olamamak mı biri bana açıklasın hiç olmadım, olamıyorum da çok saçma bir durum.
  • bende de benzer gerçekleşen durumdur, edip cansever söylemiş;

    aşkı duydum mu bir başıma kalıyorum...
  • ya da olmamak
  • ne âlâ duygu!
    4 sene evvel unuttuğum, belki de hiç hatırlamayacağım demişim.
    bi ara hatırlar sandım, aşk sandığımın öylesinelikten öte bir şey olmadığını anladım, canım yandı.
    aşık olmanın kendi halindeliğinden, aşık olmanın hazzını da yaşayamadığımı düşünüyorum çoğu.
    aşka düşmek ve aşkta kalmak istiyorum.
    aşık olduğum kadar aşık olunmak.
    çok şey değil ama şans, herkese aynı aşkla gelmiyor. yine de rasgele!
  • (bkz: yapılmış en aptalca dalgınlık) olsa gerek.
    insanoğlunun olabilecegi en savunmasiz hal.
    resmen bagimlilik, sadece kalben degil zihnen de bir tiryakilik durumu tamamen.

    sirf bu gucsuz olabilme ve buna izin verebilme hali nedeniyle, ki bunu kaldiramayacagim icin, ve o gucsuz, duygusal hali kendimde gormek istemememden dolayi, bir daha kolay kolay icinde bulunamayacagim (ve de istemeyecegim) hal. ne yazik ki.

    asik olmak cok degerli, bir yerden sonra olamamak can sıkıcı, ama gurur ve mantigin agir bastigi bünyelere fazla bir duygu bu. bu hal.

    cok ufuk acici, nice yazilar sansliysa asik olan dizeler dokturucu bir hal. ama savunmasiz, gucsuz olmak/gorunmeyi hazmedemeyen bünyeler icin de oldukca yorucu bir sey. hem guzel hem de bir o kadar zahmetli bir is, hep bir heyecan, umut, sevgi, asirilik hali. inanilmaz bir baglanma ile gelen o baglılık, karsi taraf bilse de bilmese de bir mesuliyet hissetme hali, bir yigin kelebeğin yükü ile yasama hali.
    valla becerebilene kolayliklar.
hesabın var mı? giriş yap