21291 entry daha
  • " aşkı kalıcı kılmayı kim biliyor?

    1. aşka semtin en güzel pastanesine çikolatalı pasta almaya gittiğinizi, eğer kalırsa, pastanın yarısını yiyebileceğini söyleyin. aşk gitmeyip kalacaktır.

    2. aşka ondan bir yadigar istediğinizi söyleyip, saçından bir lüle alın. saçı ucuzcu bir mağazadan alınmış, üç tarafında ying yang sembolleri olan bir tütsü aletinde yakın. yüzünüzü güneybatıya dönün. yanan saçın üzerine eğilip inandırıcı biçimde egzotik bir dilde hızlı hızlı konuşun. yanmış saçın küllerini alıp yüzünüze bıyık çizmek için kullanın. aşkı bulun. ona yeni biri olduğunuzu söyleyin. aşk gitmeyip kalacaktır.

    3. aşkı gece yarısı uyandırın. ona dünyada yangın çıktığını söyleyin. hızla yatak odasının penceresine koşun ve pencereden dışarı işeyin. rahat bir edayla yatağa geri dönün, aşkı her şeyin yoluna gireceği konusunda temin edin. uykuya dalın. sabah uyandığınızda aşkı yanınızda bulacaksınız."

    (bkz: still life with woodpecker)
    (bkz: tom robbins)
  • insanın iyi, kötü tüm özelliklerini ortaya çıkarmak, apaçık bırakmak için yeryüzüne gönderildiğini düşündüğüm şey.

    en çok “kavuşamazsın, aşk olur” inanışı var;* peki hayatındayken elinin ayağına dolanması ne oluyor? yoo dostum yoo; o aşk değil. gerçek aşk, asıl kavuştuktan sonra başlar. bunun aksini iddia edenler hoşlanmakla aşkı karıştıranlardır genelde.

    en bariz özelliği de anlık ruh değişimleri. insan sabahın köründe işe gitmek için hazırlanırken, bi yandan da en sevdiği şarkıyı mırıldanıyor; bi günaydın mesajına, bi “kahve içelim mi? şu saatte yanına geliyorum” teklifine 32 diş sırıtarak tepki veriyor. aradan saatler geçtikten sonra “işim çıktı” mesajına istinaden morali magmayı görüyor. insanın duygularıyla oynuyor bu duygu...

    ayakları yerden kesiyor, “hiç kimsenin; yağmurun bile, böyle küçük elleri yoktur” güfteleri ile kıçında erosun okuyla geziyormuş hissiyatı yaşatıyor.

    ayarlarla oynuyor demiş miydim? insan önemsediği kişi tarafından parmak ucunda oynatılma zayıflığına sahip. hele aşıkken, bi söz bi tavır sinirleri germeye, ağızdan/kulaktan ateş çıkmasına neden oluyor.

    bi de sevdiği insana mektup yazanlar var; yaratıcılığı da körüklüyor bu şey. “hiç yapmam” dediğin, başkalarında gördüğünde eleştiri yağmuruna tuttuğun şeyleri de yediriyor insana; (iri kıyım bi arkadaşın kalpli kutuya pembe çorap koymasını da görmek)

    ama ve lakin; dünyanın enn güzel hislerinden biri. herkese sarılma, saçma sapan gülme, dünyanın o kadar da kötü bi gezegen olmadığına inanma güdüleri...

    aşk bizimle olsun.
  • genelde 20-26 yaşları arasında görünen duygu karmaşası.
    26 dan sonra erkek sevdiceğini arar kadın geleceğini..
  • schopenhauer'a göre aşk, türün ve genlerin kişiden bedenin vergisi olarak talep ettiği çocuğu dünyaya getirmesi için mevcut şahsı hedef 250 gramı elde etme güdümünde zombileştirmesidir.

    evrime göre ise aşk, sadece genlerin kaliteli genler ile birleşip gelecek nesle geçmek için içinde bulunduğu varlığı derin bir damızlık manipülasyon içerisine sokmasıdır.

    şairler ve edebiyat için ise sadece bir geçim kaynağıdır.
  • güzel şeydir. şanslı insanlara aittir aşk herkese nasip olmaz.
  • insanin duraganligini bozan, atom alti parcaciklara dahi tesir eden, kiminin gecici kiminin kalici olduguna inandigi lakin gune mutlu baslamanizi saglayan duygular butunu.

    gecici ya da kalici kismina birakalim bilim karar versin, tezler, hipotezler havada ucussun, biz sadece sureci yasayalim. gecici ise de yeniden var olacagi umudunu kaybetmeyelim. insaniz da, umudun terkettigi topraklar çoraklasir, yasam sona erer.

    fonda yeni turku-ask yeniden.
  • shakespeare'in de dediği gibi:

    "ah, uzaktan nazik görünen aşk
    nasıl da acımasız ve kaba denendiğinde!"
  • diyorlar ki kavusamazsan ask olur, ya da cok buyuk zorluklardan kavusursan gercek asktir derler. kisacasi bir drama lazimdir. ya biri kacar, digeri kovalar sonunda elde eder buyuk ask derler. ya birileri o iliskiye karsi cikar zorluklarla gogus gerersin ve birlikte olursun herseye, herkese ragmen buyuk ask olur.

    bu ornekler cogaltilabilir ama eger ask buysa ki herkesin anladigi benim gozlemlerime gore, ben kimseye asik olmadim olmam da. benim icin sevgidir saygidir onemli olan. gelecek gorurum, gelecege dair hayallerim vardir karsimdakine karsi. hayat kurarim, icinde saygi vardir once. ben asik olmak istemiyorum ben sevmek, saymak ve sevilmek, sayilmaz istiyorum.

    cok kaybettim bu yuzden. asik misin bana diye soruldu cok..kimseye istedikleri cevabi veremedim. cunku asik olmak benim icin bir yanilgi. o yuzden seni seviyorum dedim, seninle gelecege dair plan kuruyorum dedim. ama asik degilsin o zaman tutkuda yokmus gibi algilandi. belki de yalan soylemeliydim asigim cok demeliydim istedigimi elde etmek icin. ama olay o degildi, olmadi da hic bir zaman. ben benimle ayni yolda yuruyecek partner aradim, kim kime daha fazla asik derdine dusmeyecek birini. benim gibi gelecege dair hayaller kuracak ve bunlara benimle beraber ulasmaya calisacak birini istedim hep. ama hep benden asik olmami beklediler. bilemediler ask o kadar da onemli degildi.

    belki de bu kadar prensipli biri olmasaydim. asigim deseydim aslinda cok severken ve cok sevdigimi soylerken, yalniz kalmazdim belki de bu kadar. ait oldugum birini bulurdum kim bilir.
  • yabanci bir ulkedesin ve daha yeni gelmissin sayilir arkadaslarin var ama cok samimi degilsindir daha kimseyle. hasta olursun grip sadece, o hasta oldugunu duyar tanisali daha belki 2 hafta olmus kiz icin o gun derse gitmez elinde starbuckstan aldigi red velvet kek ve portakal suyuyla gelir telasli bir sekilde. oyle bir sey iste benim icin. ask cabadir gotunu kaldirip onun icin biseyler yapmaktir. yapmis olmak icin degil tabi hissettigi ve istedigi icin.
  • saçmalıktır.
4387 entry daha
hesabın var mı? giriş yap