• "aşk kendinden başka bir şey vermez ve kendinden başkasından da almaz.
    aşk ne sahip olur ne de sahip olunur,
    çünkü aşk yeter aşka."* *
  • tarkan'ın karma albümündeki en sevdiğim ikinci parçadır. albümün bir başyapıt olması hele de kuzu kuzu şarkısının dominantlığı yüzünden biraz geride kalan bir şarkı olmuştur.
  • gerçekçi bir aşk yaşayamadım. ama yaşadığım kötü tecrübe bana aşk üzerine şiirler yazdırdı. mutlu insan sadece yazar ama mutsuz insan daha içten, delicesine yazar.
  • insana aynı anda, gecenin bir körü yayınlanıp insana açık market aratan sucuk reklamı gibi zamansız, kariyerinin zirvesinde parkinsona yakalanmış bir dövmeci kadar bahtsız, teknik direktör ola ola 27-1 skorla rakibine yenilen su topu mili takımının teknik direktörü olmuş gibi şanssız hissettirebilen zaman dilimi.
  • güneşin birden batmasıyla, bir sıcak ege gecesi denize karşı tüm hayal kırıklıklarınızla başbaşa kaldığınız ve ardınızda duran her şeyden habersiz erkeğin sizi her şeyden habersiz zannettiği gecelerle sonuçlanan bir şey aşk benim için o yakamozu bol gece de kaldı, kimsenin yaşamaktan ve yüzleşmekten korkmamasını dilerim
  • les miserables'da hakkında şöyle yazar hugo

    gerçek aşkın bir delikanlıdaki ilk tezahürü çekingenlik, genç bir kızdaki ilk tezahürü
    ise cüretkârlıktır. bu şaşırtıcı görünse de çok doğaldır. bu, yakınlaşmaya çalışan ve birbirlerinin niteliklerine bürünen iki cinsiyetin gerçeğidir.
  • düşünüyorum bazen,
    aşk üzerine nelerle dolmuş âlem.

    ne kadar da ulaşılmaz,
    sevenlerin arasındaki gizem.

    kimse farketmeksizin,
    kalabalıklarda iki kişilik özlem.

    kalplerin hızlıca vuruşu,
    yaşam izi ama karalar bağlayan matem.

    bir sırdır ortaya dökülmeyen,
    usul usul iki kalpten, sızan bir dem.

    bir de bunun tek taraftan sızanı vardır,
    hem yara, hem ilaç, devadır hem.

    bir şarkı kulaklarımda yol bulur kalbime,
    böyle anlarda kurulur baş köşeye,
    "bırak karacağlanı gitsin pınar başına,
    yunusla yarış yavrum"...

    yunusla yarış mı olur?
    olsa da aşk'ın sahibine,
    kaynağına yönelmek,
    her kula nasip mi olur?

    olsun bakalım deli gönül,
    bir gayrete bakar aşk'ın saadeti,
    belli mi olur sunulur bir kadeh içki,
    sonu misk, sonu belki kavuşmak olur...

    umut
  • aşk, çoğunlukla ilkel idealleştirme savunma mekanizmasının harekete geçmesiyle yaşanan bir süreçtir. bu aşkın hem ilkel hem de narsistik bir tarafının olduğunun bir delilidir de aynı zamanda.

    shakespeare'nin bununla ilgili hemen hemen herkesin bildiği bir lafı vardır; beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup aşk zannediyorsunuz der ya, işte bu laf çok doğru bir laftır, psikoloji aleminin sayfalarca anlatmaya çalıştığı şeyi bir cümleyle özetleyip geçmiş.
  • "aşkın orta yolu yoktur; ya mahvolur, ya kurtulur. insanlığın tüm yazgısı bu ikilemde gizlidir. hiçbir yazgı, bu kaybolmuş-kurtuluş ikilemini aşk kadar acımasızca ortaya koyamaz. aşk ölüm değilse, hayattır. hem beşik hem tabuttur. insan yüreğinde "evet" ya da "hayır" diyen aynı duygudur. tanrı'nın yarattığı varlıklar arasında insan yüreği kadar ışık ama ne yazık ki aynı zamanda karanlık saçan başka bir şey yoktur."

    (bkz: victor hugo)
    (bkz: sefiller)
  • "why fall in love if you can fall asleep?"
hesabın var mı? giriş yap