aşk

• "aşk" sonsuza dek süresini istediğim derin duygu hali. organlarının birbine çarpıp, hormonal dengenin şaştığı, içinde büyük zelzeleler oluştursan duygu durumu. hem acı, hem haz duyuyorsun.
• akciğer kanseri hastalarının ortalama 10 yıl yaşadığını, 10 yıl sonra hastalığın nüksetme ihtimalinin çok yüksek olduğunu öğrenen kanser hastası babamın anneme;
  
  ''kanserden ölmem, ama 10 yıl daha seninle yaşayacağımın garantisi olsa sevinçten kalp krizi geçirirdim.''
  
  demesidir.
• gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu
  ağlardım
  beni sevmiyordun bilirdim
  bir sevdiğin vardı duyardım
  çöp gibi bir oğlan ipince
  hayırsızın biriydi fikrimce
  ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım
  felaketim olurdu, ağlardım
  
  -atilla ilhan
• muhakkak yaşanması gereken bir duygu, eğer olursa karşılıklı olanından...
• özlediğimdir.
• eros ne zaman okunu atsa, sırtımdan vurdu kalleşce.
• bokum gibi sıçmık gibi kusmuklu sidik gibi ne demiş yazar aşk muhteşem bir felaket
• insan senelerce uğraşır,kendi sözlüğünü oluşturur.önem verdiği her kavrama bir tanım bulur. hakikat,mutluluk, güzellik, onur,itibar,sadakat...
  hayatın her mühim dönemecinde şahsi sözlüğünü açar bakarsın. vaktiyle yaptığın tanımları bir daha sorgulamazsın.
  derken bir gün,işte o yabancı gelir ve kıymetli sözlüğünü alır fırlatır.
  şimdiye değin sorgusuz sualsiz sahip çıktığın her tanım baştan yazılacak,bildiğin her şeyi unutma zamanı geldi,aşk vakti geldi der...
  ve aşk tam vaktinde gelir
  koca yüreğini açar,parıldayan gözlerinle bakar,tebessüm ile iki kelime edersin hoş geldin gönlüme dersin
  hoşgeldin...
• o kadar derindir ki her hücrenle hissedersin sonra mı sonrası çok ağır
  aşk insanın en dip halidir.
• “aşk”, onu özlemektir. o güzel gözlerine doya doya bakmak, onu düşünmek, koklaya koklaya öpmek, hiç doyamamak, yanındayken heyecan, uzaktayken özlem, hep ona dokunma, hep onunla olma isteğidir aşk.
  mutlulukta verir, canını da acıtır. güzel ve hak edilen aşklara..