• uğruna acı çekilen kişinin başkasıyla öpüştüğü-koklaştığı fikri.
    fikrine bile tahammül edemiyorken onun bunları yapıyor olması ayrı bir acı olsa gerek.
  • 'bence sen aşık değildin zaten' tadında verilen teselliler.
  • siz aşk acısından iki dakika bile bir şeye konsantre olamazken, onun eğlenip tozabilmesi. belki başkasına aşk mesajları atabilmesi.

    bu entryi yazarken bile gözlerinin dolması.

    annenin söylediği konuyla ilgisi olmayan ve normal olan bir şeye bile sinirle cevap vermeye engel olamamak, anneyi kırdığını bilmek ama bir şey yapamamak.
  • lanet olası reklam, tanıtım, kampanya içerikli sms'ler..

    o'mu acaba derken, 2 kişilik orta boy pizza + 2 adet sufle indirimi!
  • bu listeyi size manas destanından daha uzun bi şekilde yazabilirdim saatlerce ama ben "her şey" diyeyim, siz hayal gücünüzü devreye sokun.

    her şey'in bi anda hiçbir şey olduğu tek acı.
  • hayırlısı buymuş diyenler. (hayırlısı değilmiş diye diye ömür bitirdik lan, ne hikmetse hiç de hayırlısıyla karşılaşamadık)
    hayatının merkezine bir erkeği/kadını koymamalısın, hayatındaki diğer güzellikleri görmelisin diyenler. (ben belki yanımda sevdiğim olunca mutlu oluyorum, belki hayatımdaki güzellikleri onunla paylaşınca onlar güzel oluyor... nerden bileceksin sen bunu, çünkü ruhsuzun tekisin)
    sana değer vermeyen biri için üzülmen çok saçma diyenler. (bu zaten direkt mal beyanı)
  • hayatina devam etmek zorunda kalmak ve isinde profesyonelligi elden birakmamak.

    ask acisi cekiyorum, mutsuzum, gogsume okuz oturmus gibi hissediyorum, mideme tonlarca cimento dokulmus sanki, yutkunamiyorum ama yine de isimin basinda olmaliyim ve sorumluluklarimi yerine getirmeliyim.

    aksam isim bitip eve geldigimde mutsuzluguma istedigim yerden baslarim nasilsa diye dusunup gunu bitirmeye calisiyorum.
  • aşık olunan kişiyi bir başkasıyla görmek.
  • zamanla gelen edit: geçtii :) hiç de bişey kalmadı. (iki yılımın ağzına sıçmış olması hariç elbet bişey kalmadı)

    ***artık iletişiminiz kalmadıysa, karşılaşıtığınızda sen gerilip, zangır zangır titriyorken o olanca sakinliğiyle devam edebiliyorsa bu katlanılmazdır.
    ***geceleri kafanı yastığa koyduğunda aklında o dolanıp duruyorken, onun acaba hangi arkadaş grubuyla çilingir sofrasında olduğunu düşünüyorsan bu katlanılmazdır.
    ***senin yanında biri, onun yanında biri, başka masalarda oturuyorsanız bu katlanılmazdır.(arkadaş bile olsalar)
    ***biriyle flört etmeye kalktığında göğüs kafesinin 3 parmak altına vuran gülleler katlanılmazdır.
    ***ağlamaktan helak olduğunda, biraz daha hıçkırırsam midem elime gelecek dediğinde hissettiğin çaresizlik ve isyan duygusu katlanılmazdır.
    ***onun yanında gördüğün her karşı cinsin, onun sevgilisi olma potansiyeli katlanılmazdır.
    ***uzak bir yere taşındı, gözden ırak gönülden ırak diye sevineceğine mi üzüleceğine mi karar verememek katlanılmazdır.
    ***ben seviyorum, çok seviyorum ve biliyorum ki benden başka kimse onu böyle sevmez derken onun bunu umursamaması katlanılmazdır.
    ***onu üzgün bazen yılgın gördüğünde gidip elini tutup "sana inanıyorum ve yanındayım, her şeyin üstesinden geliriz" diyememek katlanılmazdır.
    ***başarısız olduğunda, destek aradığında arkadaşlarını değil de onu yanında bulmak istiyor ve bulamıyorsan bu katlanılmazdır.
    ***deli gibi mutlu olduğunda boynuna sarılıp "işte yaptım" diyememek katlanılmazdır.
    ***ne zamandır biriktirdiğin sevebilme gücünü deli gibi harcayıp sonunda eli boş yalnız kalmak katlanılmazdır.
    ***durup dururken depresif anlarda yazdığın uzun yazıları okuyup da kendine tekrar tekrar kızmak ve üzülmek katlanılmazdır.
    ***tutup da "seni seviyorum" dediğin halde cevap alamamak katlanılmazdır.-bırakın cevabı iletişimi komple bitirdiğini düşünün :'(
    ***aylar geçmesine rağmen hala her sakin duruşun, her yorgun bakışın sebebinin biraz da o oluşu katlanılmazdır.
    ***onu anlattığın insanların burun kıvırışı, onu mu buldun deyişi katlanılmazdır. (sanki ben mükemmelmişim gibi)
    ***durup dururken ne kadar benzediğinizi ve birlikte nasıl güzel olduğunuzu hayal etmek, hala hayal etmek katlanılmazdır.
    ***"bari birisi olaydı yanında" deyip onu da yalnız görmek katlanılmazdır. (en azından "sevgilisi var, bizden bir cacık olmaz" demek için)
    ***bu yalnız olmalarının arasında eski sevgilisiyle barışması ve sonra tekrar ayrılması katlanılmazdır.
    ***aradan aylar geçmiş neredeyse yıl olmuş, adam kıçınında pireler uçuşturarak yatarken gecenin bir yarısında defter defter yazı yazıp depresyonda dibe vurmak hem ahmakça hem katlanılmazdır.
    ***eğer aşk acısı çekiyorsan, onun yanında nefes alan herkes tahammül edilemezdir.
    ***görmene gerek yok aynı şehirde olduğunu bilmek yeterlidir kimi zaman, çok uzaklara gitmesi tarifsiz katlanılmazdır.

    acı çekmek için bahane bulmaya gerek yoktur, o her şeyin bahanesi ve sonucudur.

    ek: daha yazarım, hatta ne yazarım.. ama bana yazık. yazdıkça çoğalıyor, konuştukça çoğalıyor, gözyaşı döktükçe çoğalıyor. attıkça azalan bir şey değil de attıkça yayılan bir şey bu. adamın kendinden mi kaynaklıdır yoksa komple bu aşk dedikleri meretten mi kaynaklı bilinmez.
  • gerçek bir aşktan ve acısından bahsediyorsak eğer;

    en acımasız olan başınızı kaldırdığınızda göğün yerinde duruyor olmasıdır. dünya'nın dönüyor olmasıdır. yeni şarkılar söyleniyor, yeni şiirler yazılıyor olmasıdır. hayatın devam etmesidir. yani aslında olan ve devam eden her şeydir de siz bir eksik, yarım kalmışsınızdır. olan her şey yarımdır sizin için.

    bunu bilir bununla yaşarsınız. bu kadar umutsuzluktan sonra şu an acıdan geberenlere biraz motivasyon sağlayalım; lakin her yara kapanır. kurşun yaralarını gururla anlatan askerler olursunuz zamanla.
hesabın var mı? giriş yap