• en az 500ml olup seröz vasıftadır ve 3gr/dl'den az albumin icerir. icinde sodyum,glukoz ve potasyım bulunur;
  • genelde günde 1 grama kadar diüretik ilaçlarla kontrol edilmeye çalışılır. parasentez pek önerilmez, çünkü sadece geçici bir rahatlama sağladığı gibi, boşalan sıvının yerine çok daha fazlası toplanacak ve hastayı perişan edecektir. karın zarı iltihabı, tromboz gibi komplikasyonlara çok açıktır, oldukça tehlikelidir ve karaciğer yetmezliğinin son evrelerinde ortaya çıkar.

    (bkz: hepatik ensefalopati)
  • karın boşluğunda seröz sıvı birikimidir.

    assit , genel ödeme neden olan herhangi bir durumda oluşabilir.

    çocuklarda , nefrotik sendrom ve malignite ( tümörler ) en önemli nedenlerdir.

    erişkinlerde siroz , kalp yetmezliği , nefrotik sendrom ve kronik periton iltihabı en sık görülen hastalıklardır.
  • (bkz: parasentez)
  • serum asit albümin gradyenti 1.1 g/dl den büyükse yüzde 97 oranla portal hipertansiyon tanısı koydurur.
  • batında asit dedik mi aklımıza siroz hastalarının karnının sıvı dolup şişmesi gelir.

    eğer bir hasta batında asitle gelirse ilk olarak albümin gradientini ölçüyoruz. ki buna saag yani serum asit albumin gradiyenti denir. işte bu değer 1,1'in üstüneyse akla portal hipertansiyon gelmelidir. eğer altında siroz varsa assit sıvısındaki protein çok düşüktür ve saag 1,1'in üstündedir. ve buna sepeb olabilecek diğer neden ise hipotiroidi'dir.

    yani saag değeri 1,1'in üstüneyse akla portal hipertansiyon ve hipotiroidi düşünülmelidir.

    eğer saag değeri 1,1'in altındaysa burada tüberküloz ve maligniteler akla gelir.

    ilk yapılacak radyolojik tetkik ultrasonografidir.

    tedavide ilk başta tuz kısıtlaması yaparız. daha sonra medikal tedaviye spironolakton ekleriz. maksimum doz 400 mg'dır. ama hiperpotasemik yan etkisinden dolayı maksimum doza çıkmayız. eğer yetmezse furosemid de ekleriz.
    eğer yine baş edemezsek transjuguler intrahepatik portosistemik şant yaparız.

    eğer assit albumini 1 gr/dl'nin altındaysa ( daha çok sirozda olur.) sıklıkla spontan bakteriyel peritonit görülür. en sık etkeni de e.coli'dir. tanı için hücre sayımı yapılır. eğer lökosit 500'ün üzerindeyse veya nötrofil 250'nin üzerindeyse tanı koyarız. ve tedavisinde en çok seftriakson kullanırız.

    ve bu hastalarda mümkünse nonsteroid antienflamatuar, ace inhibitörü ve angiotensin reseptör blokeri tarzı ilaçlar kullanılmamalıdır. çünkü zaten iv volüm azalmıştır ve bu ilaçlar da renal perfüzyonu daha da bozup vücudun dengesini bozarlar.

    edit: hipotiroidiyi ekledim.
  • assit muayenesinin 4 bulgusu :
    1) karın perküsyonunda açıklığı yukarı bakan matite alınması.
    2) karın perküsyonunda yer değiştiren matite alınması.
    3) karın palpasyonunda ballotman pozitif olması.
    4) karın palpasyonunda sensation de flotun pozitif olması.
    bu 4 bulgunun varlığında karında assitten söz edilebilir.
  • cuma akşamları ekşi limon'da çıkan grup. playlistleri türkçe rock ağırlıklı ancak yabancı şarkıları da güzel seçmişler. eğlenceli 3 saat geçirtiyorlar. gitaristlerinin enerjisi muhteşem.
  • hassiktirin kısa söylenişi;

    - olm, bugün sınav varmış lan...
    - assit!
  • periton yaprakları arasındaki serbest sıvı birikmesi olayıdır. bağırsaklar bu serbest sıvı içinde yüzer. diğer bildiğimiz asit ile karıştırmamak için iki ‘s’ ile yazıyoruz ‘assit. sıvı serbest yapılı olduğunda pozisyon ile yer değiştirir ve buna bağlı olarak perküsyonda matite alanı (tok sesin geldiği alan) da değişiklik gösterir.
    bu asit durumu genellikle son dönem kronik karaciğer hastalıklarının genel bir belirtisi olarak karşımıza çıkıyor ve ortaya çıktıktan sonra da son döneme yakın olduğu için hastaların tedavi ile tamamen kurtulması pek mümkün bir durum değil. birtakım ilaçlarla azaltılıyor ama ne yazık ki karnı şiş bir şekilde olan hastada ülserasyonlar ile birlikte komplikasyonlar da olabiliyor.
    çok az miktarlarda sıvı olduğunda direkt gözlem ile görülmesi mümkün olmuyor ama görüntüleme yöntemleriyle mesela ultrasonografi(usg) ile bunları görebiliyoruz.
    assit için çok teori var nasıl oluyor neden oluyor niçin oluyor bir sürü teori var fakat işin teorik kısmını bir yere bırakırsak; karaciğerin çıkış damarların hepatik venini tıkayıp karaciğeri balon gibi şişirdiğiniz zaman karaciğerin üzerine şıpır şıpır lenf damlamaya başlar, balon gibi şişer karaciğerden sular damlar ve asit sıvısı içerisine dökülür. lenfatik drenajın bozulmuş olması karaciğerdeki basıncın su dolu bir topa dönüşmesine neden olur.
    serum asit-albümin gradient’ne (saag) bakılarak asite neden olan etmen değerlendiriliyor.
    en sık asit sebebi portal hipertansiyon-siroz dur. neredeyse hastaların %90 dan fazlası portal hipertansiyon ile ilişkilidir. eğer böyle bir durum yok ise ikinci en sık sebep maligniteler ve tüberküloz ile ilgili sebeplerdir.
    saag 1.1’den büyük ise asit portal basınç ile ilişkilidir diyoruz. asitin en büyük sebebi sirozdur.
    saag gradiyenti 1.1’den düşük olduğu hastalıklarda da periton ile ilgili olayları düşünüyoruz ne düşünüyoruz enfeksiyonlar ki tüberküloz bunlardan bir tanesi peritonda tüberküloz varsa asit olacaktır ve maligniteler eğer peritonda yayılmışlarsa malignitelerde asit oluşturacaktır.
    siroz ve kalp yetmezliğinde sinüzoit içerisindeki basınç artar. sinüzoidal basınç önemlidir yani buradaki püf nokta sinüzoitti ve üst tarafını etkileyen olaylardır. öyle ise erken dönemlerde asit olması için bir hastanın karaciğerinde ve bunun üst tarafında bir olay olması gerekir karaciğerin altında portal basıncı yükseltecek bir şey var ise asit çok geç ortaya çıkar.
    hastayı değerlendirirken;
    *anamnez
    *muayene
    *usg
    *asit tetkikleri
    hastaya baktığımızda bir kere karnı şiştir biraz yanlara doğru yayvan olunca da buna kurbağa karnı görünümü denir. genellikle göbek çukuru silinmiştir çünkü göbek çukurunun etrafı gevşektir ve orada göbek fıtığı oluşur karın ağrısı bir miktar olabilir hızlı kilo alma vardır tabii asit sıvısının birikmesinden dolayıdır kocaman bir karın oluncaya kadar neredeyse 10 litre sıvı birikimi olur kronik karaciğer hastalıkları varsa spider anjiom'lar görülecektir. kollateral damarlarda genişmeler olabilir, jinekomasti görülebilir bacaklar da ödem görülebilir
    bir asit muayenesi daha var buna dalga duyusu (sensation de flot) denir. hastanın karnına küçük küçük vurursanız titreşimleri karşı tarafta hissedersiniz. bir diğer değişle ballotman bulgusu pozitiftir. mesela dalağı büyük ve suyun içinde yüzüyorsa üstten küçük dokunduğunuzda dalağın gidip tekrar gelip elinize çarptığını hissedebilirsiniz.
    ilk yapılacak teknik parasentez yani sıvıdan bir miktar alıp incelemek çok kolay bir yöntemdir iğneyi batır al ama kitaplarda zikzaklı girin diye yazıyor.
    tedavisinde;
    ilk yapılacak şey, vücutta fazla sıvı biriken olaylarda kalp yetmezliği gibi, tuz kısıtlamasıdır.
    hastaya diüretik (idrar söktürücü) verilir en çok verilen aldakton türevi spironolaktondur. parasentez sıvısının içeriğine ve kültür sonuçlarına göre de tedavi şekillenir.
hesabın var mı? giriş yap