• doğru tespittir.

    astroloji gök bilimiymiş, astronomi olmasın o.

    astroloji hakkındaki görüşünüzü söyleyin iq’nuzu söyleyeyim direkt.
  • birileri bu saçmalıktan epey para kazanıyor. hatta armut üzerinden bu işi yapan bile var.

    not: başak burcundan olanları harika bir hafta bekliyor dediklerinde ben hastanaede yarı koma gibiydim
  • özel hayata insan koyarken başat filtrelerimden biridir astroloji. inanan benim nazarımda geri zekalıdır. astroloji bilimin olmadığı dönemde ilgi görmüş olabilir; ama modern dünyada gök cisimlerinin hareketlerinden yola çıkıp hayatına yön veren kişi mümeyyiz değildir benim nazarımda. celal şengör hocama burdan sevgiler sunuyorum bu vesileyle.
  • astrolojinin zırvalığı sadece burç adlarının nereden geldiği üzerine otuz saniye kafa yorularak bile ispatlanabilen bir şeydir.

    önce şu iki astrolojik doneyi ele alalım:

    1. oğlak burcu inatçı olur.
    2. terazi burcu adildir.

    bunlar iki burçla ilgili hemen hemen herkesin bildiği klasikleşmiş burç özellikleridir. burçlara inanan kimsenin yukarıdaki bu iki cümleye karşı çıkacağını sanmıyorum. peki oğlak burcuna inatçı, terazi burcuna adil denmesinin arkasındaki dayanak ne?

    oğlağın (yani keçinin) inatçı bir hayvan olması, terazinin de adaleti temsil etmesi.

    yani temel burç özellikleri ekseriyetle burcun adına ve temsil ettikleri hayvanın/objenin ilk akla gelen özelliğine göre şekillenmiş. aslanın lider ya da ikizlerin değişken olması da buna örnek gösterilebilir. bu yapılana kısaca antropomorfizm de diyebiliriz.

    peki burç isimleri nereden geliyor? tabii ki takımyıldızlarından. bundan binlerce sene önce insanlık takımyıldızlarını gözlemleyerek bunları çeşitli hayvan ya da nesnelere benzetmiş, bu takımlar bu isimleri almış. sonra da bu takımyıldızlarının konumundan astroloji ortaya çıkmış.

    e peki, sırf bundan beş bin sene önce babillinin biri yedi tane yan yana duran yıldızı oğlağa benzetti diye o takımyıldızına denk gelen burç nasıl gerçekten de oğlak hayvanının özelliklerine sahip olabilir? bu artık kaçıncı seviye bir gerizekalılıktır? o takımyıldızı oğlağa değil kazara tilkiye benzetilse, o burcun adı da günümüze tilki olarak gelse bu defa aynı insanlara sırf tilki burcu diye kurnaz diyeceklerdi. bu düpedüz insan zekasına hakaret değil de nedir?

    bu açıdan bakıldığında, astroloji denen şey, çağlar önce yaşamış antik insanların istemeyerek başımıza sardığı bir saçmalıktan ötesi gibi görünmüyor. insanoğlunun şimdiye kadar ki en büyük zaman ve efor kaybı ne diye sorsalar, düşünmeden astroloji derdim. şunun için harcanan kaynağa yazık.
  • astroloji gök bilimi midir?

    (bkz: hassiktir be rıfat abi)

    tamam, o zaman buyurun arkadaşlar gök cisimlerinin benim hayatımı nasıl etkilediği, hangi kuvvetle etkilediğini açıklamaya çalışan deney, çalışma ve makalelerinizi bana atabilirseniz, okumayı çok isterim bu fal olmayan, bilim olan alanla ilgili çalışmaları.

    elbet güçlü bir teoriniz vardır madem bilim oldu astroloji...

    ha bu yoksa eğer, yaptığınız şey fala girer onu da söyleyelim ama var demek ki, biz bulamadık ilgili araştırmaları. aslında her hafta en az 8 10 saat bilim okumaları yapıyorum ama herhalde kaçırdım abi, kusura bakmayın...
  • sen şimdi 80 yaşındaki babaannenin yanına gidip, babaanne allah yokmuş, bunca sene boşuna o kadar ibadet ettin dedin diyelim. torunusun sonuçta, sana s*ktiri de çeker sert biri ise, ama illa ki düşündükçe ağlar üzülür, hatta belki de kahrından ölür kadıncağız. insanların yüzüne, inançlarını "zırva" diye çarptığın zaman, bu inanca hayatlarını ne kadar bağladıklarına göre onların canını acıtırsın. astrolojinin safsata olduğunu bilim dünyası 300 yıl önce teyit etti zaten, hitap ettiğin kitle çoktan bazı şeylere hayatında büyük bir pay ayırmış olabilir, araştırmak, bilimin ışığı ile aydınlanmak isteselerdi zaten gittikleri yollardan çoktan dönerlerdi, iki tık ile her türlü kaynağa ulaşabildiğimiz bir çağın standartlarına iyi kötü sahibiz.
  • haklı bir tespit. özellikle astrolojinin bir bilim olduğu söylemi tamamen zırvalık. bilim olan astronomidir ve onun da hiçbir yerinde koca koca gezegenlerin çemişgezekli hüso'nun karakterini ve kaderini belirlediği yazmaz. bunu iddia eden insanlara üstün dökmen'in şu videosunu gönderirim. eğer hala bu zırvalığı sürdürürse onunla olan ilgimi keserim.
  • astrolojiye inanma ile "arıza" olma arasında pozitif bir korelasyon gözlemliyorum. bu şu demek; bir insan astrolojiyi ne kadar hayatının merkezine alıyorsa, o kadar uyumsuz, huysuz, "arıza" insan olma eğilimi artıyor. bilimsel bir istatistik değil, öznel bir değerlendirmedir.
  • gazetlerde, haber sitelerinde koca koca bölümler ayrılan bu zırvalığa olan talep cidden ilginç. bu fenomen aslında çok ilginç değil, eğer ki barnum-forer etkisinin ne oluğunu biraz biliyorsanız tabi, insanlar onlara verilen bir takım "bireysel" özellikleri, başkaları üzerinde test etmeden, kendilerine uyması durumda kolaylıkla benimsiyorlar ve astrolojinin tam anlamıyla çeliştiği astronomik ve fiziksel gerçeklere de hakim değillerse, başkalarının davranışlarını tahmin edebilmek ve evrenle devamlı olarak bağlantılı olup onu okuyabildiklerini düşünmeleri hoşlarına gidiyor.

    gezegenlerin bize uyguladığı tek kuvvet olan ve doğum anımızda yanımızdaki komidinden daha düşük olan yer çekimi kuvvetinin bir şekilde bütün yaşamımızdaki davranışlarımızı belirlediğine inanmak hayatını bilime ve gerçekleri ortaya koymaya adamış bütün insanların çabalarına bir hakaret. bunun farkında olanlar da var tabi, zararsız bir eğlence olarak görüyorlar astrolojiyi ama aslında toplum olarak gerçek veriye, deneye ve gözleme ihtiyacımız olduğu şu anlarda bana kalırsa gayet zararlı, gerçeğin yerini hiçbir şey tutamaz ve gerçeğe insanlığın başlangıcından itibaren deney ve gözlemle ulaştık bunun farkındalığı çok önemli.
hesabın var mı? giriş yap