• ucuz iş gücüyle fason üretim yapma esasına dayanır.
  • ilkel komünal (ortakçı ) toplumda tarım, hayvancılık ve el sanatları gibi alanlarda gelişmenin ortaya çıkmasıyla, ilkel üretim biçimi asya tipi üretim biçimine dönüşmüştür. atüt'ün ayırıcı niteliği, toplumsal görev ve işlevi temsil eden bir kişinin topluluk üstündeki egemenliğidir. özellikle toprak devletindir. halkın tarım alanları üzerinde özel mülkiyeti yoktur ama kullanma hakkı vardır. yaratılan artı-değer vergi biçiminde devletin elinde toplanmaktadır. ticaret ise, devletin gelişmesinin ve savunmasının en önemli unsurunu oluşturur. savaşlar sonucu elde edilen köleler toprağa bağlanır veya yeni köleler sağlamak için askeri birliklerde savaştırılır. avrupa feodalizminden farklı olarak köleler devlete bağlıdır. ilkçağ'da mısır'da ve mezopotamya'da, ortaçağ'da bizans ve arap-islam topraklarında, yeniçağ'da ise osmanlı topraklarında uygulanan üretim tarzıdır.
  • ornegin ticari amacli sitrik asit (aklimda oyle kalmis, baska bir madde olabilir) uretimi icin oldukca buyuk fermentorler gerektiginden bati dunyasinda bu ise el atan pek yoktur. bunu goren asyali arkadaslar ise yere kazdiklari bir cukurun kenarlarini cimento ile kaplayarak basit fermentorler hazirlayip sitrik asit pazarini ele gecirmislerdir. yani asya tipi uretim cok zarif ya da cok karmasik degil, basit ama etkili cozumlere dayanir
  • (bkz: kama sutra)
  • kolektif bir damızlık besleme şeklidir. üretim bölümü aslında başka illerdedir.
  • karl marx'a göre "asya tipi üretim biçiminde mülkiyet yok, sadece bireyin toprağı tasarrufu var, gerçek mülk sahibi komündür".

    bu tip mülkiyet ilişkisinde ve üretim biçiminde bireylerin özel mülkiyeti olmadığı halde sömürülme olayı vardır. bu sömürüyü yöneticiler, memurlar gerçekleştiriyorlardı. sömürülen artı değer/ürün bu yöneticilerce çarçur edildiği için hiç bir zaman bir birikim gerçekleşemez ve bu yüzden de asya tipi üretim biçimi başka bir üretim biçimine dönüşemez.

    genel olarak asya tipi üretim biçimine düzenli bir üretim fazlası vardır ve bu da büyümeyi hem kısıtlar hem de teşvik eder. bu çelişki, sınıfsız ve sınıflı toplumun bir arada ve iç içe bulunuşundan, devletin köylü emeğini elinde tutarak bir pazarın gelişme imkanlarını sınırlandırmasından, özel mülkiyetin gerçekleşmemesinden doğmuştur. günümüzde, birçok feodal düzenin dönüştüğü gibi asya tipi üretim biçiminin kalıntıları da, kapitalist üretime dönüşmüştür (bkz: çin halk cumhuriyeti)
  • stefanos yerasimos, az gelişmişlik sürecinde türkiye eserinin birinci cildinde (bizans'tan tanzimat'a) ornekli sekilde acikladigi ekonomik terim.
    bunun tersi olarak da (bkz: feodalizm)
  • gelişmeyi batı merkezci düşünenlerce doğu toplumlarının geri kalmasının nedeni olarak gösterilen; fakat marx'a göre doğu toplumlarının geri kalmasının bir nedeni değil; sadece doğu toplumlarının belirtilen diyalektik tarihsel gelişimi izlememesine neden olan durumdur. zira geri kalma ileri gitme görece bir durum arz eder. marx'ın üzerine çok fazla şey bilmediği bir üretim şeklidir bu. o sadece doğuyu çözecek anahtarın burada olduğunu biliyordu ama ömrü vefa etmediği için derinlemesine bir araştırma yapmamıştır marx bu konuyla ilgili. sözgelimi ilkel köy yaşamında temelini bulduğunu söylediği bu asyatik üretim tarzı türkler için nomadik dönemde başlar.

    asyatik üretim tarzı çok basit anlamıyla toprağın mülkiyeti sorunudur aslında (ki ahmet hamdi tanpınar buna "toprağın tasarrufu sorunu" diyecektir çok sonra). batıda yerleşik düzene geçildiği için toprak sahiplari toprağından gelen artık ürünü biriktirdi. bu yüzden toprak bir amaç oldu. oysa doğudaki nomadik yapı gereği toprak hiçbir zaman bir amaç olamadı hep araç olarak kaldı. ve bu yüzden derebeylik sistemi asyatik toplumlada filizlenemedi. ve bu topraktan bağımsızlık doğu insanını özgürleştirdi... devamlayın,

    tam da bütün bir kemal tahir romanı burada başlar. kemal tahir, marx'ın kapitalde ve mektuplarında asyatik üretim tarzıyla ilgili yazdıklarını okuduğunda konuyla ilgili araştırmalarını derinleştirirek hemen hemen tüm romanlarını bu tez üzerine oturttu. bundan ötürü özellikle devlet ana romanı hem çok iyi bir tarihi roman hem de asya tipi üretim tarzı üzerine yazılmış en geniş araştırma kitabı olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap