• prof. halil inalcık'ın yakın tarihle ilgili bazı makalelerrini topladığı özlü kitabı.

    hoca'nın hemen her çalışması için sözkonusu olduğu gibi hararetle tavsiye olunası türden.
  • ulu önder mustafa kemal atatürk'ün bu topraklarda ne denli büyük bir devrim yapmaya çalıştığını (kısmen de olsa yaptığını) biraz olsun anlamak için okunması zorunlu olan bir kitaptır. rahmetli sayın prof. dr. halil inalcık o kadar güzel anlatmış ki, kitabı okuduktan sonra ne kadar talihsiz bir coğrafyada nasıl kafası karışmış bir kültürle yoğrulduğumuzu anlayıp kendinizi hüzün denizlerinde bulabilirsiniz. atatürkçülük'ten tek anladığı şapka takmak olan kara cahil kitleye selam olsun.
  • halil inalcık'ın türkiye'nin demokrasi tarihini osmanlı'dan başlayarak anlattığı kitabı.

    kitapta türk cumhuriyet devriminin ne şekilde, hangi şartlarda, hangi gerekçelerle gerçekleştiğine dair hocanın tespitleri bulunmaktadır. aynı zamanda bu yapılırken diğer ülkelerdeki demokratikleşme çabalarıyla türkiye'deki demokratikleşme çabalarının benzerliklerini ve farklılıklarını da ortaya konmaktadır. inalcık bu kitapta kendi tespitlerinin yanında türk tarihini iyi bilen yabancı sosyologların da görüşlerine yer veriyor.
    bu kitapta atatürk devrimlerinin neden tam anlamıyla ve her yönüyle batıyı örnek aldığının, günümüzde siyasal islamcıların birçoğunun atatürk'ten neden haz etmediğinin ve atatürk devrimlerinin neden tam olarak başarılı olamadığının cevabını da alabilirsiniz.

    ben kitabı okurken şunu gördüm: türkiye, ülkemizin içinde bulunan iki zıt grubun -islamcı ve seküler kesim- sürtüşmeleriyle ve ortak paydada buluşamamaları sebebiyle her daim çalkantılarla hep bir yanı eksik demokrasisiyle bugünlere gelmiş. her seferinde bir taraf diğer tarafı sindirmeye çalışmış, zaten günümüzde de değişen bir şey yok bu durum artarak devam etmekte. günümüzde yaşanan olayları bizler her daim bu topraklarda yaşadık, yaşıyoruz. yukarıda çok güzel söylendiği gibi "kafası karışık" bir toplum olarak gerçek demokrasiye ne zaman ve ne şekilde kavuşabiliriz pek bilmiyorum. bunun belli bir reçetesi olduğunu da düşünmüyorum.

    kitapta dikkatimi çeken bir nokta ise zamanında halil inalcık'ın özellikle 90'lı yıllardaki hükümet bunalımlarına çözüm olarak bir başkanlık sistemini öneriyor olmasıydı. acaba bu dikkatlerden kaçmış mı diye internetten kısa bir araştırma yaptım ve bazı havuz medyasının bunu zamanında haber yaptığını gördüm. bu medyanın dikkat etmediği bir nokta var o da inalcık'ın bu tavsiyesinden sonra bu başkanlık sisteminin nasıl olması gerektiğiyle ilgiliydi. inalcık böyle bir sistemin tamamen bağımsız, güvenilir bir yargı sistemiyle ve iyi işleyen bir denetim mekanizmasının varlığıyla başarılı olabileceğinden bahsediyordu. yani günümüzdeki başkanlık sistemi ile inalcık'ın bahsettiği başkanlık sisteminin tek ortak noktası adlarının başkanlık sistemi olmasından başka bir şey değil.

    kitabın son kısmında yunanistan ve kıbrıs sorunumuza dair bir bölüm de var. bu konuyla ilgili kısaca fikir sahibi olmak adına, osmanlı'nın son zamanlarından günümüze kadar yunanistan'ın amaçlarına -avrupa'nın desteğiyle- yaklaştıklarına dikkat çekmek adına bu bölümün eklenmesi de gayet iyi olmuş.
  • her türk'ün okumasi gereken bir kitaptır. hatta, liselerde zorunlu okutulması gereken bir kitaptır.

    özellikle son iki bölümü, ikinci binde türkler ve yunanistan sorunu, gerçekleri yüzünüze çarpıyor. daha üzücü olansa, kitap basildiktan yıllar sonra bile anlatılanların gerçekliğinin olmasıdır.

    bu sebepten olsa gerek ki bugün iktidar ab politikalarını görmezden gelip onları ve amerikayi test eden politikalar güdüyor.
  • vatanını seven her türk vatandaşının okuyup, anlaması gereken bir kitap.
    durumu olmayıp okuyamayanlar için özet:
    atatürk ve türk devrimi eşsizdir.
hesabın var mı? giriş yap