92 entry daha
  • bilmem kaç yaşında adamasınız?! ateist olduğunuza göre de dinsizin tekisiniz. ayrıca böyle bir saçmalığa inandığınıza göre zeka seviyeniz de düşük. kör bir tesadüfle, kendiliğinden, öylesine, "pıt" diye var olduğuna inanan, et parçasından öte bir varlık olmadığını düşünen birinden pırıltılı bir zeka beklentisi, ancak saflıkla açıklanabilir.

    akıl sağlığınız şimdi ne kadar yerinde, henüz bunama belirtilerin başladı mı bilmiyorum ama şurada yaşayacağınız 40-50 sene. uyku, yemek, hastalık, ayrılık, aksırık, sabah ağlamaları, "ulan neden yaşıyorum ki?" krizlerinden geriye kalacak adam akıllı belki 20 sene. büyük ihtimalle akrabalar ve arkadaşlarla da aranızda mesafe var. balık tutmak, namaz kılmak, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, çocuk sevmek, evlenmek gibi sağlıklı insanların yaptığı uğraşlarınızda yoktur.

    sorum çok basit : 14 milyar yıllık bu sonsuz evrende, 4,5 milyar yıllık dünya'da, 300 bin yıllık insanlık tarihinde hiç var olmamış gibi yaşamanın ve öldükten sonra sen hiç yokmuşsun gibi hayatın devam edeceğini bile bile şimdi yaşadığını sandığın hayatın anlamlı olan tarafı nedir? daha doğru bir tabirle nefes alıyorsun. muhtemelen newton (dindar) gibi fizikte çığır açamayacak, prof. dr. gazi yaşargil (dindar) gibi olağan üstü beyin ameliyatları yapamayacak, prof. dr. aziz sancar (dindar) gibi nobel alamayacaksınız. kısaca evinizde atom da parçalamıyorsanız, sığ bir hayatı olan, klavye kullanmaktan öte bir işlevi olmayan dinsizin tekisiniz. öleceksiniz. çok değil, takriben kalan süreniz dolu dolu 20 sene! sonra öleceksiniz!

    neden...?

    neden sevgili dinsizler?

    neden hiç bir anlamı olmadığı halde, bir et parçasından öte olmayan varlığınızı hayatta tutmaya çalışıyorsunuz??

    bu kadar ızdıraba, olası hastalığa, üzüntüye, yürek sıkışmasına neden katlanıyorsunuz?

    neden, bu çok değerli zamanınızı burada harcıyorsunuz?

    hadi ben müslümanım! ölümden öte bir hayata, insanlığa, allah'a inanıyorum. hayatımı değerli kılan yığınla sebebim, yaptıklarıma anlam katan inancım (islam) var!

    siz, ölecek ve yok olacaksınız. karanlığa karışacak ve hiç hatırlanmayacaksınız. bu kocaman sonsuz evrende, kısacık bir andan ibaret olan bu hayatınızı, neden eğlenmek, sevmek, tad almak ve gezmekle harcamak yerine, klavyenin arkasından içinde hiç bir ahlaki ilkesi olmayan, tesadüften öte argümanı bulunmayan bu zırvalıkları yazmakla ömür tüketiyorsunuz?

    ateistlerin/dinsizlerin hayatı nasıl bir cehenneme (stalin, mao, pol pot, enver hoxha) çevirdiğine dair yakın tarihin bitmeyen katliamları ortadayken, kedi beslemekten başka iyilik tanımlamanız bile yokken, bu neyin cakası?

    basit bir soru : hiç bir ahlaki ilkesi olmayan, insanı daha iyi biri yapmak gibi bir hedefi olmayan, yakalanmadığı sürece, insanı hiç bir vahşiliğinden sorumlu tutamayacak, en nihayetinde içinde yaşadığı toplumu taklit etmekten öte bir önerisi olmayan böyle bir zırvalığın, kafası çalışan bir insanı ikna edecek tarafı nedir?
  • bu tip soruların üretilmesinin ve devamlı surette kendileri gibi inanmayanlara karşı nefret duyulmasının başlıca sebebi, kendi imanlarının zayıf olması.

    çünkü toplumun büyük bölümü bir anda onların inandığının aksine tavır almaya başlarsa yalnız kalacakları düşüncesi delirtiyor olmalı.

    zira o zaman yarım inançlarını toptan kaybedeceklerini ve güvenli sulardan uzaklaşacaklarını düşünüyorlar.

    tamamen insan psikolojisinin zaafları.
  • teistleri köşeye sıkıştıracak soruların sayısından daha az olduğu kesin olan sorulardır.
  • cevaplamayacakları sorulardır. daha bu soruların cevabını düşünemeyecek kadar beyinsiz tipler ,zaten cevabı da anlayamazlar. sorduğu sorunun köşeye sıkıştırmak değil ,kendini tezini çürütmek olduğunun bile farkında olmayanlarla muhatap olduklarını görmedim.
  • her zamanki gibi alay etmekten, küçük gormekten başka cevabı olmayan, kocaman bir zirvaligi kemiren küçücük kurtçuklar gibisiniz.

    "sadece bir et parcasiyim" mottosundan, aklı başında 20-30 yıllık yaşamın gerçekliğinden, tesadüflerden öte insana sunduğu yeni hiç bir sey olmayan, antik çağlardan kalma 3000 yıllık bir inancın saplantılı şakirtlerisiniz.

    ye, iç, sıç ve yaşlanıp öl. ha bir de faturaları öde!
  • neymiş 60-70 yıllık yaşamımız amaçsız olabilir miymiş?
    sanki her doğanın 60-70 yıllık bir yaşam süreceğinin garantisini verebilen bir yaratıcı varmış gibi.

    peki 6-7 saat yaşayıp ölenler?
    ve onların kısacık ızdırap dolu amaçsız yaşamları?
    60-70 yıl yaşayanların yaşamları pek bir anlamlı da, ölen bebekler orospu çocuğu mu?
    sizin allahınız bu konuyla ilgilenmiyor mu?

    allaha inanlarda şöyle bir çarpıklık vardır, her şeyi kendi taraflarından görmeye alışkınlardır, başka hayatlar başka yaşamlar, dinlerinin iddia ettiğine aykırı yaşamlar olduğunu inkar ederler.

    ulan senin allahın bir beden ve iki kafayla yarattığı iki erkek ruhun (iki kafalı tek vücutlu yapışık ikizler) nasıl evleneceği konusunda ne diyor? birisi bir kadınla evlense, diğeri yengesi ile zina yapmış mı oluyor? bir kadın tek vücuttaki iki erkekle evlenebilir mi? bu durumda ruhu inkar edip bedeni kabul etmiş olmuyor mu? dininizde ve allahınızda var mı bunların cevabı? eğer ki onları da sizin allahınız yaratmış olsa onları görmezden gelecek kadar zalim olmaması gerekirdi değil mi?
  • bir gece kendi kendine kriz geçirip bunları yazan arkadaşa vermek istediğim cevap şudur;

    dine inanıp inanmaman fark etmeksizin sen de tarihin tozlu sayfalarında yerini alacaksın bir noktada senin var olduğun da kimse tarafından hatırlanmayacak. yine dindar olup olmadığın fark etmeksizin tarih de hatırlanmak istiyorsan tarihe bir şey sunman gerekir. tarih senin dinine yada ne kadar inançlı olduğuna bakmaz. demokritus, sigmund freud, richard dawkins yada stephen hawking gibi hatırlanmaya değer şeyler yaparsan tarihin bir parçası olursun. ateistler için yaşamın bir anlamı olmadığını söylemekte büyük bir yanılgıdır. zira bir çok ateist dindarların aksine. öteki dünyada bir tarla sahibi olmak için değil günümüz dünyasında bir yer sahibi olmak için çalışır. kıldığı namazla kendine sevap kasmaz yaptığı deneyle dünyaya bilim kasar. bunun dışında ölüm konusu. ölüp yok olcaz. bunun neresi bu kadar saçma geliyor anlamıyorum. doğmadan önce geldiğin bir yerin olmaması gibi öldükten sonrada gideceğin bir yer yok. öldükten sonra üzülmeyeceğin için bu bir sorun değil gibi. ahlak meselesine gelirsek. eğer kendine insan diyecek kadar gelişmiş bir zeka seviyesine sahipsen empati yeteneğine de sahipsin demektir. bu yeteneğini kullanarak insanlar için neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verebilirsin. kendini dindar olarak tanımlayan kesimin dinleri var diye ahlaka ihtiyaçları olmadığını sanması günümüzün en büyük problemidir. istedin kadar dindar ol 9 yaşında bir kız çocuğunu sikebileceğini düşünüyorsan hadım edilmen gerekir. umarım aklındakı sorulara cevap olmuştur. saygılar.
  • yukarıda arkadaş baya uzun bir saçmalamasyon yapmış, ki kendisine mesaj atamıyoruz buradan pay biçin ne kadar dışarıya açık biri olduğunu.
    şimdi bir filmin sonunu bildiğiniz halde "ben bu filmi daha önce izledim" deyip kapatır mısınız? yoksa izlemeye devam mı edersiniz? hayatın amacını sorgulamak, öğrenmek için yaşıyor olabiliriz o arkadaşın dediğinin aksine.
    ateistleri köşeye sıkıştıracak bir soru olduğunu düşünmüyorum, zira varsa da dindarlara şu paradoksu yönlendirmek isterim çok basit. "şayet tanrı varsa, tanrıyı kim yarattı?". bu soru saçma olduğu kadar, cevabı da yok.
    edit: bazı ukala arkadaşlarımız sorduğum basit sorudaki metaforu anlayamamış, izah edeyim. sorunun kendisi aslında bir paradoks bildiğiniz üzere. yani bu, bütün evren, tanrı vs vs hakkında sorduğumuz sorular bir yerde kitleniyor demek. örnek: dindar birisine " cennete girdin, ee sonra ne olacak" diye bir soru yöneltin cevabı ne olacak. sorduğumuz aslında hiç bir sorunun cevabı yok. he dindar biri, bunlar kitapta yazıyor der geçer. ben inanmadığım için de bunlar benim için yeterli bir argüman.
  • bu köşeden öbür köşeye kaç adımda yürünür?
493 entry daha
hesabın var mı? giriş yap