• bak şimdi benim canım felsefe yapmaya çalışan, caner taslaman hayranı genç kardeşim. hani bu uzun uzun yazdığın giriler var ya, kimse okumuyor biliyor musun?

    ateist, deist, agnostik tayfa zaten sizin nasıl ad hominem ci, kavramların içini işine geldiği dolduran/anlamlandıran, manipülatif ve dezenformasyon eğilimli olduğunuzu çok iyi biliyor. misal ben şöyle bir ilk paragrafı okudum, sonra hızlıca aşağı inip rastgele yerlerde durdum bir iki satır okumak için yetti bana.

    neden böyle peki?

    çünkü geneliniz ekseriyetle cahilsiniz ve cehaletinizin farkında değilsiniz. oradan buradan duyduğunuz şeyleri kendinize göre yorumlayıp yazarak felsefe yaptığınızı sanıyorsunuz.

    bak misal demişsin ya,

    "olgu, bir gerçeklik ifade ederken; değer, “o gerçeklikten çıkarılacak anlam”ı ifade eder. bir denklem kurmamız gerekirse,

    1) ahlaklı olmak güzeldir (olgu)
    2) ahlaklı olmalıyım (değer)

    ama sorun da burada ortaya çıkmaktadır. neden birinci cümleden, kendime yeni bir “vazife” çıkarmak zorunda kalayım ki?"

    evvela duvara çarptığın nokta, "ahlaklı olmak güzeldir" bir olgu değildir, önermedir. olgu herkes tarafından gözlenebilir, doğrulanabilir, yargı içermez. ahlaklı olmak kimine göre güzeldir kimine göre güzel değildir. ayrıca burada hangi ahlaktan bahsediyorsun? hangi kültüre ait bu ahlak? bir isveçli için ortadoğu ahlakı leştir ama bir orta doğulu için isveç toplumunun ahlakı -itiraf et senin içinde- cennetin yer yüzündeki yansımasıdır. batı demokrasilerine yaldır yaldır kaçan şeriatçı dayı ve yengelerin goygoyuna hiç girmeyeceğim merak etme.

    ve tabi en başta yazmam gereken şey, ateizmin ahlakı yoktur. evet ateizm inançsızlıktır sadece, her hangi bir ahlaki tavsiyede bulunmaz. nasıl bulunabilir ki? bir ırkçı ateistle, bir sosyalist ateistin ahlak yapıları aynı olabilir mi? olamaz tabi ki çünkü ahlakı belirleyen şey felsefi ve politik duruştur. ateizmin her hangi bir ahlak önerisi yoktur güzel kardeşim, zaten olamaz da, ateizmin görevi dünyaya ahlaki bir düzen önermek değildir. bunu yapsaydı her hangi bir dinden farkı kalmazdı. ateizmi benimseyen bireyler ve gruplar kendi düşünce yapılarına, politik duruşlarına, felsefi görüşlerine göre kendi ahlaki kurallarını yaratır, benimser, uygularlar.

    artık ne kadarını anladın bunların bilmiyorum lakin sana verebileceğim ilk tavsiye olgu nun ne demek olduğunu öğrenmen. paragraflarca yazı yazıp bir şeyler anlattığını sanırken eğer daha ilk önermende fikirlerin patlıyorsa bu senin sadece felsefe yapmaya özenen bir demagog olduğunu gösterir.

    haydi hayırlı tırrraşlar cümleten.
  • ateistlerin ahlakının temelinin olmadığını düşünen insan aslında neden ahlaklı olması gerektiğini bilmiyordur. hayatında öğrendiği ahlak kurallarını aynı bir evcil hayvanın otur dendiğinde oturması, yuvarlan dendiğinde yuvarlanması gibi ödül ve cezaya dayalı olarak öğrenmiştir.

    işte bu yüzden aslında bunu soran insanın ahlakının temeli yoktur. çünkü ödül-ceza sistemi manipule edilebildiği gibi bu insanların da ahlakı ve dolayısıyla davranışları manipule edilebilir.

    düzeltme : gramer
  • (bkz: ensar vakfı) gibi ateizm temelli bir kurumda yasanan olaylarin tastikledigi iddia.

    ayrica islam alimleri yaradanin gizemlerini cozmek icin marsa koloni kurup, hastaliklari tedavi etmek icin calisma yaparken ateist bilim adamlarinin bir kizla ne zaman evlenebiliriz, kac yaşında cocugu sikerseniz sorun olmaz tartismalari bu sikimsonik savi dogru kiliyor malesef.

    mesaj geldi entari ile ilgili. yazar fikir üzerinden gitmiş ben olaylar üzerinden. o yüzden fikir sunamamışım. fikren etrafındaki çocukları sikmeyişinin tek nedeni allah korkusu olan adam ile, iyiliği sevap toplamak için yapmayan adamları kıyaslamayı bırakın.

    bir tanesi de diyor ki homoseksüellik falan.

    ben hiç bundan sonra erkek erkeğe seks yapmak caizdir bu kuranda yazıyor diyen homoseksüel görmedim. ama çoluk çocuğu sikmek hatta vakıflarda toplayıp sikmek için dini ayetlere temel dayandırmaya çalışan bir sürü alim var.

    hangisi daha ahlaksız? kendi kabuğunda cinsel hayatını yaşayan sessiz birey mi? yoksa çocuklara topluca tecavüz edip bunu ayetlere uyduran hatta bir kereden bir şey olmaz diyen müslümcükler mi?

    çürümüş fikirleriniz yok olmaya mahkum sevgili tatlı su müslümanları. gerçek islamın ne olduğunu tüm dünyaya gösteriyorsunuz yüz yıllardır. sadece siz de değil, gerçek hristiyanlar da orta çağ avrupasında sizin gibilerdi. siz de onların izinden gidiyorsunuz.

    dinsiz bilim insanlarının icatlarını kullanmayı bıraktığınız, teknolojileri ile ameliyat olmadığınız, kıtalar arası uçmadığınız zaman gelin argümanlarınızla.

    şunu bir anlayın önce, ateizmin temelinde bir felsefe bir düşünce yatmaz. ateistler sizin gibi "yha yaşıyoruz ama o kadar da boktan olamayız kesin bir sebebi vardır" arayışında değillerdir. onlar sadece yaşarlar ve ne gariptirki gözlemlediğiniz üzere ateistlerin ne katliam yaptıkları görülür ne de kafa kestikleri.

    kendi ideolojilerinizi felsefik kalıplara oturtup ideoloji ile herrr şeye pespembe bir anlam yüklemeye çalışmayan insanları bir tutmayın. aklınız almıyor saçmalıyorsunuz.

    ateizmin temelinde her hangi bir şeyin temeli olamaz zaten çünkü ateizm bir ideolojinin olmayışıdır ama pratikte deist insanlara kıyasla genelde daha ahlaklıdırlar. neden sizce?

    ben pratikte/tarihte hiç dinsizliği yayma savaşı diye bir şey hatırlamıyorum.

    kendi kabuğunuzun içinden kainatı anlamlandırmaya çalışıp herkesi sizin gibi kabukların arkasında saklanan korkak küçük böcekler olarak görmeyin.
  • yahu kardeş tamamını okuyamadım da bana şu muhammed öldükten hemen sonra gerçekleşen (bkz: cemel vakası)'nın daha öncesinde olan (bkz: ifk hadisesi)'nın, (bkz: beni kureyza) olayının ve bunun gibi onlarcasının hangi islam ahlakıyla örtüştüğünü açıklayabilir misin? ikna edersen şayet kelime-i şehadet getireceğim.

    edit: tatmin edici bir argüman gelmediği için şimdiye dek aşağıda muhammedin ahlakıyla ilgili bazı eklemeler yapıyorum:

    sekse düşkün olan kabile reisi her savaşa giderken mutlaka karılarından birini yanına alırdı. henüz çocuk yaşta olan aişe ile cephedeyken aişe hacet gidermek için bir tepenin arkasına gider. sonra geri döner. kabile reisinin hediyesi olan başka bir savaşta yağmaladığı gerdanlığı düşürmüş. tekrar aramaya gider. askerler geri döner ve çocuk aişenin ağırlığı farketmediğinden tahtırevanı boş olarak geri götürürler. aişenin gerdanlığı ararken uykusu gelir. orada uyuyakalır. artçı askerlerden safvan aişe bulur. atının arkasına alır ve geri götürür. bu olay ardından aişenin adı safvan ile zinaya karışır. muhammed tavır alır 1 ay kadar muhabbeti keser. hayali arkadaşı cebrailde birşey demez. aişe babası hem de muhammedin can dostu ebubekirin evine geri döner. karı inadı bugün neyse o günde aynı. "allah bana şahitlik etmediği sürece muhammede dönmem" der. bunu dediğinde muhammed ebubekirin evindedir. aniden terleme titreme başlar ve hemen o anda zina suçlamasının kaç kişinin şahitliğini gerektirdiğini açıklayan vahiy gelir. ifk hadisesi budur.
    cemel vakası ise bu ifk hadisesi zamanında ali aişeye destek olmamış hatta zinayı tasdik edercesine " ya muhammed sana başka karı mı yok" der. bu husumetten ötürü muhammed öldükten sonra aişe va ali taraftarları birbirini kesmişlerdir. savaşı ali kazanmış her iki taraftan çok sayıda kayıplar olmuştur. olay aişenin devesi etrafında gerçekleştiği için cemel vakası olarak bilinir.
    beni kureyza kabilesi medineli 3 yahudi kabiledin biriydi. medineye hicret edildiğinde bir avuç müslüman medineye sığınmış. bırada yaşayan kabileler ile bir tür anlaşma yapmış. her hangi bir saldırıda ortak hareket edilmesi üzerine ve tüm kabilelerin mutlu mesut bir arada yaşaması üzerinde durulmuştur. hatta o dönem iyi ilişkiler adına kıble kudüs olarak kabul edilmiştir. sonradan müslüman çetelerin baskısıyla yahudi kabilelerin ikisi medineden sürülmüş. yahudi malları yağmalanmıştır. yahudi ticaret kervanlarına akınlar düzenlenmiştir. kıble tekrar kabe olmuştur. aslında hicret zamanı yapılan anlaşma çoktan bozulmuştur. mekke ile yapılan savaşta beni kureyza desteğini çekmiştir. hatta mekkeliler ile birlikte müslüman çeteye karşı savaşmıştır. bu yüzden vatana ihanetle suçlanmışlar ve ergen olan erkekler ile eli ailah tutanların öldürülmesine hükmedilmiştir. bazı kaynaklara göre 900 erkek kelleleri uçurulmak suretiyle idam edilmiş. kadınlar ve çocuklar esir alınmış kimisi pazarda satılmış kimisi cariye olmuştur. muhammed en güzellerinden 16 karı beğenmiş. bunlardan en güzeli reyhane'yi cariyesi yapmıştır. sorduklarında bunun allah'ın emri olduğunu bildirmiştir.

    bir başka olay evlatlığının karısı olan zeynebi gördüğünde tutulmasıyla ilgilidir ki zeyd karıyı bu yüzden boşar ve yine bir vahiy ile o zamana kadar arap geleneğinde evlenmesi haram olan evlatlığının eski karısıyla evlenmesinin önünü açar.

    şimdi bu örneklerden yola çıkarak bana islam ahlakını ve ateist ahlakını karşılaştırınız.
    ayrıca şu soruya cevapları bekliyorum. adı allah, tanrı, rab, ilah ne ise ulu varsayılan, dünyanın ve kainatın tek sahibi olan varlıklar üstü bir varlığın, tüm kainatın, tüm insanlığın sorunlarını kenara bırakıp elçisi olarak bilinen bir kabile reisinin uçkuru ile ilgili başmeleklerinden birini görevlendirip vahiy yoluyla kitap ayetleri göndermesi ne derece akla uygundur?

    bazı din alimi arkadaşlar argümanlar karşısında fikirlerini ifade edemediklerinde bazen şahsıma "orospu çocuğu" gibi yakıştırmalar yaparak kendilerini ifade etmeye çalışıyorlar. gerçekten söyleyecek bir sözünüz varsa mesaj atın yoksa mesaj kutumu işgal etmeyin.
  • kölesinin eşini, teyze, amca, hala ve dayısının kızlarını kendine cariye yapabilmek için ayet uyduran... amaan şey yani, indiren bir arabın öğretisini temel alan insanların sıçtığı tez.

    (bkz: altın kural)

    sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma bebeğim. bu kadar. ;)
  • bir dindar olarak zoruma giden gerçek. adamların korktuğu, çekindiği hiçbir şey olmamasına rağmen, tüm pislikler bizden çıkıyor. bir de allah korkusu olmasa neler olacak merak ediyorum...
  • hahahahah

    dünyada ne kadar bok varsa altından din çıkarken ne büyük iddialar aman da aman.
  • kafayı ateistlerle bozmuş yazar beyanı.

    öncelikle tanımlara bakalım;

    ateist: tanrının varlığını tanımayan kişi

    tanrı:evrenin ve her şeyin yaratıcısı, koruyucusu, yöneticisi olduğuna ve birliğine inanılan yüce varlık, yaradan.

    ahlak:
    1.insanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı birtakım tutum ve davranışların tümü.
    2.kişide huy olarak bilinen nitelik; iyi ve güzel olan nitelikler.
    3.toplum içinde bireylerin uymak zorunda bulundukları davranış biçim ve kuralları.

    özellikle semavi dinlerin,inananlarını ahlak kurallarına,iyiliğe,dürüstlüğe ve onurlu yaşamaya yönlendirme amacı güttüğü,en azından bunu iddaa ettiği tartışılmaz bir gerçektir.pratikte başarılı olsun olmasın teorik olarak semavi dinler bunu hedeflemektedir.din,kişinin ahlaklı bir birey olması için bir araç niteliğindedir.

    fakat ahlakın temeli kesinlikle din değildir.sözde dindar olup çocuklara tecavüz eden hocalar,imamlar,papazlar bunun en büyük örneği.kişi ister müslüman olsun,ister yahudi,ister hristiyan,isterse pagan olsun;saygı duymayı ve empati kurmayı beceremeyen insan ahlaklı o-la-maz.hele ki yobazlar asla olamaz.

    yobaz olmak için ise bir dine inanıyor olmak gerekmez.ateist bir yobaz ile müslüman bir yobaz arasında pek bir fark yoktur.böyle birbirlerine sallar dururlar.
  • ahlak temellerini 1400-2000 küsür yıllık bir kitaptan alanların, müritlerini uyutmak için kullandıkları yalanlardan biridir.

    ahlak, vicdana dayanır.

    hayatım boyunca hiçbir dine veya yaratıcıya inanmadım, ve aynı zamanda hiçkimsenin parasına, malına, vücuduna, temel hak ve hürriyetlerine göz dikmedim mesela. bunun için bir kitabın ya da bir sakallının dayatmasına ihtiyacım yok.

    ancak hapishaneler tecavüzden, hırsızlıktan, cinayetten içeride bulunan milyonlarca dindar içeriyor. demek ki temel alınan ahlak dayatma olunca pek bir etkisi olmuyormuş.

    hatta iddia ediyorum, iyilik yapan, suç işlemekten sakınan bir ateistin ahlakı, aynı şartlardaki bir dindardan daha temizdir. dindarın iyilik yaparken cennet beklentisi, kötülükten sakınırken cehennem korkusu vardır. ateist ise bunları ödül veya ceza beklentisi olmadan, vicdanını dinleyerek yapar.
  • çok basit bir soru soralım bu önermeyi getiren arkadaşlara.

    bugün dünya'da köleliğin yanlış olduğu bir ahlaki prensip olarak kabul ediliyor.

    bunun kabul edilmesini sağlayan bir din midir, yoksa seküler bir ahlak sistemi mi?

    hiristiyanlık, islam, budizm ve hinduizm gibi yaygın dinler köleliğin ahlaki olarak yanlış olduğunu insanlara kabul ettirmiş midir?

    buna şunu da ekleyelim.

    kölelik neden yanlıştır?

    allah öyle emrettiği için mi?

    isa mesih'in öğretisi öyle söylediği için mi?

    yoksa kölelik insan haklarına aykırı olduğu için mi?

    insan hakları kavramı nasıl ve ne şekilde gelişmiştir? bunu araştırmak isteyen arkadaşlar 18. yüzyılda gelişen aydınlanma hareketini ve bu hareketin öne çıkardığı seküler ahlakı araştırabilirler.
hesabın var mı? giriş yap