• yok öyle bir şey!
  • the golden rule neyine yetmiyor, illa sen kendini / beynini yorma, düz itaat et diye birinin bilal'e anlatır gibi mi anlatması gerekiyor?
  • bu çürük iddiaya karşı, değerli tolstoyevski'nin ahlakın temelleri adlı serisine bakılmasını öneririm.
  • ateistlerin ahlakı temellendirmek gibi bir uğraşının olmamasını anlaması gerek bu başlığı açan gibi düşünenlerin. her şeye isim, etiket takmanın hiçbir anlamı olmadığını anlamak zordur biliyorum, ama anlayınca gerçekten ne kadar boşa zaman kaybı yaşandığı o zaman fark ediliyor.

    iyi bir insansındır veya bunun için çabalıyorsundur, insana insan olduğu için iyi davranırsın, güzel söz söylersin, gülümsersin. işte bu kadar. daha fazlasına kafa yormayın.
  • ahlakı yalnız ve yalnız dinle temellendirebilen ve bağdaştırabilen ve kapasitesi bu kadarına yeten ve aynı zamanda ateistlere takmış dinci başlığı..
  • atheist ahlakının kökü dindar ahlakından çok daha derindir.

    çünkü atheistlere göre ölümden sonra bir hayat yoktur. beynindeki biyokimyasal faaliyetin durmasıyla birlikte artık ne hafızan kalır, ne ruhun kalır. yok olmuşsundur. nasıl ki 2 yaşından önceki 15 milyar seneyi hatırlamıyorsundur. yine aynı durumdasındır.

    atheiste göre bir insanın hayatı geride bıraktığı eserler kadar değerlidir. hayat sadece bir süre vardır. bu yüzden sonlandırılamayacak kadar kıymetlidir. evrenin ortaya koyduğu eser gözle görülüp taktir edilmeli ve yüceltilmelidir.

    bu yüzden atheistler eser bırakmak için çalışır.

    o eser fazıl say'ın bir piyano sonatı olabilir. james watson'un keşfettiği dna olabilir. stephen hawking'in keşfettiği bir hawking radyasyonu olabilir. nazım hikmet'in yazdığı bir "yaşamaya dair" şiiri olabilir ve daha niceleri.

    işte bu yüzden insanlık medeniyeti özellikle teknolojik alanda, sanat alanında mevcut birikiminin büyük bir çoğunluğunu atheistlere ve deistlere borçludur. ve bu insanlar bedenleri toprak olsa da insanlık varolduğu sürece fikren varolurlar.

    dindarların ahlakında ise ön koşul allahtır. dindarlar iyidirler çünkü iyi olmazlarsa cehenneme gideceklerine inanırlar. kötü davranışlar yaptıklarında cezalandırılacaklarını ve iyi bir şey yaptıklarında ödüllendirileceklerini düşünürler. bu sayede allah'ı temsil ettiğini iddia eden peygamberlerin, padişahların, halifelerin, kardinallerin, papaların dindar insanları yönetmeleri çok kolaydır. hatta din bu şekilde bir yönetim modeli oluşturur. bir insanın arkasına onu belli eylemleri yaptığı zaman kırbaçlayacak ve belli eylemleri yaptığı zaman ödüllendirecek bir etkeni koyarsanız o insanın artık iyiliğinden söz edemezsiniz. çünkü yaptığı eylemleri ya ödül almak için ya da kırbaç yememek için yapıyordur. bu açıdan bakıldığında allah aslında despottur.

    dindarlar başlarına gelen olayları kader olarak yorumlarlar. alın yazıları çok önceden bir despot tarafından çizilmiştir. dahası o despot yarattığı insanın başına ne geleceğini bilerek yaratmış ve yaratılma anında yaratılan kişinin hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen onu keyfi olarak cezalandırmayı ya da ödüllendirmeyi uygun bulmuştur. siz önüne gelen insanı öldürecek bir yapay zekalı robot programlıyorsanız bu robotun işlediği günahın suçlusu robot mudur yoksa siz misinizdir?

    atheistler dindarların kader olarak gördüğü şeylere baş kaldırırlar. kabul etmezler. doğayla inatlaşır ve onu yenmek için sürekli olarak üretirler.

    bu yüzden hayata dişlerini ve tırnaklarını geçirmeyi başarıp dünyevi hayatta eser bırakanların çoğu atheisttir.

    atheistler baş kaldırır.

    dindarlar boyun eğerler.

    evrene baktığınız zaman evrendeki yaşamın özünün baş kaldırı olduğunu göreceksiniz. doğada insan hariç hiçbir canlı cennete gitmek için yaşamaz. varolmak için yaşar. evrenin en yüce ahlaki değeri varoluş için yaratıcı baş kaldırıdır.

    evreni meydana getirdiğini düşündüğümüz büyük patlama bile muazzam kütle çekimine karşı bir toplu iğne kadar küçük bir uzaya sıkışmış evrenin başkaldırısıdır. patlamak suretiyle gösterdiği yaratıcı bir eylemdir.

    kutsal olan yaratmaktır.

    ve insanlık tarihine bakıldığı zaman en kutsal eylem olmasına rağmen en çok günah atfedilen eylem de yaratmaktır.

    adem ve havvanın hikayesine baktığınız zaman baş kaldırı hikayesi görürsünüz. adem ve havva hayvanların yediği besinleri yemek yerine sadece yaratıcı varlıkların yemesine izin verilmiş olan kutsal ağaçtan elma yedikleri (baş kaldırdıkları) için cezalandırılmıştır.

    yunan mitolojisindeki prometheus tanrılara baş kaldırarak insanoğlunun medeniyet kurması için ateşi çalıp insanlara verdiği için cezalandırılmıştır. baş kaldırısından ötürü sonsuza kadar lanetlenmiş ve bir kartalın karaciğerini sonsuza kadar yemesiyle cezalandırılmıştır.

    gündüz vassafın kitaplarını okursanız görürsünüz ki sanat tarihinin en yaratıcı eserlerinden biri şeytan figürleridir mesela.

    çünkü din despottur. size isayı nasıl çizip çizemeyeceğinizi kilise söyler (islamda bırakın peygamberi resmetmeyi normal bir insanın resmini bile çizmeniz günahtır). dolayısıyla yüz yıllarca çizilen isa figürlerindeki detaylar hiç değişmedi. sanatçı kuralların dışına kilise ve tanrı tarafından cezalandırılacağı korkusuyla hiç çıkamadı.

    ama şeytan konusunda hiçbir sınırlama yoktur. istediğiniz iğrençlikte şeytan figürleri çizebilirsiniz. bu da sanatçılara muazzam bir baş kaldırı alanı sağlar. çeşit çeşit, renkli şeytan figürleri vardır. sanat tarihi okuyanlar isadan ziyade şeytan figürlerinden etkilenirler. çünkü sanatçı kendi varoluşunun baş kaldırısını resmettiği şeytan figürlerine ya da yonttuğu şeytan heykellerinin içine işler. o şeytan size yüzlerce yıl o sanatçının gözüyle bakar.
  • ahlâklı insan bulmuş da burun kıvıran bir pezevengin serzenişi. varsa beynini dikmeyi çok isterim!
  • ateist bir insan, dinden bir çıkarı olmadığı için, yalın olarak her insanda olması gereken ölçüde, abartısız ve pazarlığa tabi olmayan evrensel ahlaka, evrensel doğruya sahiptir. ya da sadece ateist değil tüm insanlık sahip olmalıdır.

    bu yüzden de ahlakı temellendirmeye ihtiyaç duymamaktadır.

    nasıl dindar gözüküp de ahlaksız yaşayan insan var ise, ateist olup da ahlaksız olan insan da mevcuttur. önemli olan ahlaka sahip olma sebebi din midir? yoksa iyi bir birey olma çabası mı? dindarların ahlak konusunda odaklarını değiştirmesi gerekir.

    hareketlerinizin temelini ahlaki değerleriniz mi belirliyor, dini kaygılarınız mı? bunu sorgulamakta fayda var diye düşünüyorum.
  • çok basit bir temeli var, hepinize de ilkokulda öğretildi. mazoşist değilseniz bu bilgi çalışır.

    "kendine yapılmasını istemediğin şeyi bir başkasına yapma."
hesabın var mı? giriş yap