• falih rıfkı atay'ın birinci dünya savaşında suriye, sina ve filistin'de yaşadıklarını anlattığı anı kitabı. kitap ilk kez latin harfleri ile bu yıl basıldı. bu yüzden benim gibi tarihe meraklılar açısından oldukça önemliydi. 100 yıl kadar geç basılmasından daha ilginç olan bir diğer nokta ise kitaptan falih rıfkı atay'ın hiçbir biyografisinde bahsedilmemesi.

    kitaba gelecek olursak, okurken beş parasız bir askerin tren garından, savaş alanına kadar neler yaşadığını, neler gözlemlediğini hissetmek mümkün. çok güçlü bir kalem falih rıfkı atay. o neslin içinde yeşerttiği milliyetçi büyük iddianın, tarihin ve gücün yavaş yavaş nasıl eridiğini artık daha iyi anlıyorum. oysa ankara'cı minimalistleri hep eleştirmiştim. küçük zaferlerini abarttıkları üzerineydi tüm görüşüm. o küçük zafere bile muhtaç kalmışlar. tek bir bacağını arap çöllerinde bırakan bu türk subayından daha çok vatansever değil çoğumuz. 100 yıl kazanmak içindi hepsi üstelik. sadece 100 yıl.
  • cumhuriyet dönemi edebiyatı gazeteci-yazarlarından falih rıfkı atay tarafından kaleme alınmış ve döneminin gerçeklerine parmak basan kitabın adıdır. kitap hürriyet gazetesinin kuponları vasıtasıyla elime geçti ben de okuma fırsatı elde ettim ve kitaba yeni başladım. yaşadığım bu heyecan ile de ilk izlenimlerimi buraya yazmak istedim ve yeri geldikçe de edit yapacağım.

    eser ilk defa osmanlı türkçesi ile kaleme alınıyor ve aradan 90 yıl gibi uzun bir zaman geçtikten sonra günümüz türkçesine muammer sarıkaya tarafından çevriliyor. kitapta 1. dünya savaşı'nda suriye-filistin cephesi'nde geçen olaylar anlatılmıştır. cephe komutanı ise suni kalıplar kullanılmak yerine zaaf ve yetenekleri ile anlatılmıştır.
  • falih rıfkı atay'ın zeytindağı kitabına temel teşkil eden eseri. ateş ve güneş kitabında 1918 yılındaki siyasi durum, yazarın ruh haline sirayet etmiştir. mustafa kemal atatürk'ün henüz kurtuluş savaşı'nı başlatmadığı karanlık mütareke günlerinde, falih rıfkı'nın kalemine karamsarlık hakimdir. zeytindağı kitabı da ateş ve güneş ile aynı dönemi konu almasına rağmen, 1930'ların türkiyesinde yazılmış olmanın verdiği heyecan ve şevk eserde göze çarpmaktadır.
  • falih rıfkı atay'ın 1918 yılında yayınlanan kitabı. 2008 de pozitif yayınları tarafından "ilk kez türkçe'de tam metin" alt başlığıyla yayınlanmıştır. önceki entrylerde 100 yıldır türkçe harflerle hiç yayınlanmadığından bahsedilmiş. halbuki yazarın ilk kez 1932 de yayınlanan zeytindağı adlı kitabıyla birlikte 1938 yılında tek kitap olarak yayınlanmıştır. ancak bu baskısı herhalde ancak özel koleksiyonlarda bulunabilir. bu baskının tam metin içerip içermediğini bilmiyorum. daha sonraki basımlar (varlık yayınları, meb yayınları vb.) zeytindağı kitabıyla birlikte (ek olarak) tek kitap olarak yapılmıştır. yalnız bu kitaplarda ateş ve güneş kitabının bir kısmı (35 sayfa kadar) yer almıştır. kitabın kendi özgün ismiyle tam metin ve türkçe olarak ilk kez 2008 yılında yayınlandığı doğrudur. ancak kitap en azından 1938 den beri tam metin olmasa bile türkçe harflerle yayınlanmış olarak biliniyordu.
  • falih rıfkı atayın anılarının yer aldığı kitap
  • iris murdoch'un kitabı. "platon sanatçıları niçin dışladı?" alt başlığını taşıyor. tanınmış ingiliz romancısı ve felsefecisi iris murdoch, ateş ve güneş adlı incelemesinde, antikçağ'ın büyük filozoflarından platon'un sanata karşı almış olduğu olumsuz ve kuşkucu tavrın bir yandan düşünsel temellerini araştırırken, bir yandan da 'sanat' ve 'sanatçılık' kavramlarının filozofun yapıtlarında çeşitli ortaya çıkış biçimlerini, 'gerçek' kavramı ile sanat olgusu arasındaki karmaşık ilişkiyi, sanatçıların 'gerçeği' çarpıtan kişiler oldukları yolundaki platoncu savın geçerliliğini sıkı bir eleştirel süzgeçten geçirir. ve kant, kierkegaard, wittgenstein gibi çağdaş düşünürlerin bu konuya ilişkin yaklaşım ve görüşlerini de aktararak sanat olgusunun günümüz insanının yaşamında tutması gereken yeri zengin ve yorumlarla dolu, derinlikli ve ustalıklı bir üslupla dile getirir. (arka kapak)
hesabın var mı? giriş yap