• kalpteki kulakçıkların arasındaki duvarda açıklık olması sebebiyle temiz kanın bir kısmının sağ kalbe geçiş yapmasına, akciğere giden kanın artmasına bağlı olarak da akciğer damarlarında ve kalp kasında hasara sebebiyet veren kalp hastalığıdır. ostium primum, ostium secundum ve sinus venousus tipinde çeşitleri bulunmakla beraber en yaygın olanı ostium secundum olan, hastaya genelde çarpıntı, nefes darlığı, parmak uyuşukluğu, halsizlik vb. rahatsızlıklar veren ve ameliyatla tedavisi mümkün olan hastalık.
  • 22 yaşında öğrendiğim ve o yıl ameliyatını olduğum kalp rahatsızlığı. 30 lu yaşlara kadar herhangi bir belirtisi ortaya çıkmayabilir ancak etkileri ortaya çıktığında düzeltilmesi zor olan bir rahatsızlıktır. kalp cerrahları için apandisit ameliyatı kadar riskli bir operasyondur, hastalığın en önemli tarafı açık kalp ameliyatı ile düzeltilmesidir. son zamanlarda, eğer deliğin büyüklüğü ve yeri uygunsa amplatzer metodu adı verilen bir yöntemle delik, açık kalp ameliyatına gerek kalmadan kapatılmaktadır. bu yöntem anjiyoya benzemektedir. hastalığın dramatize edilmemesi tavsiyemdir.
  • aptal saptal bi hastalık. habis.
  • anjiyo yöntemiyle,damardan kalbe gidilerek,kalpte açılan bir şemsiyeyle deliğin kolayca kapatıldığı,açık kalp ameliyatına son veren, tıbbın geldiği şahane noktalardan biri daha, operasyon ortalama 45 dakika sürüyor.iki gün içindede hastaneden taburcu oluyorsunuz.operasyondan sonra hayatınız değişiyor.yeniden doğmuş gibi oluyorsunuz.
  • 27 yaşımda teşhisi tesadüfen konmuş rahatsızlıktır. erhlers danlos sendromu dolayısıyla gittiğim romatolog üfürüm fark edip beni kardiyolojiye yönlendirmese, hiç bir şikayetim olmadığından muhtemelen organ yetmezliğine kadar gidecek olan rahatsızlıktı. anjiyo yöntemiyle deliğin boyutu bayağı da büyük olduğundan rahatça kapanacağını iddia eden doktyorlarıma güvenmekten başka çare bırakmamıştır.
  • konjenital septal doku yetersizliğine bağlı gelişen açıklık...

    en sık fossa ovaliste, septumun ortasındadır.

    ostium primum tipinde, açıklık septumun daha aşağı kısımlarındadır. primum, komplet endokardiyal yastık defektinin bir parçasıdır.

    down sendromluların %20'sinde görülür.

    asd'nin bütün tiplerinde sağ kalp boşlukları, pulmoner arterler genişler. pulmoner hipertansiyon gelişebilir ancak genellikle 30 yaşından önce gelişmez. bunu eisenmenger sendromu izleyebilir.
    (kaynak, klinik kardiyoloji)

    sağ dal bloğu asd ile beraberse daha çok akla sekundum tipi gelsin; ancak sol aks da varsa primumdan şüphelen.
  • kalbin kulakçıkları arasındaki duvarda, açıklık olmasına verilen kalp hastalığı adıdır.

    bu yüzden temiz kanın bir kısmı sağ kalbe geçmektedir.
    akciğere giden kanın artmasına bağlı olarak, yıllar içinde akciğer damarlarında ve kalpte büyümeye yol açarak, ağır zarara sebep olabilir.

    atriyal septal defekt tanısı:

    düzenli doktor kontrolünden geçmeyen kişilerde , "genellikle uzun yıllar hiçbir belirti vermez. "
    dolayısıyla doktor kontrolüne düzenli gitmemiş kişilerde, tanının 30-60 yaşına kadar konulamadığı durumlar görülmüştür.

    bu hastalıktan, ancak başka bir nedenle doktora gidildiğinde, kalpte üfürüm ve bazı ek seslerin duyulması veya röntgende kalp büyüklüğünün görülmesi ile kuşkulanılır.

    çocuklar için kesin tanı, çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konulur.

    atriyal septal defekt tedavisi:

    atriyal septal defekt (asd) tedavisinde deliğin büyüklüğü tedavinin zamanını belirler.

    kendiliğinden kapanmayan, akciğer atardamarında basınç yükselmesi tehlikesi bulunan açıklıklar genellikle 3-6 yaşlarında, yani çocuk okula başlamadan kapatılır.

    ameliyat sırasında ve sonrasında genellikle problem oluşmasa da hasta takibi ve kontrolü gereklidir.

    göğsün orta kısmında ameliyata ait bir iz kalır. bu izin daha az görülen yerlerde olması için, değişik ameliyat seçenekleri de vardır. bazı hastalarda açıklığı kateterle kapatma yöntemi de uygulanmaktadır.
    bu her hastaya uygulanamamakta, ancak bazı ölçümler uygun ise yapılabilmektedir.

    atriyal septal defekt (asd) olan hastalarda ileriye dönük yapılması gerekenler:

    atriyal septal defekt (asd) olan çocuklarda genellikle kalpte ilave bir hastalık yoksa amerikan kardiyoloji derneğinin en son öneri kitapçığında ameliyat, sünnet, diş çekimi ve dolgusu gibi bazı girişimler öncesinde endokardit'e (kalbin iç tabakasının iltihabı) karşı koruyucu tedaviye ihtiyaç göstermezler.

    ancak ameliyat ya da kateter yöntemi ile tedavi sonrasında ilk 6 ay koruyucu tedavi almaları önerilmektedir.

    hastaların beklenmedik komplikasyonlardan korunabilmeleri için yaklaşık 1 yıllık aralıklarla doktor kontrolünde olmaları gerekir.
    bu ameliyat olmuş hastaların da düzenli doktor takibi altında olmaları gerekmektedir.
  • en sık ostium sekundum tipi görülür.

    primum asd genellikle down sendromu ile beraberdir. ve bunlarda sol aks görülür çünkü kalbin ileti sistemi de sola kaymıştır.

    ve yine primum asd'de enfektif endokardit riski artmıştır. ve ekg'de frontal aks -60 derece gibi sola kayar.

    parsiyel pulmoner venöz dönüş anomalisi de atrial septal defekt ile aynı kliniğe sebep olur.( ama siyanotik bir konj. kalp hastalığı olan total pulmoner venöz dönüş anomalisi tamamen farklıdır.)

    edit: bilgi ekleme.
  • erken yaşlarda farkedilmezse kalp yetmezliğine kadar gidebilecek hastalık.

    ilginçtir ki, teşhisi genelde hasbelkader oluyor. kardeşime dün itibariyle bu hastalığın teşhisi kondu. ancak öncesinde de öğrenilebilirdi, doktorlardan bazıları kendini beğenmiş pisliğin teki olmasaydı eğer. olay şöyle gelişiyor;

    kardeşim 4 aylıkken bir üfürüm duyan doktor onu eko çekilmesi için kalbe yönlendiriyor, eko istemesi gereken kardiyolog denen vasıfsız da diyor ki, sizi hangi gerizekalı buraya gönderdi bu çocuklarda çok sık görülür, delik değildir geçer. halbuki hala haberi yoktur muhtemelen ama asıl gerizekalı kendisidir.

    şimdi ortaya çıktı neys3 ki geç değil 12 yaşında kardeşim lakin gelin görün ki bu hastalığın ona yaşattığı onca şeyin sebebini biz yeni öğrendik.
    kalpteki açıklığa bağlı belirtilerden olan büyüme geriliği, morarmalar (dudakta), akciğer enfeksiyonları, bu enfeksiyon sonrası astım, astım krizi sanılan bir nefes darlığı atağı, bu atakta astım sanılan şeyi tedavi etmek için verilen ilacın ritim bozukluğuna yol açması, kardeşimin antrenmanda fenalaşması, bunun da astım zannedilmesi, hiç geçmeyen korkunç el terlemeleri...diyeceksiniz ki nasıl farketmediniz? hayat öyle bir gizlemiş ki bu hastalığı astım adı altında, biz farkedemedik.

    şemsiyeleme yöntemi kullanılarak tedavi edilecek olan hastalıktır kendisi, risk oranı yüzde 1 ve bu oran sağlık alanında bence pek de düşük sayılmaz.

    korkuyorum sözlük, tek temennim hiçbir sorun olmadan bu hastalığın geçip gitmesi..
hesabın var mı? giriş yap