• der ki:
    "yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci sahneye fırlayıp romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. sonunda geminin batacağı bilindiği halde titanic defalarca izlenmiştir. bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. çünkü romeo ölmeli, titanic batmalı, ama aşk her şeye rağmen yaşanmalı."
  • bu romanı okudum. d&r'ın sitesinde ''türkiye'nin spephen king'i'', ''türk tarantino'' falan demişler attila şanbay için ama az bile demişler. adam deli galiba, çünkü ancak bu kadar iyi olunur. yeni romanını yazıyormuş şu günlerde (ben bilmem, kaynım dedi valla) bekliyoruz he'l'ecanla. haa, bi'de türk (sanat) müziği şarkı sözleri yazarmış bu zat-ı muhterem. gerilim romancılığıyla ne alakaysa artık... dedik ya deli diye, şizodur belki. takdire şayan... (bunlar hep övgüdür, yanlış anlaşılmaya.) (bkz: aynadakiler) (bkz: attila şanbay)
  • "aynadakiler" adlı romanıyla oldukça sevilen attila şanbay'ın yeni romanı "vordonisi kayıp ada" çıkmış. sevindim, bekliyordum . değişik ve iyi bir yazar bence. okuyan ve okuyacak olanlardan, benimle aynı fikire sahip çok kişi çıkacaktır eminim ki. uzatmadan... kitapla ilgili olarak, rastladığım tanıtım bültenini buraya bırakıyorum:

    "istanbul'un az bilinen, eski gizemlerinden biri "su yüzüne" çıkıyor..."

    "istanbul’un ünlü prens adaları’nın toplamda dokuz tane olduğu bilinir. az bilinen bir diğer şey ise, bu takımadaların aslında on adadan oluştuğu ve bir tanesinin, bundan bin yıl önceki büyük bizans depremi sırasında marmara denizi’nin derinliklerine battığıdır; vordonisi adası...
    olayın başladığı yer olan burgazada’nın kültürü, ayrıntılı ve gerçekçi yapılarda işlenmiş karakterler ise kitabın parlayan özelliklerinden birkaçı.
    burgazada’da güneşli, güzel bir gün... fakat bazı şeyler sonsuza kadar güzel kalmaz. hele ki bugün...
    gündüz saatlerinde adada işlenen vahşi bir cinayet, garip doğa olayları ve şiddetli yer sarsıntısı, ada sakinleri arasında korkuya yol açar. fakat tüm bunlar, daha sonra gerçekleşecek olan asıl kâbusun sadece başlangıcı ve habercisidir... tam bin yıl sonra, şimdi, batık vordonisi adası, kendi “ölü sakinleri” olan korkunç yaratıklarla beraber, denizin dibinden tekrar yükselecek ve burgazada’ya musallat olacaktır. korkunun birleştirdiği ada sakinlerinin anakarayla olan tüm bağlantıları kesilir. hayatta ve de adada kalan bu bir grup insan şimdi, hem kendi iç şeytanlarıyla hem de adaya musallat olan lanetli varlıklarla mücadele etmek zorundadır..."

    "tarihin bugünle, aydınlık günün korkunç geceyle, gerçeğin hezeyanla karıştığı bir kâbus..."
  • aynı zamanda şair bir kişiliğe sahiptir.

    annem gibi istanbul

    güzel marmara incebelli çaybardağında,
    sağımda bostancı var, solda heybeliada
    gurup vakti bulutlar dönerken eflatuna,
    tüm hazları sığdırdım bu küçücük kayığa

    sezen aksu söylüyor küçük pilli radyomda;
    ''ah istanbul'' şarkısı şimdi kulaklarımda
    güneş kızıl yakutlar bırakırken sulara,
    dudaklarımdan öper yaktığım son sigara

    küreklere asılma zamanı yaklaşıyor
    şarap da pek az kalmış, ha bitti ha bitiyor..
    sesleniyor istanbul; ''akşam oldu,gel'' diyor,
    bu şehir beni tıpkı, annem gibi seviyor.

    attila şanbay
hesabın var mı? giriş yap