• kahve gürmeleri kadar çoğalmaya başladılar.
    saygı duyuyorum fil'lerine ama bu arkadaşlar yüzünden kulaklık alamıyorum.
    arkadaş hangi ürünün altına baksan internet cafe kulaklığı yazılır hale geldi..
  • bana banka hesabımdaki birikmişleri ufaktan ufaktan harcatan takıntı/bağımlılık/ vb. şeyimsi. fakat harcadıkça basslardaki fark gerçekten ortaya çıkıyor.
  • güzel-doğru müzik dinlemek isteyen, kulağını eğitmek isteyen, duymadığı frekansları duymak isteyen müzikseverleri tenzih ederek söylüyorum ki hurafelerle dolu bir dinin mürididir. işin teknik ve bilimsel taraflarına çok girmeden sosyokültürel taraftan bir kaç kelam etmek istiyorum.

    mevzubahis parayla satın alınarak sahip olunabilen bir ünvan olduğu için tartışması, delisi, ıvırı-zıvırı hiç bir zaman bitmeyecek bir muhabbettir. diğer bütün tüketim metalarında olduğu gibi burada da bir meta fetişizmi sözkonusudur. yani işin tutkusunu, özel zevkini geçtim bizler tüm insanlık olarak sahip olmayı seviyoruz. tüketmeyi, mideye indirip sindirmeyi ve tekrar acıkmayı seviyoruz. audiophile denen kişi de bu tüketim çılgınlığının içerisinde diğerlerinden hiçbir farkı olmayan standart bir tüketicidir. iş bu tüketim sürecinde kendince bilimsel, teknik konularda bir takım hurafelerle kafanızı ütüleyebilir. gerçek bir tutku sahibi olduğunu iddia edebilir. normal insanların duymadığı sesleri duyduğunu iddia edebilir. bu iddiaların bir çoğu psikolojiktir.

    o sebeple bu tutkuya sahip olduğunu iddia edenlerin çoğu eline bir enstruman alıp buna hakkettiği zamanı ayırıp bu konuda uzmanlaşmaz. zira bu emek parayla satın alınabilecek bir meta değildir*. tutkulu tüketicimiz parasını bastırıp sahip olmak ister.
  • bu hobi sahiplerini aynen fotoğrafçılara benzetebilirsiniz.

    bir kısmı sadece makine ve teknoloji konuşur, ama fotoğraf çekmeye gelince, ortada bir şey yoktur. bazıları ise bakmayı bilir, onu yansıtmak için o makineyi/lensi hakkıyla kullanır.

    odyofiller de aynen buna benzer. bir kısmı sadece sistem ve teknoloji konuşur, müzikal arşiv, seçicilik, müzik bilgisi ve sosyolojik/tarihsel muhabbetler yoktur.

    bir kısmı ise müzikten sağlam anlar; akımların tarihine-sosyolojik analizlerine kadar bilir; seçicidir, arşivi ile dudak uçuklatır ve her ziyaret ettiğinizden onlardan bir şeyler öğrenirsiniz.

    sayıları da o kadar az değildir, bu arada...ezmeyin yani, sağlam adamlar var aralarında....

    o yüzden bu grup hakkında fazla genellemelerde bulunmak çok da doğru değildir.

    hem müzik ile hem de odyofillik ile uğraşan biri olarak diyeceğim tek şey, müzik dinlemeye yatırım yapmayan bir müzisyenin çok ama çok büyük şeyler kaçırmakta olduğudur.

    iyi bir kayıt; doğru kaynak cihaz, aktarım ve akustik düzenleme ile gerçekçi bir akustik deneyim ve müzikal zenginliği yakalar ve çalma anını daha iyi simüle eder. konsere gitmek yerine eve konseri getirmenize, hem de kimi zaman sahneden daha iyi bir akustikle getirmenize vesile olur.
  • kendi 24 bit flac kütüphanenizi kurduğunuzda ve sennheiser hd kulaklıklar ile müzik dinlemeye alıştıktan sonra hoparlör ile müzik dinleyememe durumu.
  • pahalı bir hobidir, asla bitmez. iyi bir setup kesmez, sürekli arayış içinde olursunuz. iyi müzik dinleme hazzını aramayla başlar, cihaz fetişistliğine doğru yol alır.
  • birçok insanın dandik bir müzik sistemi/donanımı+ kötü bir kulaklık veya hoparlöre sahip olma durumunu rasyonalize etmek için saçma sapan argümanlar ürettiğini görüyorum etrafta. son teknolojili çok güzel görüntü veren tv alma olayına bu tip bir tepki yok. ses konusunda nasıl bir fark var ki bu konu alay konusu oluyor, bu işi anlamış değilim.

    bazı argümanlar o kadar saçma ki bu konuda. tamam kayıpsız bir ses dosyası ile iyi bir mp3 dosyası birbirinden çok çok zor ayırt edilsin/ayırt edilmesin. hatta çok süper bir kablo ile alelade bir kablo da dinleme konusunda bir fark yaratmasın. ok.

    bu iyi bir kulak üstü kulaklık+güçlü bir kulaklık amplifikatörü+dac ile dinlenen müziğin kulağa bilgisayara takılan vasat bir kulaklık ile dinlenen müziğe göre çok daha iyi geldiği gerçeğini dışlamıyor. böyle bir standart sağlandıktan sonra sistem yükseltmek için çok para harcamak getirisi çok yüksek bir şey olmayabilir ama 50-100 liralık bir kulaklıkla 2000-3000 tl'lik bir sistemin farkı oldukça büyük. bununla birlikte bunun 10 katı para harcamak çok çok daha küçük bir katkı getirecektir kulaklık için. en azından genel kanı bu yönde. anlıyorum türkiye'de alınan maaşla bu paralar çok fazla gözüküyor da 500-600 dolar yurt dışında yaşayanlar için maaşlarına oranla o kadar fazla bir şey değil. dolayısıyla ses sistemine böyle bir para harcamak manyaklıktan ziyade bir çeşit hobi olarak görülebilir.

    işin bir de para harcanmadan iyileştirme kısmı var. kayıpsız dinlemek ayıp değil. eskiden depolama önemli bir problemdi. artık öyle bir şey yok. mp3 dinleniyorsa da daha az sıkıştırılmış olanlar dinlenilmeli. eski şarkıların varsa remastered versiyonları kullanılmalı ki eskinin kötü kayıt teknolojisinin etkisi daha az hissedilsin. bu tip önlem ve iyileştirmeler bütünü ile müzikten alınan keyif büyük oranda arttırılabilir.
  • basit tanımı seste mükemmele ulaşma çabası diye nitelendirilen bir tür hastalık . günümüzde odyofil olduğunu bilmeyen ancak odyofil olan okadar çok insan vardır ki bunu ancak müzik setlerine plaklara download ettiği orijinal stüdyo kayıtlarına ve cüzdanında kalan son bir kaç kuruşa bakarak anlayabilir kendisinin bir tür hasta ruh içinde bulunduğunu. bir hastalıktır albüm oluşturma ve o albümleri tekli parçaları saklama işi . terabaytları bulan müzik dosyaları , boyutları 50 megabaytı aşan tekli flac ler ... tam bir zengin hastalığıdır zira o sesi yakalamak için almanız gereken ses sistemleri ses kayıtları milyarları bulmaktadır . sıradan bir ses dosyası ve sesi üreten ses sistemi ile algılamanız mümkün bile değildir o küçük nüansları. benimde şuan içinde bulunduğum durumdur bu hastalık. telefona flac atılsa onu bile atıcam 320 kbps bile mutlu etmiyor beni. 1500’ ü aşkın şarkı bulunduruyorum telefonumda ve bu şarkıların dosya boyutu yaklaşık 19 gb uygulama yükleyecek yer kalmadı artık.
  • odyofilliğe giden yolun ilk adımı zannediyorum, ilk kalbi hızlı hızlı attıran şarkıyı duyduğunuzda, onu daha iyi duymanın nasıl da bir zevk olacağını düşünmekle başlıyor olabilir.
    bu çok eskiden kasetlerden dinlenilen zamanlara dayanır benim için.

    odyofiller daha iyi duyar diye bir şey olduğunu sanmıyorum ama kaliteli kaynak ve çıkış sağlayan aletin müzik üzerindeki etkisi konusunda daha eğitimli kulakları olduğu aşikar bence. yani daha eğitimlidir kulakları, diğer müzik dinleyen insanlara göre. kaliteli müzik üretiminin hangi noktalar üzerinden anlaşıldığını ve bu noktaların karşılaştırmasını daha kolay yapabilir diye düşünüyorum.

    500 liralık bir sitem ile 5000 liralık bir sistem arasında gece gündüz kadar fark vardır bunu anlamak için odyofil olmaya da gerek yoktur elbet, 10 bin tl lik ses sistemin, 5 bin tl lik olanına atacağı farkı da eminim çok insan farkedebilir. tabii ki meblağlar yükseldikçe aradaki farkları anlayabilecek kulakların eğitilmiş olması gerekmektedir.

    ben her zaman müzik seven insanların, harcayabilecekleri maksimum parayı harcamaları gerektiğini düşünüyorum. kendilerini zorlamayan, sıkmayan, borca batırmayan... çünkü bu yatırımın tatmin dönüşü muazzam bence. sistemle harcadığınız süre, aldığınız zevk, bence bu harcanan paraları daha makul kılıyor .

    canlı yayınlanan bir kayıtta vokalin nefes alışlarının düzensizliği, stüdyo kaydında grubun elemanlarından birinin sakalını kaşıma sesi gibi sesleri duyabilmek gibi detay ve ayrıntılara kadar inebilirsiniz.

    kısacası pahalı bir zevktir ama tatmin edişi ve dönüşü konusunda, harcadığınız paranın çok güzel hakkını verir diye düşünüyorum.
  • muzdarip olduğum hastalığım.

    kulaklık ya da hoparlör bu işin son ayağıdır. olayın aslı kayıt, mixing ve masteringden geçer. yani kaydedilmiş sesi geçene kadar her şey önemlidir. ondan sonrası neyle dinleyeceğiniz.

    piyasada üzerine hi-fi yazılmış sikimsonik kulaklıkları hayvan gibi fiyatlara satıyorlar. bu işin en iyi çözümü tek tek deneyerek kulaklık seçmek.

    50 liralık kulaklık, 500 liralık kulaklıktan iyi ses verebilir. tek tek deneyeceksiniz!
hesabın var mı? giriş yap