• hikayesi aşağıdaki gibi olan, türkçeye daima "kaval" olarak çevrilen müzik aleti.

    pallas athena bir gün ormanda dolaşırken çift borulu bir kemik bulur. bu kemik nedir, nereden gelmiştir, bunu hiç bir kaynak anlatmaz, sadece karıncalar tarafından güzelce temizlenip terkedilmiş beyaz bir kemik parçası olduğu söylenir. neyse, athena, bu çift borulu kemiğe delikler açmak suretiyle bir kaval elde eder, hatta bu yüzden kavalın mucidi olarak anılır, ama şüphesiz, elde ettiği garip alet günümüzdeki kavallara pek benzememektedir, daha çok blok flüt yahut gaydanın atası olarak kabul edilir.
    hey neyse, athena icadını olympos'taki tanrılara takdim etmek ister, uygun bir yere oturarak aulos'una üfllemeye başlar. müziği herhalde güzeldir (ne de olsa athena bir tanrıçadır), fakat zeus'un eşi hera ile aphrodite ona arkalarını dönüp fısıldaşarak kıkırdaşmaya başlarlar. athena böyle şeylere gelecek bir tanrıça değildir, üstelik şaşırmıştır: "ne var, ne gülüyorsunuz?" diye sorar diğerlerine, "yoksa müziğimi mi beğenmediniz?" sorusuna cevap alamayınca, "belki de bende bir kusur vardır" diye düşünür. (athena'nın yukarıdaki iki tanrıçadan farkı, özeleştiri yapan bir karaktere sahip olmasıdır.) dünyaya uçarak, berrak bir dağ gölü arar, bulunca da kristal berraklığındaki suyun kıyısına oturarak aynı notaları bir kez daha çalar, çalarken bir yandan da sudaki aksini seyreder. ne görsün? gözleri koca koca açılmış, burun kanatları ise tiksindirici bir şekilde kabarmış, yüzü mavi-kırmızı karışımı bir renk almıştır. artık hera ile aphrodite'nin neye güldüklerini anlamıştır, harikulade güzel sesler veren bu alet, ne yazık ki müzisyeni çirkin kılmaktadır. athena bu kendine, daha doğrusu hiçbir kadına göre olmadığını düşünür, başarısızlığa uğrayan icadını uzaklara fırlatır, peşinden korkunç bir lanet okumayı da ihmal etmez:
    "kim ki bu kaval ile müzik yapmaya cüret ederse, talihsizlik onun yakasını bırakmasın!"
    bir başka kaynağa göre de, bu lanete "kim bu aletle müzik yapmaya cüret ederse, bu kaval onu da bana yaptığı gibi çirkin kılsın!" cümlesini de eklemiştir.
    ne çare ki, tam da o sırada, talihsiz satyr marsyas o yakınlardan geçmektedir...
  • müziğin ilk kez sümerler zamanında ortaya çıktığı ve aulos da ilk enstrüman olduğu söylenmektedir.
  • flütten ziyade, obuamsı bir müzik aleti.enstrüman.
  • nasıl kıyametvari müzik yaratıyor lan bu alet. bazen music from ancient rome'u açıp dinliyorum, her seferinde korkudan ağlayarak kapıyorum. bu aleti roma zamanı dinleyenlerin de kafasını sikeyim.

    http://www.youtube.com/watch?v=ujlxybzmci0
  • bombyx ya da kalamos ( kamış) adlarını da alan aulos, (obua gibi) çift kamışlı bir çalgı olup tahta, fildişi ya da metalden yapılır. çoğunlukla çiftli aulos olarak iki aulos aynı anda üflenir, yalnızca phorbeia adı verilen kayışlarla tutulurdu. dionysos kültü enstrümanıdır. tonu tatlı ve tutkuludur. anadoludan çıkmadır. (frigya flütü)
  • etrüks topraklarında dolaşırken bir satir tarafından bu enstrümanın çıkardığı sesten etkilenmek istiyor insan.
hesabın var mı? giriş yap