• insanlarin auralari goruntulenmistir. hatta iyi hisseden insanlarin auralari genisler ve insanlarin birbirine sarilmalari auralarinin kismen ortusmesini saglar ki iyi hisseden baska birine sarildigimizda hissedilen keyif burdan gelir (diye okumustum)
  • insanin ruh haline gore degisebilen isik silsilesi, renklerin genel anlamlari:
    kirmizi: tutku
    turuncu: hirs
    sari: zeka
    yesil: tedavi edebilen
    mavi: yaraticilik
    mor: ruhsal olarak gelismis, kendini dine imana vermis
    beyaz: gercekci
    altin: allahla arasi iyi, philantropist
    gumus: iletisim uzmani
    siyah: icinde kotuluk olan
    kahverengi: saglik problemleri olan
  • ihlas'in cikardigi elektrik supurgesinin adi.
  • herşeyi soran manyetik alandır. kirlian tekniği ile fotoğrafı çekilebilir ve bazı insanlar onu görebilir veya hissederler. eterik beden üzerinde üst üste olan ve beş tanesi görülebilen yedi derecesi vardır. ilk dört derece; fiziksel, duygusal ve zihinsel bedenleri ve hayal gücünü, sezgiyi ya da yüksek aklı anlatırken; beşinci ruhu, altı ve yedincisi ise kozmik enerjileri anlatır.

    en iyi kafa ve omuzlarda belirgindir ve eğer taradığınız kişi beyaz yada soluk renkli bir duvarın önündeyse daha da netleşir. insanlar aura'da bildiğimiz mavi ya da sarı gibi renkleri görmekten çok rengi zihinleriyle algılarlar. açık, parlak renkler netliği ve enerjiyi, sıkıcı monoton tonlar; karışıklığı, depresyonu ve üzüntüyü gösterir.
  • bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin hasta,hastabakıcı ve doktorlarının çıkardığı iki aylık akıl fikir dergisi.
  • amazon ormanlarinda tukenmis bir halkin dili.
    ve belki dunyanin en yalniz adami aurá 'nin.
    gorsel- 1

    35 yil once brezilya'nin kuzeyinde pará'da, amazon ormanlarinin derinliklerinden iki adam cikagelmis.
    kayip bir kabilenin son uyeleri oldugu anlasilan bu iki adama, aura ve aure demis yetkililer.
    gorsel 2
    gorsel 3

    civardaki obursu yerli halklar, kabileler az bucuk biliniyormus. ama bu ikisinin konustugu dili kimse anlayamamis.
    dil uzmanlari getirmisler. bunlar uzak, kucuk yerli kabilelerin dillerini bile konusabiliyormus. ne var ki, onca yillik egitimleri, devirdikleri onca lugat, o kadar bilgi dagarcigi, bu iki yabani adamin dilini cozmeye gelince pire olmus, bit kadar olmus, gozden kaybolmus.
    gorsel 4

    yetkililer, iki yabani adami 87'de ormanda ortaya cikislarindan itibaren o toplama kampindan bu toplama kampina surukleyip durmus .
    ama uyum saglayamamis, yerlesik yasama gecememis ikisi de.
    sonra bir dil uzmani gelmis, kendini konuya vakfetmis. onlarla zaman gecirip, dogaya cikip, kaynasmaya calisip epeyce sozcuk ogrenmis. kayda 800'e yakin, baska ornegini gormedikleri sozcuk gecirmis.
    yerli dillerinde sikca goruldugu uzere, bunlarin cogu hayvan, bitki, meyve adlari. cok azi eylem, baglac.

    aure, sanki abisiymis gibi ardina saklanmis aura'nin. pek iletisim kuramamis oburku insanlarla. aura, onu kollamaya calismis.
    gorsel 5
    yillar sonra sancidan ayaga kalkamaz olmus. bir suru macerayla buyuk kente hastaneye goturmusler. son evre kanser.
    kisa bir tedavi sonrasi gocup gitmis.
    gorsel 6

    simdi aura, ihtiyar, topal bir adam olarak bir kulubede boncuk diziyor. goge bakiyor. hamaginda uyuyor.
    gorsel 7

    arada cikip konusursa da kimsecikler anlayamiyor. zaman zaman ugrayan o dil uzmanini saymazsak.
    kameraya cekerken vefat eden arkadasini soruyorlar. kendi dilinde bir meyve ismi, kus ismi soyleyip gokleri gosteriyor.

    surada ise insana dokunan bir sahne: aura nin yalnizligi
    yalnizliktan catlayacak gibi oldugu bir gece, gidip kampta onune cikan kim varsa iletisim kurmaya calisiyor.
    ama oburleri hadi oturup dinleseler, agzindan cikan tek sozcugu bile anlayamiyorlar.
    aura oyle bunalmis ki. oyle daralmis ki. anlatiyor, ciziktiriyor, soyluyor, konusuyor, soruyor, anlatiyor.

    belki dunyanin en yalniz adami simdi. orada, amazon ormanlarinin kiyiciginda.
    virane bir kulubede kimsenin isitemedigi, kavrayamadigi seylere cenesini yoran. asla anlasilmayan.
    gunun sonunda kimsesizligin, yankisizligin, yapayalnizligin icinde gozlerini yumup sabah dogacak gunu bekleyen topal ihtiyar.

    oykusunun tamami:
    nhk'nin belgeseli

    not: okurlardan, dostlardan gelen elestiriler uzerine buraya kisiel bir not birakiyorum. yukariki yaziyi hakkiyla cikaramamisim. aura'nin yalnizligini dosdogru anlatamamisim. temel noktalar eksik kalmis (neden geri donmemisler? kabileye n'olmus? nicin portekizce ogrenmemisler? vesair ilk akla gelen sorularin yanitlari gibi) bazi yerlerdeyse lastik gibi uzamis duygusallik. bunlar icun ozur diliyorum.
    tabii bunun kendimce nedenleri var. atalar "demir tavinda dovulur" demis. tavini kacirinca, soguk demire vura kira sekil veremiyorsun iste. gunluk akis suresinde aklimda kalmis, belki kenara konu basligi not dusulmus vesair mevzulari hastayken yatakta, ucus beklerken, uykum kacinca filan fismekan dizebilmisim vakit darliginda. o da anca bu kadar olmus. tabii atalarin her seye bir lafi var, "osuruklu gote cavar ekmegi bahane" diye de bosa dememisler. neticede bu yazilar bu vaziyete gelmis. bakalim duzeltebilicez mi hayirlisiynan.
  • varligi ilk olarak nicola tesla ve ekip arkadaslarinin testleri esnasinda yasanan garip bir durum ile ortaya cikan gercekliktir. tesla ve ekibi, gece gerceklestirdikleri calismalar esnasinda karanlikta kaldiklarinda etraflarinda bir isik huzmesi oldugu gorulur. bu aslinda enerjinin elektrik seklindeyken bir canlinin fiziksel cevresini sarmasiyla ortaya cikan bir durumdur, o donemde insanlar auranin ruhun bir parcasi olup olmadigini anlayabilmek uzere testler gerceklestirmek ister fakat calismalar netice vermez. nitekim yillar sonra, kirlian soyismindeki rus fotografci ve karisi sans eseri bazi fotograflarda aurayi cekmeyi basarirlar. ve boylece literaturde auranin gozle gorunmesini saglayici bir adim atilmis olunur.

    auranin canli fizyolojisi ile baglantisinin olmadigina inanan bircok insan, kirlian teknigi ile cekilen fotograflardaki goruntuyu sadece elektrik olarak yorumlamayi tercih eder fakat bu bir yanilgi, eksik yorumlamadan baska birsey degildir. aura insan vucudu etrafindaki elektronlardan olusur, fakat rengi, yogunlugu tamamen bagli oldugu canlinin bio plazmasi olarak yansir. ornegin auranin renkleri kisiler hakkinda bilgi vermektedir. aura ne kadar acik renkliyse kisi o kadar temiz bir ruha sahiptir, kirmizi hirs, turuncu tutku ve mutluluk, mavi yaraticilik, sari zekadir.

    opusen bir ciftin kirlian fotografi cekilmek istenir. ciftin kadin olani basta sari bir auraya sahip ve erkek olan da yesile yakin turuncu bir auradadir. cift opusurken gorulen auranin ise cinselligi temsil eden renk olan mor oldugu tespit edilir. bu da bioenerjinin yani auranin varligini ve canliya bagli oldugunu ispatlamaktadir.
  • önceki poh pohlanmışlıkların ve müsamahaların oluşturduğu enerji balonu.

    kişinin etrafını çepeçevre sarar. kişi ondan, o çevreden ve şanstan beslenir.
    çevre ve özellikle karşı cins poh pohundan nasibini alamamış, şanssız kişilerde bulunmaz.
  • parapsikoloji adi verilen pseudo-science da
    tum insanlarin sahip olduguna inanilan bir tur hare.
    sahibinin ruh ve fiziksel durumuna gore sekil renk ve yogunluk deistirdigi ve bir miktar calismayla gorulebilindigi soylenilir.
    hatta kirliyan adinda bir rus icad ettigi bir yontemle bitkilerin auralarinin fotografini cektigini idda etmistir.
  • bilimum cizgi filmde savasmadan once ya da tam kavga ortaminda cevreden enerji emerek kendi aurasini buyuten kahramanlar vardir, hatta ozellikle uzak dogu cizgifilmlerinin karakteristigidir aura genisletirken cevredeki tasin topragin havaya yukselmesi.
    (bkz: havaya ucmak)
hesabın var mı? giriş yap