autopoiesis
-
toplumsal yaşamın idamesi için gerekli olan yenilenme, kendini yeniden üretme eylemi olarak tanımlanmıştır
-
kelime yunanca auto (nefs/kendi/kendiliginden) ve poiesis (yaratim) kelimelerinden turemis ve ilk olarak sili'li biologlar humberto maturana ve francisco varela tarafindan biolojik sistemleri aciklayabilmek icin kullanilmistir. kelimenin ingilizce anlami self-creation. turkce'ye sanirim 'nefs-i yaratim' olarak cevrilebilir (ya da oyle hosuma gitti). daha sonra luhmann autopoiesis'i sosyolojiye uygulamistir. basitce anlami kendini kendinden yeniden uretebilen sistemler olarak dusunebilir, hucre gibi.
-
sistemi olusturan parcalarin ve aktivitelerin (process) yine sistemin surdurulebilirligine yonelik olma durumu. yani bir cesit ozyineleme (bkz: recursion). yasayan her canli varligin yaptigi sey. ayni zamanda insanlarin robotlara da yaptirmaya calistigi sey.
basit bir ornek: gunes enerjisi ile calisan bir robot var. en fazla gunes enerjisini alabilmek icin hareket edebiliyor ve gunes panellerini oynatabiliyor. iste bu autopoietic bir sistem. icteki aktiviteler bir davranisa neden oluyor bu davranis geri donup icteki aktivitelerin devamini sagliyor. -
(bkz: hukuk sistemi ve autopoiesis)
gökçe çatalolukun hukuk felsefesi açısından çalışması...
efrâdını câmi, ağyârını mâni bir çalışma olmuş. -
(bkz: autopoietic)
-
(bkz: otopoez)
-
-
(bkz: yeni bilim bağlantısallık yeni kültür yaşamdaşlık)
enformasyon işleyen sistemler, er ya da geç zekâ üretir. -
autopoiesis -öz yaratım- bu ilke esasında bağlantısallığın anlaşılmasıyla ortaya çıktı.
biyolojik sistemlerde bütün, onu oluşturan parçaların aritmetik toplamdan fazladır.
peki bu fazlallık nereden geliyor? -
türkçe karşılığı, özyaratımdır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap