• av hakkındaki gerçek detayları bilen ancak bunları kimseye anlatamayan köpek cinsi.
  • kuyruklarinin yarisindan fazlasi kesilmesi gereken kopek cinsi.cunku kuyrugunu sallarsa calilara carpip avi kacirabilir.ayrica koku duygusu gelismis 4 ayakli hayvan.
  • (bkz: catal burun)
  • (bkz: spanyel)
  • kalıtsal olduğundan mı yoksa avcıların alıştırmasından mı bilmiyorum ama eti pişmeden yemeyen köpeklerin yüzkarası köpek türü.
  • (bkz: hav köpeği)
  • türk halkı arasında makbul sayılan köpek cinsi.
    öyle ki, yolda karşılaştığınız amcalar, gezdirmekte olduğunuz (ve ava gitmediği her halinden belli olan) köpeğinize bakıp (söylememe luzum var mı bilmiyorum ama av köpeği de olmayan) "havköpee mi bu?" diye sormaden edemezler. "hayır" yanıtı tatmin edici olmaktan uzaktır. hayal kırıklığı yaratır.

    "havköpee", "doberman" ve "kurt" tan daha eski bir geçmişe sahiptir ve geleneksel açıdan birinciliği öyle kolay kolay kaptırmayacağa benzer.
  • sürpriz bir şekilde sahip olunduğunda şakınlıktan öte hayat dersi vermeye başlar bu cins köpekler.
    misal lider kimse önce onun karnı doymalıdır altın kural buymuş bende köpeğimden öğrendim. ben ne anlarım avlanmaktan ne anlarım av raconundan ayrıca süper de karşıyımdır hayvanların öldürülmesine lakin köpeğin iç güdüsü gereği dürtüyor hayvanı bir avcı içerden aklını çeliyor garibanın.

    aşıları bitip de parka çıkardığımda bir baktım bizim avcı bünye ok şeklinde duruyo** ben tabi hemen panik oldum "aman yarabbi patisine diken mi battı vay başımıza gelenler" diye veterinerini aramakla debelenirken baktı benim tüfekle ateş edeceğim yok gariban kuş avına kafası basan bi cins olduğundan ok gibi fırladı ve ağzında bir cenazeyle döndü. tabi benim tansiyon düştü elim ayağım birbirine karıştı minik yavrum bir katildi ayrıca inat gibi ayağımın dibine bırakıp aferin beklemekteydi. derhal avazlı cıyaklı azarı işitti evin yolunu tuttu. ben bilinçli bir sahip olmayı kafaya koyarak avcı dostlar edindim ve öğrendim ki ben liderim ve köpek her dışarı çıktığında avlanıp avı bana getirmekle yükümlü hissediyormuş kendini.
    neyseki uzun bir mücadeleden sonra bu davranışının çok ince ve fedakarca olmasına rağmen bizim evimizin sınırları içinde hep av yasağı olduğuna avlanmaya zaten gerek olmadığına rahat olması gerektiğine yeterince yiyecek kuru mamaya sahip olduğumuza ikna edip onu diğer köpeklerle oynamaya ikna ettik lakin hala arada bir farma duruşuna geçiyor sadece öyle duruyor allahtan artık cenaze taşımıyor şahsıma. en sonunda doğuştan av disiplini olan köpeği avci vurur turnayi biz calariz zurnayi ayarında yavşak bir hale getirdik övüneyim mi dertleneyim mi bilemedim henüz.
    (bkz: irish setter)
    (bkz: farma)
  • h.p. lovecraft hikayesi için (bkz: the hound)
hesabın var mı? giriş yap