avokado

• son derece faydalı,sağlıklı ve lezzetli,zeytinyağlı ve cevizli salatasını çok güzel yaptığım ve ekmek banarak yediğimdir.
• kabuğu soyulup iyice ezildikten sonra içine eser miktarda limon, sarımsak ve pul biber karıştırıldığında oldukça lezzetli bir meze haline gelen yiyecek.
• akdenizli olmama rağmen (bizim oraların bitki örtüsü) hayatımda 2 kez yediğim ikisinde de tiksinti nidalarıyla çöpe attığım yiyecek.
  
  gerçekten inanılmaz yağlı ve asla bir tadı yok. bilmiyorum belki beyaz yakalı topuklu ayakkabılı olmadığım içindir. ama ciddiyim bunu seven insanın damak tadı götüne kaçmıştır.
  
  allahım özür dilerim ama korkunç bir meyve. veya sebze hatta ki kuruyemiş de olabilir.
• gayet güzel bir itemdir yiyin yedirin et veya yumurta yancısı olarak iyi gider. bi saniye damak tadımı kontrol edip geliyorum.
• yaprağinin çayi taş düşürmeye faydasi dokunuyormuş.
• - avokadoyu güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde yemeli.
  
  - avokadodan küçük küçük ısırıklar alınır.
  
  - ilk ısırığı aldıktan sonra ağızda bekletip, dişlerin arasından derin bir nefes alınır ki akciğerler de nasibini alsın.
  
  - avokado sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz. geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu yapılır.
  
  - yenmeye başlamadan önce aperatif bir şeyler yenmelidir. favori zeytinyağlılardır. zeytinyağı, mide dolmaya başladıkça üste çıkarak,avokadonun genzinize doğru gelmesini engeller.
  
  - avokado sofrasında yalnızca bir defa "hadi bakalım", "hoş geldiniz" vs. falan denir.
  
  - masaya yeni birisi eklendiğinde ise tekrar "hadi bakalım", "hoş geldiniz" vs. denebilir.
  
  - avokado masasına avuç içiyle ya da yumrukla vurulmaz. bağıra çağıra, böğüre öğüre konuşulmaz. sakin olmak, efendi takılmak gerek.
  
  - masada kalan son avokado parçasına kadar eşit paylaştırılır, daha da yemek isteniyorsa bu paylaştırma ritüeline girilmeden yenisi sipariş edilir. avokado masasından tuvalete gitmek için bile zar zor kalkılır, hoş karşılanmaz.
  
  - avokado yalnız başına yenilen bir yemek değildir. mide ve beyne belirli bir etki yaptıktan sonra insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir...yani hem anlatır hem dinler. böylece avokado sofrası en az iki kişinin katıldığı toplu bir eylem, karşılıklı konuşmalara dayandığı için demokratik bir forum, evrensel ve kişisel sorunların ortaya getirildiği, fikir alıp verilen, insanın kendisi ile yüksek sesle düşünerek hesaplaştığı bir tür psikolojik grup terapisi olmaktadır. unutulmamalıdır ki avokado sofrası saygın bir cemiyettir. buraya katılan hem bu meclise kabul edildiği için saygı gören bir kişiliğe sahip demektir hem de diğerlerine karşı saygılı olmak zorundadır.
  
  - muhabbet konusu "bir kız vardı, 5 yıl sevdim, yüzüme bile bakmadı" gibi duygusal ağırlıklı olabileceği gibi, "bu güneş niye hep doğudan doğuyo batıdan batıyor?" gibi yarı-felsefikonular da olabilir.
  
  - tam yağlı koyun peynirinin üzerine kırmızı toz biberle renklendirilmiş sarımsaklı zeytinyağı süslemesi. turşu gibi ekşi mezelerde yine avokadonun kendine has tatlı nefasetini dengeler, damarlarınızı büzer, buna misal olarak dağ lahanası turşusu verilebilir.
• anlamayan laf olsun diye yemesin. siz yedikçe talep arttıkça fiyatı da artıyor. eskiden ne güzel ucuzcaydı...
• overrated'in sözlük anlamına eklenmesi gereken meyve/sebze ne olduğu belli olmayan sağlıklı yağ kaynağı besin.
• ilk denememde bilememişim ham mı olgun mu... kaskatı meyveyi ezmeye çalışıp elime yüzüme bulaştırınca, bu muymuş yani demiştim.
  
  neyse gel gelelim ben bunu artık ayvaya, beze sarıp olgunlaştırmayı da, guacamole sosunu yapmasını da, somon fümeyle kanepesini hüpletmesini de ustalıkla yapıyorum. ve kendisinin müptelasıyım. senin için kurşun atar kurşun yerim avokado.
  
  kendisiyle 28. yaşımda tanıştığım için çok üzgünüm.
• ağızda aşırı yoğun, yağlı, hafif etimsi bir his bıraktığı için lezzetli hale getirilmesi oldukça zor olan yiyecek. ağzınızı sulandırıcı bir şeyler eklenmesi gerekiyor yani asitli bir şeyler. akla ne geldi ilk? limon. pek tabiki bir çok tarifinde de kullanıldığı gibi. ayvanın da tadı etimsidir. bazen çocuklara limon ile birlikte tuzlayarak verirler ki o tadı ağzı sulandırarak bastırsın. iyi bir tuz limon dengesiyle en kolay yoldan lezzetli hale getirebilirsiniz.
  
  bunun dışında turşu da tadını dengeleyebilir.
  
  lezzetli mi lezzetsiz mi tartışmasına dönecek olursak, tabiki de lezzetsiz. bütün tarifleri aşırı dengesiz, belirli noktalarda aşırı olan noktaları dengelemek üzerine, kısaca lezzetlendirme üzerine. bunu yaparken de yine aşırı asitli şeyler kullanılması gerekiyor. haliyle iki uç tadı birleştirmeye çalışıyoruz bu da yorucu bir tat yapıyor.