• cumhurbaşkanı erdoğan’ın avrupa birliği‘ne girme konusunda söylediği sözdür. hukuksuz, ekonomisiz bir ülkeyi ab’ye alacaklarını düşünmesi ilginç ama gelişmelere bakacağız. kaynak
  • avrupa birliği haberdar mı bundan ?
  • ipler bu kadar kopmuşken gereksiz bir açıklama olmuştur. bence yapılması gereken ekonomik ve kültürel işbirliği kanallarını geliştirmektir. bundan gerisi zaten olmayacak duaya amin demektir. ne avrupalılar bizi birliklerine alacaklar ne de biz avrupalıyız. iki taraf da boşa kürek çekmektedir.
  • ''ben bu memleketin ninnileri, ezanları, türküleriyle büyüdüm. avrupa'ya düşman değilim. iki avrupa var: kolonyalist-avrupa'nın düşmanıyım; ama düşünen, dost olmak isteyen avrupalı'nın dostuyum. böyle düşünmemin sebebi de avrupalı oluşumdan. avrupa'nın en iyi kafasıyım. kafa olarak fazla avrupalıyım çevreme nisbetle. doğu fazla mübalağlı. 'ayıklanmalı!' diyorum. ben imanımla, dilimle, zevklerimle islam ve türk'üm, ama kafaca avrupalı..''
    edit: bunu yazdığım için devamlı mesajlar aldım:'' hem müslüman hem avrupalı olunmaz. bu söz rte'ye mi ait? orta doğu' ya git!'' vesaire. biz de bunlarla sınanıyoruz. irfanınızla bizleri aydınlattığınız için müteşekkiriz. teşekkür ediyorum..
  • bir kaç sene içinde avrupa birliği kalırsa müracaat ederiz artik, hep derim ingilizler bir yerden cikiyorsa bilin ki orası artik iflah olmaz. cikar isleri bitince ilk ingilizler harekete geçer.
  • çaresizlik kötü şey.
    (bkz: çaresizlik)
  • (bkz: rcptyyprdgn fundamentals)

    yaman şakacıymış...
  • avrupa birliğinin en kötü dönemlerini yaşadığı sırada bahsedilmesi manidardır. bu milletin daha neresine koyacaksınız? euroları tabii ki.*
  • (bkz: bende messi)
  • 2006 yılında üniversite sıralarında münazara konumuz avrupa birliği’ydi. rastgele seçilen gruplardan ben “ab’ye girmememiz gerekir.” grubundaydım ulan sanki adamlar bayılıyor bize. :) her neyse karşı taraf konuştu, ab’nin yararlarından bahsetti durdu. sıra bana geldi, heyecandan doğru düzgün konuşamadım. karşımdaki kıza: “do you really believe that turkey will be able to join in this union in...?” şimdi burda şu kadar yıl demem lazım, ulan heyecandan aklıma abartı bir sayı gelmiyor. neyse ben düşünürken tavana bakınca bir süre, millet de espri yaptım zannetti. hani “uhuuu kaç yıl sonra kim bilir” edasında. herkes bir anda gülünce ben bir gevşedim ve sanki gerçekten öyle yapmış gibi kasıldım. münazarayı biz kazandık bu arada. yıllar geçti işler daha da kötüye gitti. hala diyorum bunlar bizi almaz. ama tabii ab uyum yasaları çerçevesinde en azından hukuk ve insan hakları konusunda birkaç düzenleme oluyor; odur bize kâr.
345 entry daha
hesabın var mı? giriş yap