• birden fazla boyutu olan olay:

    1) avrupa'da türk'e karşı nefret olmasa da genel bir önyargı mevcut. adamların şu ana kadar gördükleri ve kafalarındaki "türk" imajını besledikleri iki ana grup var: birincisi almanya'daki "alamancı" türkler, ikincisi de avrupa'daki türkiye düşmanlığı güden kürtler. ancak son 5-10 yılda yurtdışına göç kararı alan kalifiye türkleri görünce gerçekten şaşırıyorlar. balkan göçmeni sarışın türklere "but you don't look turkish" muhabbetinden bahsetmiyorum. istersen esmer bir türk ol ama oturup kalkmanla, iş çıkışı arkadaşlarına bir birada eşlik etmenle, ettiğin muhabbetinle çok şaşırıyorlar ve buzlar çoğu zaman eriyebiliyor.

    2) ırkçılık ve önyargı aslında bir avrupalı hastalığı. bunu yenemiyorlar, ama bu sebeple de en çok ırkçılıkla mücadele çabası da bu kıtadan çıkıyor. bu bir gerçek. iş yerinde pekala ırkçılığa veya ayrımcılığa maruz kalabilirsiniz ama genelde sizi savunacak yasalar ve sendika temsilcileri oradadır. yıpransanız da bir şekilde üstesinden gelebilirsiniz.

    3) iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırmak da lazım. türkiye'de yaşayan türkler, kendi çevrelerindeki türkleri ne kadar seviyor acaba? türkler türkleri sevmezken, yabancıdan ne bekleyebilirsin ki? avrupa'da işi gücü yerinde olan normal türklerin arasında bile arıza tipler çoğunlukla. bu arızalar genel olarak: kurallara uymama, yasak yerlerde sigara tüttürme, bir araya gelip bağıra çağıra gülme, aşırı duygusal olma, herşeyi kişisel algılama, hemen parlama, çabuk sinirlenip karşı tarafı tehdit etme, kadınlarla düzgün ilişki kuramama, önüne gelen kadına asılma... bu böyle gider. bütün bu saydıklarım da "normal" diyebileceğimiz türk gruplarında yaygın olarak görülen sorunlar. bunlar yetiştiğin çevre ve aile kaynaklı olduğundan bir günde çözebileceğin sorunlar değiller elbette.

    avrupalı dediğin adam karakter olarak soğukkanlıdır, hesaplıdır, kurallıdır. senin şablona uymayan hareketlerini görünce senden uzaklaşır, ikinci üçüncü şans vereyim iyi bir abiye benziyor demez. yukarıda bir yazar yazmış, alman komşusuna kendisine gelen türk misafirleri tanıştırınca sadece ok filan demiş komşu. ırkçılıktan ziyade "niye tanıştırdı ki şimdi?" diye düşünmüştür de ondan. avrupa'ya gidiyorsanız eğer bizdeki gibi sıcak ilişkiler beklemeyin. hüsrana uğrarsınız.

    4) son olarak tarihi gerçekler. avrupalının kendisine konum olarak en yakın düşmanı 1.rusya 2.türkiye'dir. ruslar hakkında da atıp tutarlar, sevmezler vb. ama türkler bir de din olarak da farklı olunca iş tamamen değişiyor. türkler papa'nın birleşme çağrısı yaparak savaştıkları kavim. biricik konstantinapol'ü ele geçirip istanbul yapan kavim. atina, sofya gibi yakın yerleri demiyorum bak; roma'dan viyana'ya, oradan varşova'ya, hep osmanlılar korkulu rüya olarak anlatılagelmiştir. son dönemde de avrupa ile sağlıklı ilişkiler kuramamamız ve sürekli atarlanma halinde olmamız da bir başka neden tabi.
  • bu betizmm denen yaratığı 1 tane mi zannediyorsunuz? adamlar her gün o betizmlerle ülke paylaşıyor, her sene kaç tane betizm görüyorlar.

    sen ne hissederdin?
  • zerre şaşırtmamaktadır.

    türkiye'de yaşıyorum, başka hiçbir yerde yaşamadım. bütün kız arkadaşlarımdan her semtte laf atıldığını duyuyorum, her semtten kadın cinayetleri haberleri gelmişliği var, her semtte genç insanların gaspçılar tarafından bıçaklandığını ve öldürüldüğünü görüyoruz. insanlar eğitimsiz, yabancılar gönderilerinde hindi yerine turkey yazınca bile türkiye hülööğ sanıp çıldırıyorlar. genel olarak hiçbir şeyi araştırmak yok, sorgulamak yok. dini olarak konuşmuyorum, günlük haber ve söylentileri bile. ulaşım araçlarında ter kokuyoruz, kabayız. dil bilmiyoruz, iletişim kabiliyetimiz yok.

    yukardaki gibi olmayan türklere ise yurtdışında "aaa, hiç türk'e benzemiyorsun" diyorlar. acaba neden?

    ben daha bu halimle türkiye'den ve türklerden bıktım, elin gavuru mu çekecekti bizi, sevecekti?

    e yürü git o zaman sevmiyorsan diyecekler için peşin not: imkan yaratıp gönderin seve seve gideyim canolar.

    edit: başlıkta "hiç ırkçılıkla karşılaşmadım" diyenler, demek ki siz yukarda saydığım özelliklere sahip değilsiniz dostlarım. bu kadar basit. siz "aaa, hiç türk'e benzemiyorsun" grubundasınız. ancak avrupa'da veya abd'de türk dediğinizde türk dostları olmamış insanların kafalarında canlanan şey aşağı yukarı yukarda saydığım şeylerdir. ortadoğu'da olmanın ve "ortadoğulu" olmanın böyle bir yanı var. halkın büyük bir kesmi o kafadan çıkamıyor ve haliyle bütün türkleri böyle sanıyorlar.
  • türk düşmanlığından ziyade keko düşmanlığıdır. onların düşmanlık ettiği tiplere ben de burada düşmanlık ediyorum, kamboçya'ya gitseler kamboçyalılar da düşmanlık eder bir noktadan sonra.
  • polonya icin kesinlikle gecerli durum.

    burada asyalilara, zencilere, hatta pakistanlilara bile bir turkten daha az irkcilik yapilir. akademik makale elimde mevcut degil ama filozofi profesorunun gosterdigi lehce bir makalede zenci ve asyalilara polaklarin turk ve araplardan daha ilimli baktigini gostermisti.

    yuksek lisans tezim sirasinda havayolu tercihleri uzerine yaptigim bir anket'te polaklar hangi havayolu firmasiyla ucmak istemezsin sorusuna 50 kusur firma ve acik cevap secenekleri arasindan turkish airline i secip, sebep olarak 'turkish' yazmisti. turkish airlines en sevilmeyen havayolu cikti, listede ryan air, united airlines vs olmasina ragmen.

    ıgreniyorum artik bu pasif irkci milletten, isimiz bitse de donsek.
  • almanya’yı çok takmayın. bunlar kimseyi istemiyor. almanya güzellemesi yapanlar, afd’nin oyları her seçimde ikiyle çarpılıyor. yaşaması elbet güzel de, halkın 4’te biri resmi olarak sizden nefret ettiğini bildirmiş durumda. sokakta gördüğün her 4 kişiden biri. kimse kendini modern görüp de farklı sanmasın. saçının kaşının teninin rengine bakar ırkçılar, fikirlerine değil.
  • 30 senedir almanya’da yaşayan biri olarak görmediğim düşmanlık.

    siz avrupa’nın göbeğinde ortadoğulu gibi yaşamaya kalkıp, onların değerlerine aykırı davranırsanız düşman olurlar tabii.
  • tarihsel geçmiş kaynaklı, din farkıyla da katlanan genel bir “karşıtlık” olarak özetlenebilir.

    80-90 jenerasyonuna hakim olan biri olarak şimdiye kadar okullarımızda sistematik bir yunan ve ermeni düşmanlığı olmasa da (öğretmenlerin öğrencilere direkt olarak nefret aşılamaları gibi) halkımızın büyük bir bölümünde de “rum” deyince bir ikaz belirtisi oluşuyor malesef.

    avrupa’nın bize karşıtlığı, edebiyat ve sanat gibi konularda başarılı olmalarından dolayı tarihi sürekli canlı tutacak bir sürü kalıcı esere de sahip olmalarıdır. fesli dedelerimizin kötü imajla sergilendiği binlerce müzede her gün binlerce turistiğin ziyaret ettiği bir sürü “kötü imaj” malesef sürmeye devam ediyor. örnek olarak prag’daki meşhur charles köprüsündeki osmanlı heykeli de verilebilir.

    öte yandan, üzülerek yazıyorum, avrupa’daki türk toplumunun büyük bir bölümü avrupa’ya adaptasyon anlamında (dil, sanat, kültür, spor vb.) gibi konularda çok geri kalmış, ve türk deyince döner/kebap kavramlarının dışına da çok çıkamamıştır.

    hepsi bir yana, bizim kim olduğumuzdan çok şuanda ne kadar güçlü reklam yapabildiğimizdir imajımız. israil, almanya, rusya, amerika dünyada geçmişteki ve güncel siyasi sebeplerden dolayı en çok nefret edilen ülkeler olurken, aynı zamanda lobileri, dünya siyasetindeki söz hakları en güçlü ülkelerden olmaya da devam edebilmişlerdir. hitlerden büyük bir barbar yokken, ihale nasıl olmuşsa sözde bize kalmış mesela. almanya bu kadar büyük bir dramı ve lekeyi üzerinden silkelemeyi başarmıştır. bunun “sırrı” da sistematik ve akılcı siyaset, ekonomik gelişim, ve dışarıya “malzeme” vermemekle olur.
  • aslında türkiye'de yaşayan çoğumuzun düşman değilde hoşlanmadığı tiplerin avrupada cirit atmaları sonucunda ortaya çıkan düşmanlıktır.

    aynı dine inanmamıza rağmen hangimiz suriyelileri seviyoruz ki.
  • ulkemizdeki suryeliler turkler icin ne ise, turkler de avrupa ve amerikali icin ayni konumdadir. dusmanlik ise millet veya irka degil, medeni olmayan geri kalmis insanlara karsidir. avrupali bizim turk oldugumuzu ogrendigi anda is yapmadi bizimle diyenler - turk'un is ahlaki belli. ben de olsam ben de is yapmam. bil istedim.
hesabın var mı? giriş yap