• vekalet sözleşmesi ile eser sözleşmesi arasındaki fark kavrandığı vakit sorunsal olmaktan çıkacak mevzu.

    tavsiye; vekalet ilişkisinde size sonuç garanti eden kişilere temkinli yaklaşınız.
  • şimdi sizinle çok önemli bir sır paylaşacağım muhtemelen çoğunuz buna hazır değilsiniz, ancak hiçbir zaman doğru zaman olmayacak bunu bildiğimden geciktirmekte de fayda görmüyorum.

    avukat dava kaybetmez ya da kazanmaz. davanın tarafları kazanır ya da kaybeder. oldu olacak hapse düşerseniz sizinle birlikte hapse girsin. hatta başlık açın.
    (bkz: avukatın mahkum olan sanıkla birlikte hapse girmemesi)
  • üst edit: bu entry iyiniyetle yazılmış olup, yazdıklarımın arkasındayım. hele ki aklın yaşta değil başta olduğunu bilmeyip ‘29 yaşında dünkü velet’ diyen egoistlerden akıl alacak hiç değilim. şark kurnazı olarak bugün bunu yapan size neler yapmaz yazmış bir de kendisi. buradakiler benim müvekkilim ya da müvekkil adayım falan değil ki, ha benim kendi müvekkillerimi düşünüyorsanız onu onlar düşünür, o kadar akılları var. sanmıyorum ki sizin üstünüze vazife olsun. kaldı ki entryde belirttiğim üzere mantıklı insanlardan hayat boyu akıl almaya devam edeceğim. sizi bilmem ama beni yoğuran üstatlarım oldu. halen de her gün yeni şeyler görüp öğreniyorum onlardan. tecrübelerini dinlemeyi, onlarla konuşmayı çok seviyorum. bu sözlükte 7 yıldır varım, bir kere bile entry falan kasmadım. mesaj alımlarım bile epeydir kapalıdır. kişi kendinden biliyorsa işi onu bilemem. ben burda meslektaş da kötülemiyorum ancak bazı şeyleri de kabullenmek lazım. bir meslek sahibi olan herkesin aynı yetkinlikte olmasının mümkün olmadığı ve insanın sürekli gelişen bir varlık olduğu gibi mesela... bunları karşı karşıya geldiğim meslektaşın yüzüne de söyledim, daha davaların başında. işin sonunda kendisi şirketimin yanında bizleri övdü. yani diğer insanlarda medeniyet ve kendine dersler çıkarma kapasitesi var. ve o meslektaş da iyiniyetimi bilen, günlük hayatta çok sevdiğim bir abimdir. sorun kurum avukatıyken biranda serbest avukatlığa geçmesi ve bugüne kadar ilgilenmediği türde dosyalara çok da araştırmadan ve dinlemeden bodoslama dalmasıydı. sonuç olarak sizlere de tavsiye ederim düzgün iletişim kurmayı, faydası dokunabilecek konuları insanlara sormayı diyeceğim ama eminim siz mükemmel avukatlarsınızdır. yeri gelip çok düzgün hazırlanmış bir bilirkişi raporundan dahi hiç bilmediği şeyler öğrenebiliyor insan. sonuç olarak bu bir tecrübe aktarım yazısıdır. ben işin başında olduğumun zaten farkındayım, umarım sizler de haddinizin farkında olursunuz. yüz yüze gelinse bu şekilde söyleyemeyeceğiniz cümleleri insanlara sanaldan sallamak kolay olsa da hoş değil.

    ***

    şu başlıkta yazılanları uzun uzun okudum. çünkü bu hafta o kadar trajikomik salak saçma hikayeler dinledim ve bizzat da yaşadım ki gerçekten mesleğe yeni başlayan meslektaşlara bazı tavsiyelerim olacak. ha eski entrylerime bakıp diyebilirsiniz sen de daha 29 yaşındasın diye ama ben üniversite birden beri yani buralar hep dutlukken hunharca çalışmaya başladım. yaşça çok büyük patronlarla ve eski usuldeki gestapo kanunlarıyla yönetilen ofislerde oldum. hala da öyleyim. o yüzden yaşa takılmamanızı tavsiye ederim.

    her şeyden önce kendinizle yarışın ve emeğinizin kıymetini kendiniz bilin/belirleyin. elbette işini berbat ötesi yapan avukatlar var, burda yazılanların bir kısmı doğru. levhaya kayıtlı binlerce kişi var ve hepsi muhterem üstad falan değil. illa ki deneyimlemişsinizdir avukatlık yerine ego tatmin etmek için sizi işe alan insan müsveddeleri ile çalışmayı. hiçbir halt bilmeden müvekkillerini kandıran tipleri. o yüzden önceliğiniz kimsenin bok atmasına gerek kalmadan kendinizle yarışa girmek olsun.

    girdiğiniz ofislerde daha pratiğe dair hiçbir şey bilmeden üstlerinizi boş boş eleştirmeyin. büro açıp voleyi vurma hayalleri kurmayın. çevreniz varsa bu sizi zengin avukat yapar evet ama asla iyi bir avukat yapmaz. hukuk salt sizin kitaplarda okuduğunuz gibi ilerlemiyor. ne kadar bilirseniz bilin avukatlıkta asıl olan süreci yönetme becerisidir. ben her girdiğim büroda şahsıma yönelik olmamak kaydıyla tabi mesleki eleştirileri şöyle bir irdeledim hep. içlerinde doğru olanlar da vardı ve çoğunu düzelttim. eğer iyi, bilgili, gerçekten üstat bir insanın yanında çalışıyorsanız itiraz etmeden önce bir kere bir düşünün. sonrasında haklıysanız yine usulünce ifade ediniz. karşınızdaki gerçek bir üstatsa zaten dikkate alıp kendinde düzeltmesi gereken bir hareket varsa düzeltiyor emin olun.

    belli bir düzeye geldiğinizi anladığınızda işi almak istediğiniz fiyatı kendiniz belirleyin. buradaki yazılanların bir kısmında olduğu gibi içten içe mesleğimize dolandırıcılık gözüyle bakan insanların işlerini asla almayın. diyebilirsiniz ülkede normal müvekkil mi var? var onu önce belirteyim. ama tamamen normal olmasa da makulü de var. bu tarz insanların işlerini almanızı kafa huzurunuz açısından tavsiye ederim. emeğinize kıymet vermeyen başınıza sadece bela olacaktır.

    diğer bir sık sık duyduğum konu ise avukat bize kesin kazanırız dedi, şu kadar sürede kesin biter dedi. bu yanlış. bunu bizler bilemeyiz. bir davada her şey lehinize görünür ama tanık ya da duruşmada hazır olan asil öyle bir şey der ki hop bu hiç hesapta yoktur. süre açısından da kesin konuşmayın. yargıda hedef süre elbette vardır ancak hakim hasta olabilir aylarca boş kalabilir. bilirkişi raporu bir türlü sunmayabilir veya sunsa da salaktır, tespitleri abuk subuktur, yeniden rapor almak gerekebilir, ekstra ekstra süreler geçebilir.

    kimsenin senedini sepetini doldurmayın. size geldiklerinde söyledikleri olayları ya siz tutanak tutup imza attırın ya da onlardan el yazısı veya maille isteyin. inanın bana o kadar kaşar şekilde söylediğini inkar edenler oluyor ki yüzlerine kendi evraklarını çarptığınızda kuyruklarını kıstırıp gidiyorlar. bu önlemi almazsanız buralarda yazıyorlar ya da baroya şikayet ediyorlar gerek yok hiç bunlara. eşeğinizi hep sağlam kazığa bağlayın. ayrıca önemli kararlarda yıllardır iş yaptığınız çok sağlam bir müvekkiliniz olsa bile mutlaka ispatlı yazılı onayla ilerleyin. bakın bunların hepsini gördüm meslek hayatımda, kazık atıp çark edip avukatına bok atanları. inanın bugün kendi abim gelse ona bile yazdırırım. o kadar netim.

    son olarak hep işinizle anılın. siz gerçekten iyi olun, müvekkil ayağınıza koşar. bu hep böyledir. duruş sahibi olun, kendinizi kimseye ezdirmeyin. hakime, savcıya, müvekkile, patrona, saygısız iş arkadaşına uzayın listeyi farketmez. ezdirmeyin. bağırın çağırın demiyorum ama ezdirmeyin.

    çok rahat diyebilirim ki kazıkladığım, işini aksattığım hiçbir müvekkilim olmadı. binlerce insanla denk geldim. sorun yaşadığım iki üç uyuzdur en fazla. elbette kaybettiğimiz davalar oldu ama hiçbiri diyemez ki avukat bana anlatmadı riskleri. riske rağmen açmak isterse davayı alırım, ancak o insanı uyarmak lazım, hayal satmak asla doğru ve etik değil. yine gelen insanlar başında söylediğim parayı sonunda mutlaka onlardan alacağımı biliyorlar, dosyanı bana verme hiç sorun değil ama ben alacaksam koşullar bunlardır çizgisini son derece net çekiyorum. kişisel muhabbet de elbet kuruyorum ancak dozunda. hiçbir müvekkille senli benli olup işte akşam yemekleri falan öyle şeyler yapmadım. gerek yok. insanların sizi saymasını isterseniz onlara samimi ama mesafeli olmanız gerekir. en azından bizim ülke gibi kafa yapılarında bu şart.

    şu örnekle konuyu kapatmak istiyorum. bu hafta yaklaşık 50 tane işveren vekili olduğum dosyada anlaşma sağladık. çünkü karşı taraf vekili löp löp kazanılacak davalardaki süreci o kadar rezil yönetti ki anlaşmaya gitmek zorunda kaldı. dava ve icra vekalet ücretlerinden, alacakların büyük çoğunluğundan, masraflarından vazgeçmek zorunda kaldı. benim firmam normalde beş katını ödeyecekken süreç bu şekilde sıfırlandı. çünkü avukat beyi işçileri abluka altına aldı. işte bunlar yanlış. özet tavsiyem budur, böyle olmayın. usule riayet edin, müvekkili düzgün bilgilendirin, avukat sizsiniz, olurunu olmazını anlatın. müvekkiliniz hayalperestse ve siz sadece evet her şeyi alırız dediğinizde size o dosyayı verecekse o adamın işini almayın. yahu meslek etik kuralları var, para kazanmak güzeldir evet ancak mesleğinizi hiçbir zaman riske atmayın.

    sevgiler.
  • teknik şartnamesini hazırladığınız ihale kaybedildiğinde, geç saatlere kadar çalıştığınız üretim bandından çıkan ürün satılmadığı zaman,saatlerce taşıdığınız koli alıcı tarafından kabul edilmediğinde ve buna benzer diğer durumlarda, aldığınız maaşı iade eder misiniz?
  • avukat dava kaybetmez , yargıtaya dilekçe hakkı kazanır...
  • avukat müvekkil ilişkisi vekalet sözleşmesine dayanır ve vekalet sözleşmesinde işin olumlu sonuçlanıp sonuçlanmamasına bağlı olmaksızın vekil yaptığı iş karşılığı ücrete hak kazanır.
  • istanbul barosu'nun 2018 yılı için belirlediği tavsiye ücret tablosunda "büroda sözlü danışma için ilk bir saat 1.000 tl, bir saati aşan her saat için ise 580 tl" der. türkiye'deki avukatların %80'i bu danışma ücretini alamıyor çünkü müvekkil adayı vermiyor. vermiyorsa danışmanlık verme denebilir ancak o kadar çok hukuk fakültesi ve avukat var ki, sırf o kişiyi müvekkili yapmak için avukatların çoğu danışmanlık kısmını bedava verip dava için ücret anlaşması yapıyor. başka işleri bilmem ama avukatlığın en çok benzediği iş bence doktorluktur. ameliyat sonucunda (tabi ki doktorun bir hatası ya da ihmali olması durumu hariç) hasta iyileşemezse, doktorun parayı iade ettiğini görmedim. zaten olması gereken avukatın davanın başında kısmen daha sembolik bir ücret alıp, davanın sonunda asıl ücretini, dava değerinin belirli bir yüzdesine tekabül eden rakam üzerinden anlaşması diye düşünüyorum. ayrıca yazar arkadaşın ilk sorusunun cevabı da "avukatın görevi dava kazanmak değil, o kişinin hakkını savunmak". hakimlerin kalitesinin tartışıldığı bir ülkede yaşıyoruz. gazetelerde sizlerin "vay be, hakime bak,ne kötü karar vermiş" diye okuduğunuz haberleri avukatlar ne yazık ki bizzat yaşıyor.
  • 33 yıllık hayatımda toplamda 4 avukatla iş yürütmem gerekti
    1 tanesi kendim için diğer 3'ü annem için
    her birisi gayet açık ve net olarak kazanıp kazanamama durumunu, olasılıkları ve olabilecek olanları açıkça söylediler
    ve her biri dedikleri gibi oldu.
    avukat bana/sana/x kişisine kendi özgür iradenle vermiş olduğun vekalet ile yasal yollardan sahip olduğun hakkını (dava içerisinde sahip olduğun hakkın her ne ise) savunan kişidir.
    gerek iş mahkemesi, gerek aile, gerek ağır ceza, davan her ne türde olursa olsun sahip olduğun hak neyse onu savunan kişidir avukat
    dişçiye gittiğinizde 3 ay sonra düşen dolgunuz için ücret iadesi istiyor musunuz da kaybettiğiniz davanın ücretini geri istiyorsunuz acaba?
    ayrıca adalet ve hukuk düzeninin hali ortada
    haklıyken haksız duruma düşmemeniz için hiç bir gerekçe ve neden yok ortada
    tacizcisi, tecavüzcüsü, katili ortalıkta dolanırken 3-5 kuruşunuzun alınıp alınmamış olması yada hakkınızın size teslim edilip edilmemesi kimin umurunda?
  • avukatın varlık amacı o davayı kazanmak değil mi?
    - değil. avukatların varlık amacı sizin hukuki sorunlarınıza kanunlar çerçevesinde yardımcı olmak. aslında bir tür aracılık ve temsil mesleğidir.

    peki neden kaybedince para iadesi yapılmıyor?
    -çünkü siz o süreç boyunca temsil edildiniz yani avukat ile aranızdaki iş ilişkisinde avukat üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdi.

    olabilecek en düşük cezayı almasını sağlamak bir başarı mı?
    -evet duruma göre başarıdır. zaten amacımız olabilecek en düşük cezayı almanızı sağlamak değildir kanun çerçevesinde lehe olan durumların tespiti ve haklarınızın korunmasıdır.

    bu durumu diğer mesleklere uyarlayalım. tesisatçı su kaçağı için çağrılıyor. tesisattaki kaçağı önlemiyor ama sızıntıyı azaltıyor. yine de parasını almak istiyor. olur mu?
    -diğer mesleklere uyarlanamaz çünkü tesisatçı ile kurduğunuz sözleşme ilişkisi başka avukat ile kurduğunuz sözleşme ilişkisi başka.

    avukatlara mahkum olmamız gibi sistematik bir sorundur.
    -kimse avukatlara mecbur değil. evet arkadaşlar herhangi bir avukat tutmadan kendi işlerinizi halledebilirsiniz. avukatla temsil belli durumlar hariç zorunlu değildir. avukatla temsil zorunluluğu olan hallerde ise baro tarafından size zorunlu atanan avukat ile görüşüp ona tüm sorumluluğu kabul ettiğinize dair bir belge verirseniz duruşmalarda sadece dediklerinize katılıp oturur.

    bunun bir de danışma ücreti vardır ki ağzını açmak bile parayladır.
    -danışma ücretleri kanunen avukatların almak zorunda oldukları ancak hemen hemen kimsenin vermediği ücretlerdir.
  • yalnız karşı argümanlar kendisiyle çelisiyor. hem "avukatın görevi temsil etmektir" diyorsunuz. hem de "doktora verdiğin parayı da istiyor musun iyilesmeyince" diyorsunuz.

    doktor kimi temsil ediyor ki?

    ihmali var ise iade etmesi gerektiğini düşünüyorum.yok herşeyi yaptı kadın/adam ve kaybedildi ise saçmalamayalım rica ederim. harcanan emeği n'apicaz!
hesabın var mı? giriş yap