avuntu
-
"... kim bilir, iç sıkıntısı olmasa, belki insanlar işe gitmeyi unuturlardı. 'iş avutur,' derdi babası. o böyle avuntu istemiyordu. bir örnek yazılar yazmak, bir örnek dersler vermek, bir örnek çekiç sallamaktı onların iş dedikleri. kornasını ötekilerden başka öttüren bir şoför, çekicini başka ahenkle sallayan bir demirci bile ikinci gün kendi kendini tekrarlıyordu. yaşamanın amacı alışkanlıktı, rahatlıktı. çoğunluk çabadan, yenilikten korkuyordu. ne kolaydı onlara uymak! gündüzleri bir okulda ders verir, geceleri sessiz, güzel kadınlarla yatardı istese. çabasız. ama biliyordu: yetinemeyecekti. başka şeyler gerekti. güçlüğü umutsuzca zorlamak bile güzeldi..."
(yusuf atılgan - aylak adam - sf:41) -
birileri hep vardır, sizi teskin etmeye. ancak shakespeare'in sözlerine de katılmamak elde değil, demiş ki: "geç kalan avuntu, idamdan sonraki bağışlanmaya benzer."*
-
avukatlar için ubuntu uyarlaması. kötü espri falan değil, adamlar yapmış. kötü espriyse de onlar yapmış yani.
http://ftp.linux.org.tr/avuntu/ -
avutamayan ne varsa herşey...
-
ekmek bulamayıp da pasta yemek gibi bir şey. diyorum.
-
ötme bülbül adıyla da bilinen şarkı.. ben müslüm gürses'ten öğrendim, araştırdım ki zara da söylemiş.. neyse yani güzel, dinleseniz severdiniz.
-
hidayet karakuş'un bir şiiri.
avuntu
evlerde eşyaya sinen
seslerimiz vardır
annemiz onlarla avunur
odamıza girdiği zaman
borç aldığımız bakkal
gazeteme adımı yazmaz artık
ekmeğimi saklamaz dolabın dibine
ama arada bir içini çeker
bana benzer biri geçince sokaktan
babam adımla çağırır
bahçedeki japon gülünü
fideler küpe çiçekleri susar
şiirlerimi dinletir banttan
öldüğüme inanmayan
okul arkadaşıma
film karelerinde güler dururum
arada bir özlemden çatlayınca
ağabeyimin yüreği
hiçbir şey yakamaz beni
onun fotoğrafıma kondurduğu
öpücük kadar
evlerde boşlukta gezinen
bir rengimiz vardır
kardeşim onunla boyar
ev ödevlerini
karanlık resimler çizer
giysilerime baktığı zaman
kitapların yerini değiştirir
evlerde düşünüp duran
gölgelerimiz vardır
onlarla avunur
kapılar pencereler
sinemaya gittiğinde evdekiler -
sadece boşluk dolduran herşey.
hayat gıbı
huzun
mutluluk mutluluk
huzun huzun huzun huzun
mutluluk
huzun huzun huzun huzun huzun huzun
mutluluk mutluluk mutluluk mutluluk mutluluk
bes mutluluk altı huzunden fazla
yazarken de yasarken de
oyleyse huzunlere bugunluk veda -
"avuntu, ne zalim bir ferahlıktır!"*
-
"umutlarım çölde bir nehir
sevdam gökteki yıldız
gözyaşlarım bir deniz olsa bekleyeceğim
çölde bir nehir gibi
parlayan yıldız gibi
engin denizler gibi özleyeceğim
suya hasret çöl
yıldızsız gece
yorgun kara bir deniz, benim, benim
istekli hasret bir benim"
zara
müslüm gürses
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap