• bir nevi işkencedir. ayaklar yamru yumru olur. sıkışır. ayakkabı vurur. ayaklar şişer. acısından başka birşeye odaklanamazsınız. uzun süre giyerseniz yürüyemez hale gelitirir.

    birde, yazın genelde dişilerde görülen bir durum olarak, açık ayakkabıları küçük olanlar vardır. ayak parmakları dışarı fırlamış gibi gözükür. o parmaklar pençe gibi ayakkabıyı sarar. bu durum göz zevkine sabotaj yapmaktır. benim gibi* olan insanların midesi kalkar. acilen uzaklaşma isteği uyandırır. bu tip dişilere açık ayakkabı giyme yasağı getirilmesi gerektiği düşüncelerine saplanılır.
  • eskiden cin de yapılan bir uygulamadır,çinliler küçük ayağın estetik olarak manyak bişey olduğunu düşündüklerinden dolayı kızlarına daha ufacıkken demir ayakkabılar giydirirlermiş,böylece niluferlerin üzerinde yürüyebilecek kadar ufak ayaklar elde etmiş olurlarmış.ama gelin görün ki bu ayaklar ayakkabı olmadan ayağa bile benzememektedir,parmaklar yamulur (bkz: yamuluyorsam duzeltin),üstüste biner ve ayakta iğrenç bi deforme meydana gelir..
    ben nereden mi biliyorum?
    ah hah hah haaa...
    (bkz: national geographic channel)
    (bkz: national geographic in yalancisiyim)
  • (bkz: lotus ayak)
    (bkz: lotus feet)
  • cok guzelse ve gorur gormez sizin olmasi gerektigini hissetmisseniz, caniniz aciya aciya ayaginizdan kucuk ayakkabi giyersiniz.
  • bir tezgahtarın müşterisine numarası kalmadığı ve son çift olduğu için 1 numara küçük stiletto sattığını görmüştüm, kadın hiç itiraz etmeden mutlu mesut ayrıldı mağazadan. (bkz: bootism)
  • ayakların 40 numaradan büyük olması durumunda kadınların sıklıkla yüz yüze kalabilecekleri durumdur. büyük ayağa yakışabilecek şık ayakkabıyla karşılaşınca (ihtimaller bir hayli azdır. örneğin sivri burunlara asla yaklaşılmamalıdır) en büyük numarası olan 40 denenir. tezgahtarın "biraz dar oldu" lafını duyar duymaz "giydikçe açılır, onun derisi özel bir deri. zaten ayağınıza göre almanız yanlış olur, öyle bir durumda genişler bol gelir" gibi kandırmalarına inanılır (zaten inanmaya hazır olunur) ve ayakkabı alınır. bir iki giyimden sonra ayakkabının genişlemeyeceği anlaşılır, ayaklar sıkarak aylarca yola devam edilir. bazen ayakkabının isyana katılıp patladığı da olur.
  • bazı tezgahtarların büyük numara giyen kişilere* zorla uygulatmaya çalıştığı eylem.
    40 numara ayakkabı giyen (spor ayakkabılarda genelde 41 giyerim) birisi olarak beğendiğim modelde olup olmadığını soruyorum. o modelde kalmamışsa elinde 39 numara ayakkabı ile gelip "bir bunu deneyin" diyorlar. her seferinde aynı cevabı veriyorum "küçük olacak bir şeyi neden deneyim?" bunun üzerine "bu modelin kalıbı geniş, büyük vb" 39,5 getirse belki bir şans ama bir numara küçük olmuyor, olmuyor. müşterilerin ayakları yamulsun ortopedistlerden komisyon alalım diye yaptıklarından şüpheleniyorum.
    gerekirse yani çok beğendiysem yarım ve hatta modeline bağlı olarak bir numara büyük alırım ama küçük, sıkan ayakkabı kesinlikle almam.
  • bazı topuklu ayakkabı modelleri için uygulanabilir bir eylemdir. özellikle topuğu yüksekse, makul miktarda bir sıkılık ayağın öne doğru kayıp arkadan fırt diye çıkmasını engeller. tabi, mesela sekiz saat gibi çok uzun süre ayakta kalacaksanız tavsiye etmiyorum. dediğim gibi makul süre ve makul sıkılıkta uygulanabilirliği var.
  • bir fakirlik göstergesidir. hiç kendi ayakkabın olmamıştır. hep çevrendeki insanların eskilerini kullanmak zorunda kalmışsındır. onların ayakkabıları da hiçbir zaman tam olmamıştır sana. kimi zaman büyük kimi zaman da küçük gelmiştir ayağına.
hesabın var mı? giriş yap