• bir çiçek düşünün ki... güneşe cok benziyor, gün boyunca büyük bir aşkla günesi takip ediyor. çoğu dilde de bu çiçeğin ismi "güneş çiçeği".. ama siz tutup bu çiçeğe "ayçiçeği" ismi takıyorsunuz... ben bi tur inatlasma, cekisme ya da tartisma oldugunu dusunuyorum bu isim verme isi sirasinda...
  • güneşe yönelen bir çiçeğe ayçiçeği ismi verilmesi eleştiriliyor genelde. ancak bu isim manidardır, zira ayın parlak kısımları da her zaman güneşe dönüktür. hilali bir yay kabul ederseniz, bu yaydan atılan ok güneşe gidecektir.
  • günebakan'dır diğer adı.
    'ay' çiçeğidir ama güneşe bağımlıdır. bıkmadan, usanmadan izler onu bakışlarıyla. sürüler halinde yaşarlar genelde. topluca aşıktırlar güneşe. bazen, tarlalara serpilen tohumlar uçuşur yol kenarlarında. toprağa değdiği an, sıkı sıkı tutunurlar. otobanın orta yerindeki refüjler arasında bitiverirler. kimseyi takmayan, umursamaz havalarıyla, bir başlarına izlerler güneşi usulca.

    sonbahar yaklaştıkça olgunlaşırlar, renkleri kararır, büzülürler sanki kendi içlerine. güneşi izleyemeyecek kadar yorgun düşerler, belki de bu yüzden boyunlarını bükerler.
    sağlı sollu ayçiçeği tarlaları arasından geçen küçük ve dar yollar vardır. sanki oralarda güneşin sıcağı daha fazla işler insanın içine. ayçiçeklerinden yansır gibi... çukurlara, toz-dumana aldırmaz insan, sarı saçlı çiçekler selam ederken.

    kısır bir döngüsü vardır. hepsi aynı çizgi üstünde yaşar gibi, aynı yolu izler, gün'e bakarlar... beklerler ve ölürler. mirasçıları gelir arkalarından, aynı yolda, aynı izde...

    sevgi gibi gelir bana ayçiçekleri... kendinden vermeye çalışan, güneşten medet uman bir edaları vardır. karşılık bekler gibi dururlar, beklemezler. nazlarını belli etmezler. içimi ısıtırlar, gülümsüyorlarmış gibi. hiç vazgeçmeyeceklermiş gibi dururlar, ama ağustos sıcağıyla kavrulurlar sanki. ümitlerini kaybedip, kendilerini sunmaya hazırlanırlar. başlarına ne gelecekse artık; yağı mı sıkılacak, çekirdekleri mi kavrulacak... pes eder gibi.

    yağının üretildiği yerlerin yakınından geçerken, acı bir koku dolar arabanın içine. ya da çekirdeklerini çıtlarken, fazlaca tuza bulanmış olanları, dudakları kabartır, şişirir vs. ayçiçeğinin kendince, basit intikamını düşünürüm. güneşin onu yaktığını unutup, başını kopartan insanlardan almaya çalıştığı...
  • ayçiçeği güneşe öylesine tutkundur ki; bütün gün gözünü hiç ayırmadan ona bakar, onu takip eder.
    adını her ne koyarsak koyalım; sabah güneşin ilk ışıklarıyla başlayan bu döngü, bu ritüel, bu kutsal takip güneş batıncaya kadar devam eder. öyle büyük bir aşktır ki bu, güneşin gün içinde bulutların ardına saklanacağı tutarsa o an hüzünle başı öne eğilir.
    belki de bu yüzdendir ayçiçeğinin güneşe bu kadar benzemesi.
  • gündüzleri güneşe dönen fakat geceleri ne yaptığını bir türlü çözemediğim çiçek. güneş battıktan sonra, gece boyunca ertesi sabah güneşin doğacağı yere yavaş yavaş mı dönüyorlar, yoksa akşam güneşin battığı yerde sabit kalıp, ertesi sabah güneş doğunca zırt diye güneşe mi dönüyorlar anlayabilmiş ve gözlemleyebilmiş değilim. sırf merakımdan saksıya ayçiçeği ektim, açmasını bekliyorum.
  • elif safak in mahrem kitabında ayçiçeğinin karşılığı...
    ayçiçegi günese asik olunca gülmekten kirilmis bütün bitkiler.."günes gökyüzündeki tahtindan bir an bile ayrilmaz...kudretli ve ulasilmazdir..sen kim o kim..vazgeç bu sevdadan"demisler hep bir agizdan...ayçiçegi sesini çikarmamis..sevdali gözlerini dikmis günese bakmis bakmis bakmis...uzun bir müddet hiçbir seyin farkina varmayan günes nihayet bir gün ayçiçeginin bakislarini hissetmis üzerinde..önce geçici bir heves sanmis ama zamanla yanildigini anlamis..ayçiçegi öyle inançliymis ki günes tahtini nereye tasidiysa yilmadan usanmadan o yöne çevirmis basini..derken bir ögleden sonra artik bu takipten bikan günes sapsari gazabiyla kavurmus ayçiçegini..daha ayçiçeginin üzerinde simsiyah duman tüterken insanlar akin etmisler olay mahaline "yasasin" demis içlerinden biri "simdi ne güzel çitleriz bu aski"..ayni gece televizyonun karsisinda acikli bir ask filmine gözyasi dökerken çitlemisler ayçekirdeklerini...
  • her firsatta gune$i takip eden, ama bizim kalkip da sanki inadina aycicegi diye andigimiz bitki.

    ingilizce'de "sunflower" (gune$ cicegi), fransizca'da "tourne-sol" (gune$e donen) gibi gayet e$yanin tabiyatina uygun adlandirilmaktadir.
  • dünyadaki en güzel şeylerden birisi.
    orta derinlikte bir saksıda bile büyüyüp etrafa mutluluk saçarlar. bu da benim güzellerden bir tanesi, arada arılar gelip paylarına düşen özleri alıp gidiyorlar.

    http://i.imgur.com/a0sm7pw.jpg
    http://i.imgur.com/g3jjowq.jpg
  • ne zaman ve nasıl uydurulduğunu ve yaygınlaştığını bilmiyorum ama türkçe'deki en sağlam buglardan biridir. evet feature değil bildiğin bug. gündöndü ve günebakan gibi birbirinden muhteşem iki isim varken neden bu kullanılır lan? işin daha da tuhafı, bunun en çok ekildiği bölgelerde de kimse kullanmaz bu ismi.
  • sevgililerime almak istediğim çiçek...

    hem egzotik görünümlü,
    hem ucuz,
    hem de kızın hevesi geçtikten sonra oturup yeriz.

    satan var mı perakende olarak? satsa paraya para demez valla!
hesabın var mı? giriş yap